0.0

10.1K 131 20
                                    

"Buraya gel bebeğim benim..." diye hırlarmış gibi konuştu kendinden geçen adam.

Adara ise gözlerini devirerek ona doğru yürüdü. 

Adamın kucağına oturdu ve boynundan başlayarak öpmeye başladı. Boynu, kulak memesi, yanağı ve dudağından öpüyordu adamın.

Adam ise sesli bir şekilde inleyerek karşılık veriyordu.

Adara'nın üstündeki ince tişörtü çıkardı, çıkarır çıkarmaz beklemeden göğüsüyle oynamaya başladı, elleri ile oynuyor ve öpüyordu. Adara'da sahte bir şekilde inliyordu.

Adara ayağa kalktı ve üstündeki kısa şortu çıkarttı. Şuan adamın karşısında tamamen çıplaktı. Ona karşılık adamda gömleğini, atletini ve pantolonunu çıkartıp yatağa uzandı.

"Onu senin serbest bırakmanı istiyorum. " dedi ve baksırının içinde ki penisini salladı.

#

"Dün neden doktorun yanına gitmedin?" diye sinirli bir şekilde konuştu Adem Bey,

"Çünkü hasta değilim ben! " diye bağırdı Alkım.

"Hastasın ve iyileşeceksin!" diyerek karşılık verdi Adem Bey.

" Neden bunu anlamakta zorlanıyorsun? Ben böyle doğdum ve böyle yaşamak istiyorum! "

" Böyle yaşamana izin veremem, insanlar ne der? Ortaklarım ne der? " tiksinerek konuşuyordu Adem Bey.

" Giderim bende o zaman! İnsanlar ne der diye yaşamaya devam et sen, unutma ki seni yok edecek tek şey bu! " diyerek bağırdı son kez Alkım ve odasına çıkmak için ahşap merdivenlerden yukarıya doğru yürüdü.

Neden bunun beni ben yaptığını anlamıyor ki? Diye düşündü, ağlamamak için uğraşıyordu.

Odasına girdi ve büyük siyah bavulunu açtı. Dolabında ki giysilerin bir çoğunu onun içine sıkıştırdı, başka bir bavul aldı ve onun içini de doldurdu. Kırmızı çantasının içine dizüstü bilgisayarı, şarj aleti gibi eşyalarını koydu ve sırtına taktı. Bavullarını eline aldı ve evden çıkmak için yürümeye başladı.

Merdivenlerden indikten sonra babası ve annesine son kez olduğunu düşünerek baktı, onlar ise ona bakmadılar.

Alkım evden çıktı ve yeni hayatına doğru yürümeye başladı.

#

Adara kaldırımda oturan yanında pahalı olduğu belli olan bavullu çocuğa baktı. Mavi gözlerinin etrafı kızarmış pembe dudağının küçük bir kısmı şişmişti, diş izi olduğunu hemen anlamıştı. Çünkü sinirlendiğinde aynısını o da yapardı.

Merak ve merhamet duygusuyla çocuğun yanına gitti.

"Merhaba, iyi misin? "

" Hayır, değilim. " dedi çocuk mavi gözlerini ela gözlere dikerken.

Ve onların hikayesi henüz başlamıştı...

BedenHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin