Yüzü olmayan adam...
Tanrı aşkına kimsin sen...? neden sürekli zihnimdesin...? ne yaparsam yapayım aklımdan çıkaramıyor ve ne yaparsam yapayım yüzünü tam olarak göremiyorum. Ne onu bulabiliyor nede unutabiliyorum. Nasıl... tanrım onu nasıl bulabilirim?...
Kalbimin orta yerinde en derinlere saplanan tarifi olmayan bu acının sebebini bulmak istiyorum artık. Tüm benliğimi delip geçen bu çaresizliğin bedenimde bıraktığı huzursuzluğun bitmesini istiyorum... karşısında çırpınıp durduğum anıların bana bakıp bakıp acınası gülüşlerini hissedebiliyorum. Tüm gerçeği bildikleri halde susan şu eşyalar içimdeki acılar gibi feryat edercesine beni izliyorlar sanki...
Hastanede uyandığım günden beri bir türlü aklımdan çıkmayan bu adam kim... belki de kaza da bana çarpan arabanın sürücüsü ? Olabilir mi bu? Kazanın etkilerini atlatamadığım için zihnim benimle oyun oynuyor olabilir mi dersiniz? Evet evet kesinlikle o olmalı başka kim olabilir ki? Başka kimin varlığı beni bu denli korkutabilir, yada yokluğu?
Bu adamın içimi huzursuz eden gizemini çözmeliyim. Her geçen dakika yüreğimde parçalanan, dili olmayan bu sessiz çaresizliğin sonu gelmeli artık.
Onu bulmalıyım... evet kesinlikle onu bulmalıyım yoksa delireceğim tanrım. Ama nasıl? Nasıl bulabilirim ki onu? Ona dair hatırlayabildiğim tek şey bölük pörçük fren sesleri ve soluk kırmızı bir araba. Adı ne? Nerde yaşar? Hiç bir şey bilmiyorum. Hastane... evet aramaya hastaneden başlamalıyım. Mutlaka kazayla ilgili kayıt tutmuşlardır. Sürücünün de ismi yazılı olmalı bu kayıtlarda. Ama o kayıtlara nasıl ulaşabilirim ki? Hemen arkadaşım Summer'ı aramalıyım. Gecenin bu saatinde çoktan uyumuştur biliyorum ama yine de onunla bu konuda konuşmalıyım. Onun bu konuda yardım edebileceğini düşünüyorum, ne de olsa en yakın arkadaşımmış ya!.
Hemen Summer'ı aradım. Açmadı. Tekrar aradım yine açmadı. Telefonu sessizde olmalı. Yarın sabah 7 de bizim sokağın başında buluşalım diye mesaj attım. Uykulu gözlerle kendimi derin düşüncelerin içine bıraktım. Gece boyunca ara ara uyanıyor sonra tekrar uykuya dalıyordum. Sabaha kadar süren tedirgin uykunun ardından ilk ışıkta hazırlanmaya başlayıp kahvaltı bile yapmadan evden çıktım.
Neyse ki arkadaşım Summer mesajımı görmüş ve köşe başında beni bekliyordu. Koşar adım yanına gittim. Telaşlı bir sesle;
" iyi misin Anna? Ne oldu? Gece beni aramışsın kötü bir şey olmadı ya.!!"dedi.
Hayır Summer kötü bir şey olmadı lakin aklımı kurcalayan çok şey var ve yalnızca seninle paylaşabilirim diye düşündüm. Bana yardım et. Kafam da bir sürü soru var ve cevapları bulmam da bana yardımcı olur musun?
" Tabi ki yardım ederim. Sen benim en yakın arkadaşımsın, bana istediğini sorabilirsin." Dedi.
"Çok sağol Summer bana yardım ettiğin için teşekkür ederim. Sen olmasan ne yapardım ben, kimden yardım isterdim bilmiyorum. İyi ki varsın" dedim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KALPSİZ
AventureBu kitabı bitirdiğinde, senin hikayen baslayacak... *** Sizce yaşamak nedir? Yaşamak anlamaktır... Dengini bulup anlaşılmaktır yada bir ömür bulmaya çalışmaktır... Aramaktır. Neyi? Senin için ne önemliyse onu... Tıpkı Da Vinci'nin Mona Lisa'yı aram...