Kaybolmuş Bir Dilin Sözcükleri Gibi

188 120 31
                                    

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


Kaybolmuş bir dilin sözcükleri


GÜNÜMÜZ

Günlük beni değiştirmeye başlamıştı, daha doğrusu daha çok "ben" olmaya başlamıştım. Aynada seyrettiğim yabancıyla yeniden tanışıyor zamanla kendimle daha da iyi dost olacağımı düşünüyordum.

Geçmişin gölgelerinde sığınacak liman, karanlık rüyaların ardında aydınlığa giden yolu arıyorum. Bu konuda ısrarla kendini içine kapatmış olan zihnim bana hiç yardımcı olmuyor.

Uyanışımın üzerinden henüz kısa bir süre geçmiş olmasına rağmen içine düştüğüm bu durum alışılacak gibi değildi. Kâbusların verdiği ıstırapla, gözlerime bir türlü uyku girmiyor gecenin bir yarısı kendi çığlıklarımla uyanıyordum...

Ses çıkarmadan odamda geziniyor, hiçlikte müebbette mahkum edilmiş bir suçlu gibi hissediyordum. İçimi kemiren sorulara cevap arıyor, yerini cevaplardan çok yeni yeni sorulara bırakıyordu. Anlatılan her şey bir masal gibi geliryordu.

Bu masal Anna adındaki basit bir genç kızın karmaşık anılarını anlatıyordu sanki...

Yeniden uykuya dalmak öyle zor ki, gözkapaklarım benimle dalga geçiyor olmalı. İçimin geçmesiyle duyduğum seslerle gözlerimi açmam bir oldu. Hala sabah olmamıştı. Kitaplığın rafında duran saate baktığımda gecenin üçü olduğunu gördüm. Peki bu saatte bu seslerde neyin nesiydi.

Başımı yastıktan kaldırıp etrafıma bakındım. Lakin odanın neresinden geliyordu bu ses. Tanrım artık aklımı da mı kaçırıyorum... bir süre nefesimi tutup sesleri dinledim. Biraz kederli, biraz nostaljik bir melodinin çaldığını duyabiliyordum. Sesi çok kısık olmasına rağmen ritmini hissedebiliyor, fakat kelimeleri anlayamıyordum. Sesler eski bir gramofonun kalbinde dönen taş bir plaktan çıkan cızırtılı bir şarkıyı andırıyordu. Kaybolmuş bir dilin sözcükleri gibiydi, yüreğimi yaralıyor ama anlayamıyordum.

Peki nereden geliyordu bu melodi?...

Ayağa kalkıp ışığı yaktım ama sesin kaynağını bir türlü bulamadım. Zaten melodi yaklaşık iki dakika sonra sona erdi. Gece boyunca bir daha da tekrar etmedi. Bu durum beni biraz korkutsa da elimden bir şey gelmiyordu.

Gece boyunca kâbuslar devam etmiş tedirgin bir uykunun sonunda güneş açmıştı. Sabahın ilk saatleri. Kahvaltıya indiğimde annemin mutfaktan gelen seslerini işitebiliyordum. Mutfağa yaklaştıkça burnuma gelen kokular beni yeniden bulanık bir rüyanın içine atmıştı sanki. İçeriye girdiğimde nefis elmalı kurabiyenin tarçınla birleşen eşsiz kokularında kaybolmuştum. Adeta gözlerim dolmuş ses tellerimdeki titremeleri bastıramaz olmuştum.

Anneme doğru dönüp kendimi zorlayarak gülümsemiştim, umarım çok yapmacık görünmemiştir. Mutfaktan bahçeye çıkan kapıdan geçip derin bir nefes aldım. Dikkatle sağa sola bakarken başımın üstünde cıvıldayan kuşları dinledim. Bahçedeki ağaçlara konuyor en şen halleriyle şarkı söylüyorlardı.

KALPSİZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin