Aşkın kadife hali (Tamamlandı)

2 bölüm

Sabah uyandığımda yatakta tek başımaydım, dünü düşündüğümde aklıma beliren tek bir görüntü vardı odaya girerken tek değildim, üstümde sadece bir gömlek vardı ve o gömlek da bana ait değildi en tiksindiğim şeydi, neler olduğunu anlayamıyordum yatağa baktığımda savaş çıkmış gibiydi. Çarşafa baktığımda hiç birşey olmamış diye düşünüyordum ama korkuyordum işte bana bir şey yapmış mıydı, ellerim başımı sardığımda ağrı hafiflemedi, hafifleyecek gibi de değildi. Gözlerim gözleriyle buluştuğunda yine gamzelerini sunmuştu; günaydın yakışıklım.

"Günaydın güzellik"

"Günaydın bay sapık, senin burada ne işin var diyecem saçma olur peşimden ayrıldığın yok"

"Geceyi hatırlamadığın ne kadar da belli"

"Gece benim hatırlamam gerektirecek ne oldu, üstümdeki bu gömlek kimin bana ait değil çünkü" korktuğum başıma gelmişti ve ben ona teslim olmuştum.

"Çünkü gömlek benim" başımdan aşağı kaynar su dökülüyordu galiba bu kadar ateşin başka anlamı olmaz "Sen bir düş al, o esnada düşünürsün gece geçirdiğimiz anları, bulamazsan kahvaltıda seni bekliyor olacağım güzellik, belki anlattırım o muhteşem dakikaları" dedi yanıma gelip dudağıma öpücük bırakırken.

Neler olduğunu anlamadan beni öpüp gitmişti, şimdi biz ne olmuştuk ya da dün gece neler yaşamıştık, yatakta en ufak bir kan lekesi yoktu, ama tıbben de düşünürsek çok düşük olasılıklarda olsa, kanama olmaya bilirdi. Başımın ağrısı hiç bir şey hatırlamama izin vermiyor. Odanın kapısı kapandığında artık tamamen gittiğinden emin olabilmiştim, kendime tekrar bir baktığımda, bacaklarım açıktaydı ve ben ilk kez birine karşı bu kadar rahattım ya da bilmiyorum işte. Olanları düşünmeye ve de hatırlamaya çalışsamda hiç bir şey gelmiyordu gözüme. En son hatırladığım şey beni öpmesiydi başka hiç bir şey gelmiyordu gözümün önüne, bir de az önce öpmüştü tamamen aklım karıştı. Yataktan hızla çıkıp banyoya ulaşmam en fazla 6 adım olmuştu galiba birazda koşmuştum kral dairesinin hakkını vermiştim galiba yada o beni bu daireye yollayarak hakkı olmayanı almıştı. Jakuzinin önüne geldiğimde suyu ayarladım ve otelin bana sunduğu nimetten yararlanarak, kokusundandı gülümsedim ve en sevdiğim şeydi, hepsini boşaltıktan sonra ayaklarımı içine soktum. Kendimi ılık su içerisine bıraktığımda hâlâ bulamıyordum neler olduğunu. Beynimde ondan yanaydı onun oynundan yana.

Ne kadardır suyun içerisindeyim bilmiyorum tek bildiğim aklımda, ucu açık bıraktığı cevaplardı. Kapı çaldığında uzun zamandır suda olduğumuda anlamış olmuştum, banyodan çıkıp valizim olduğu yere ilerleyip açtığımda, temiz kıyafetlerimi çıkardım bir an önce kurulanıp gitmek istiyordum ama ilk önce giyinmem gerekiyordu. Giyindikten sonra dün üzerimde olan kıyafetlerimden haber bile alınmıyordu, ne olmuştu dün gece ne! Kendimi delirecek gibi hissediyorum.

***

Kahvaltı masasında gazetesini okurken hayallerimin sevgilisi olduğu düşüncesi aklımdan geçsede, beni bu denli çıldırtan birine aşık olmamı bile yasaklıyorum kendime. Masasın önünde dikilmeye başladığımda yüzünde fazla kendini beğenmişlik ve geleceğimi biliyormuş havası beni daha çok çıldırtmaya çabalamasının meşalesiydi. Yavaşça masaya doğru eğildim ve ellerimi masaya bastırdım öfkemden soluyordum, kısaca kırmızıyı görmüş boğaydım. Buradan selam olsun İspanya'ya;

"bana hemen neler olduğunu anlatacak misin? Yoksa otelle daha fazla rezil olalım mı bay sapık?" eliyle oturmam için sandalyeyi gösterdi, gösterdiği sandalyeyi yere fırlattıktan sonra onun gözlerine bakmaya devam ettim.

Kendinden ödün vermiyor ve oda benim gözlerime sert sert bakmaya devam ediyordu ve pes eden o olmuştu kalkıp yanıma geldiğinde ona göre kısaydım, kısaydım demek hafif kalacak gibiydi ama abartmaya gerek yoktu neticede benimde bir boyum vardı o kadar da cüce değildim. Ona doğru kaşlarımı havaya kaldırmış bir şekilde bakarken, bana doğru eğildi. Korksam da gururumdan dönmeyecektim, ben bir Soylu kızıydım ezilmem ezerdim ama hepte ezilirdim. O gittikçe eğilirken parfümünün (bleu de chanel) kokusu ile kendimden geçmiştim. İstemsizce gözlerimi kapatmıştım, boynumda nefesini hissettiğimde oda konuşmaya başlamıştı;