4. Bölüm

18K 715 67
                                    

Bir süre hiç konuşmadan kahvaltı yaptık, bir kuş sütü eksikti kahvaltı da o da uçmasa bulunurdu büyük ihtimal. Hemen her şeyden yesem de hiç biri bana reçelin verdiği kadar zevk vermiyordu, ah bir de gamzeleri. Bence gamzeli erkeklere sokağa çıkma yasağı getirilmeli, yoksa fazlasıyla anlamsız bir çekicilikleri oluyor en azından Doğan için bu durum geçerli. Ağzımdaki bu turunç reçeli ile onu düşünerek yaşadığım zevk ve bağdaştırmam onunda dikkatini çekmişe benziyor.

"Beni düşünerek mi bu reçeli yiyorsun anlamadım ki yüzündeki bu zevki"

"Seni düşünerek yiyecek olsam ancak kusarım"

"Hadi ama her genç kızın hayallerini süsleyen bir adamım"

"İşte sorun orada her genç kızın benim değil"

"Sorun olarak görüyorsun her kızın beni beğenmesini, bu kadar kıskanç olma ama ben seni beğeniyorum ki yanındayım"

"Bu küstahlık neden bir de anlayabilsem"

"Gözlerinden küçük hanım gözlerinden"

"Yeşilçam replikleri ile mi konuşacaksın"

"İstersen evimde yeşilçam koleksiyonum var bakabiliriz"

"Ropdöşambr ve ilaçlı gazozunda var mı?" 

"Ropdöşambr var ama ilaçlı gazoz için söz veremicem elimde taze bitmiş o"

Kahkaha atıp yüzüne baktığımda, beni ona doğru çeken tuhaf bir şey vardı. İçimdeki ses, Derin yapma bu adam senim canını yakar. Kül eder ve sen o küllerinden doğamazsın diyordu ama ben kendimi ona karşı alı koyamıyordum.

"Her neyse kahvaltı ve özel reçel için teşekkür ederim, sana ayırdığım zamanın sonuna gelmiş bulunuyoruz yayında ve yapımda emeği geçen herkese teşekkür ederim"

"Ben teşekkür ederim güzelim, benim içinde güzel bir kahvaltı oldu ama bana ayırdığın sürenin sonuna gelmedin"

"Nasıl yani?"

"Daha bana geçecez karpuz kesecez"

Surattına indirdiğim sert tokatla yüzü sağ döndü; "Suç bende sende falan değil buraya gelende" bir hışımla ayağa kalkıp eşyalarımı alıp çıktım orada bir dakika bile beklemek istemiyordum. Peşimden o da gelmeye devam ediyordu.

"Derin sadece şaka yapıyordum, anlamıyorum seni her şey yolunda giderken bir den bire bu kadar sinirlenmen anlamsız" ona cevap vermek yerine yürümeye devam etmeye çalışıyordum karlı yollarda.
Kolumdan çekip beni kendine çevirdiğinde ikimizinde kesin bakışları birbirini kesmişti "Derin bir dur artık" dedi.

"Bırak kolumu, gitmek istiyorum"

"Bende gitmemeni istiyorum bu kadar basit"

"Seni dinlemek istemiyorum arama beni sorma bulma sapık gibi bırak artık peşimi"

"Sapığım öyle mi?"

"Öyl.." cümlemi dahi devam ettiremeden beni kendine çekip öpmüştü. İlk kez beni bu kadar sert öpüyordu ya da daha doğrusu ilk kez beni öptüğünde bu kadar kalbim çarpıyordu.

Onun dudaklarından kurtulduğumda yüzüne tekrar sert bir tokat atmıştım ve bir kelime dahi söylemeden yürümeye devam etmiştim o da arkamdan bağırmaya.

"Sende benden hoşlanıyorsun biliyorum"

Uzaktan kumandalı anahtarımla arabanın kilitini açıp içerisine hızla binip kapıları kitledim, bu hamlemin üzerine kapımı açmaya çalıştı ama kilitli olduğunu fark etmesiyle açmam için cama vurmaya çalışması bir oldu. Aracı ısıtmak için beklemem onun benimle konuşmaya çalışması için yeterince zaman veriyordu ve bu benim canımı sıkıyordu.

Aşkın kadife hali (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin