26. bölüm

6K 328 25
                                    

Kapı çalmaya devam ediyordu ve biz hala öylece duruyorduk içimi tamamen korku sarmıştı ya kapıdaki Toprak'sa, beni kucağında taşıyışını ya da bizi öpüşürken gördülerse. Allahım biz ne yaptık kapı israrla çalmaya devam ediyordu; "Doğan üzerimden kalk, kapıya bakmam lazım" o dedigimi ikiletmemişti, üzerimden kalktığında ikimizde yataktan kalkmıştık hızla onu banyoya sokup koşar adımlarla kapıya ilerlemiştim.

Üzerimi düzeltip, kapıyı açtığım da karışımdaki ablam ve ya Hazar değildi, içimden bir oh geçirdim diye düşünürken fazlasıyla sesli bir oh olmuştu. Birisi sanki üzerime su serpmişti;

"Derin hanım çok özür dilerim sizi rahatsız ettiğim için, ancak telefonunuz lobi de düşürmüşsünüz"

"Ah çok teşekkür ederim, hiç farkında değilim"

"İyi akşamlar Derin hanım"

"İyi akşamlar" kapıyı kapttığımda sırtımı yasladım ve bu defa bilinçle sesli bir oh çektim. Banyo'nun kapısı açıldığında Doğan dışarı çıkıp beni seyretmeye başlamıştı.

Yanıma gelip beni kucağına aldığında, bacaklarımı sıkıca onun beline sarmıştım ve dudakları dudaklarıma kenetlendiğinde. Bu defa herşey kontrollüm deydi, ben yatağa doğru taşırken onu durdurmuştum; "Doğan sadece uyumak istiyorum" dediğimde gülümseyerek karşılık vermişti.

"Biliyorum sümbül kokulum" yatağa beni yavaşça yatırdıktan sonra yanıma uzanmıştı. Onun kokusun doyasıya içime çekecektim bu gece, odam dan ben uyurken kaçar gibi gitmesine gerek yoktu bu defa. Tekrar bana yaklaşıp öpmeye başladığında, telefonu kesintisiz çalmaya başladı.

Doğan umursamadan beni öpmeye devam etsede arayan kişi de pes etmiyordu, sonunda dudaklarımdan ayrılıp eli cebine gittiğinde arayan kişiye bakıp derin bir iç çekti ve yataktan kalkarak açtı telefonu, odanın balkonuna çıkıp cebinden sigarasını yaktığında kimin aradığını çok merak etmeye başlamıştım.

Doğan

Sümbül kokulumun tekrar kiraz dudaklarını öpmeye başladığımda telefon sanki hiç susamayacakmış gibi çalamaya başladı, umursamadığımda kapanmıştı kurtulduğumu düşündüğümde. Tekrar çalınca hiç ayrılmak istemediğim bu leziz dudakları bırakıp, elim cebime gittiğinde arayan kişi beni şaşırtmamıştı ancak bir tek o beni bu kadar ısrarla araya bilirdi.

Yataktan kalkıp, odanın balkonuna çıktığımda cebimden sigaramı çıkarıp yaktım ve derin bir iç çektim o sıra telefonu cevaplamıştım;

"Ne var Tarık! Nerede uygunsuz zaman var arıyorsun"

"Kusura bakma tertip seni en güzel vakitlerde aramayı severim"

"Ne oldu Tarık özet geç abi"

"Sen neredesin Doğan bildiğim kadarıyla Eskişehir de Deniz yok"

"Var kardeşim ama yapay. Zaten ben de Eskişehir de değilim Derin ile birlikte İzmir deyim"

"Neden bugün biz konuşurken söylemedin"

"Oğlum sormadın kı"

"Sende haklısın" sigaramdan tekrar içime çektiğimde bir yandan içerde hala yatakta yatan sevgilime bakıyordum.

"Tarık neden beni aradığını diyecek misin?"

"Doğru ya neden aradığımı unutacaktım az daha"

"Çok şaşırdım normalde sen hiç unutmazsın"

"Kısa kes de beni dinle Doğan! Yasemin beni öldürmeye niyetli dinlemiyor dahi beni"

Aşkın kadife hali (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin