Asansörden Sıla'nın da yardımıyla çıkıp bir sandalyeye oturdum. Meriç'in ölmüş olması fikri beni boğuyordu, milyonlarca el sanki boğazımdan tutmuş nefes almama izin vermiyordu. Gözlerimin önüne sürekli ateşe koştuğu o an geliyorken nefes almanın imkanı yoktu.
Sıla bir bardak su getirince yavaşça içip sakinleşmeye çalıştım. Şuan Araf'ı görmeliydim. Derin bir nefes alıp Sıla'ya Araf'ın odasını sorduğumda yoğun bakımı işaret etti. Yine Sıla'ya tutunarak yoğun bakıma doğru yürürken Damla'nın sesini hemen tanıdım.
" Boşuna gitmeyin amcası onu kendi hastanelerine götürdü." Diye arkamızdan bağırıyordu.
Arkamı zar zor dönüp ağlamaktan gözleri kızarmış Gürkan'ı ve üzgün olduğunu saklamaya çalışan- ki hiç başarılı değildi.- Damla'yı gördüm.
Sıla
" neden? Nereye götürdüler? " Diye sorunca rahatladım. Onlarla konuşmak istemiyordum.
Aslında onlardan korkuyordum, Damla'dan, Gürkan'dan, Zeliş'den,en kötüsü de kendimden. Olanların en büyük suçlusu bendim. Araf'ın hayatına zorla giren, Meriç'i birçok kez reddeden onu buna mecbur bırakan bendim.
Damla ve Gürkan hiçbir şey söylemeden sadece beni inceliyorlardı. Ben ise gözlerimi daha yeni silindiği her halinden belli olan zeminden ayırmıyordum. Gürkan" matmazel." Diyerek boynuma sarıldığında gerçekten şaşırmıştım. Ağlıyordu hemde küçük bir çocuk gibi hıçkırıklarla, dikkatimi zorda olsa toplayıp hemen ona sarıldım. O Araf'ın pokemonuydu, en yakın arkadaşı, dostu hatta kardeşiydi. Ama onun aksine gözümden tek damla yaş gelmiyordu, neden? Ne için? Bilmiyordum, anlayamıyordum.
" nerde o?" Diye Gürkan'ın kulağına fısıldayınca ağlamayı bırakıp
" seni ona götüreceğim." Dedi ve geri çekildi. Beni boydan boya inceleyip
" iyisin değil mi?" Diye sorunca
" iyi olmaması gereken tek kişi iyi. Merak etme." Dedim.
Gürkan cümlemi duyunca şaşırdı. Önce Sıla'ya sonra tekrar bana baktı. Sıla devam etmeme izin vermeden
" saçmalama." Diyerek öne atıldı. O an hiç konuşmayacağını düşündüğüm Damla
" bu olayda ki en masum kişi o Gürkan. Bırak da iyi olsun." Dediğinde şaşırdım, sadece ona bakıyordum. Bana doğru yürüdü ve
" bak güzelim, Meriç duygularına hakim olamadığı için suçluydu. Araf ise duygularını bastırdığı için. Peki sen, sen ikisininde duygularının kurbanısın." Dediğinde gözlerimin dolduğunu hissettim. Zorla da olsa yutkunup
" Araf'ı sevdiğini sanıyordum. "
Dedim.
Gülümseyip
" zaten öyle" dedi. Başımı nasıl anlamında sallayıp
" benden de nefret ettiğini düşünüyordum." Dediğimde elini omzuma atıp
" birini sevmem başkalarından nefret etmem için bir sebep değil." Dedi. bende gülümsedim. Uzun zamandır ilk kez gülümsüyordum. Anlamıştım, Araf'ın neden Damla'yı kendinden uzaklaştırmadığını şimdi anlamıştım.
*********************************
Hastane çıkışına geldiğimizde annem, teyzem ve bir doktor beni arabanın önünde bekliyordu. Doktor hiçkimsenin konuşmasını beklemeden" bakın Melek hanım bu çok tehlikeli. Günlerdir bir şey yemediğiniz için halsiz düşmüşsünüz üstelik bileğinizdeki yara yüzünden yeterince kan kaybetmişsiniz. Dinlenmelisin böyle gidemezsiniz." Diyerek öne atıldığında Gürkan'a dönüp
" araba nerde?" Diye sorunca doktor da şaşırıp anneme baktı. Annem başıyla onaylayınca başka hiçbir şey söylemeden içeri girdi. Anneme ve teyzeme dikkat etmeden Gürkan'ın arabaya gidişini izledim. Teyzem;
" böyle gidemezsin hemen odana geçmeliyiz." Dediğinde hala Gürkan'ı izliyordum.
" olur mu? Araf'ı kim düşünecek. Kızım Araf dışında hiç kimseyi umursamıyor." Annem konuşunca hemen ona baktım. Onu üzdüğümün farkındaydım ve bu beni de üzüyordu. Ama şu an dengeleyecek, olanları anlatacak gücüm yoktu.
Anneme doğru yürüdüm.
" senden öğrendiğim en önemli şey ne biliyor musun?" Diyerek elimi ellerinin üzerine koydum.
" insanların fikirlerini dinleyip kararımı kendim vermeyi. Evet senden olanları sakladım ama bunun sayesinde de seni affettim anne." Diyerek cümlemi bitirdiğimde oda elimi ellerinin arasına aldı.
"Bende seni affetmeliyim öyle mi?" Annem konuşurken sesi titriyordu, ben anneme göre daha soğukkanlıydım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SUSKUN (TAMAMLANDI)
Teen FictionKötülüğün ortasında büyüyen bir insanı kötü olduğu için suçlayamazsınız. Gülmesine izin verilmeyen birini gülmediği için yadırgayamazsınız. Aşk uğruna ölmek midir yoksa yaşamak mıdır? AŞK EN ZORU HANGİSİYSE ONU SEÇMEKTİR. AŞK GEREKİRSE DOLU DOLU YA...