Bu lafın üzerine herkes saklandığı yerden çıktı. Amelia bir adım attı ve konuştu. "bak inos, seni öldürerek güzel bir ödül kazanacağız. Sayı üstünlüğü bizde, direnme ve acısız olması için diz çök." inos deli gibi kahkahalar atmaya başladı.
"Hahahahahaha lanet velet sen kendini ne sanıyorsun? Hiç durmayın saldırın. Sizi çıplak ellerimle parçalayacağım." Amelia'nın emri üzerine herkes silahını çekti ve inos'a doğru koşmaya başladı. Tabi harry ve jake hariç. Victor sıçradı ve kılıcını düz bir şekilde savurdu. İnos sağa bir adım atarak darbeden kaçtı ve hızla dönerek Victor'a bir tekme attı. Metrelerce savrulan Victor sürüklenerek durdu. Bu sırada dreth kılıcını hilal şeklinde savurdu. İnos birden bağırdı."demir el!"
Ve elini uzatarak kılıcı tuttu. Dreth neler olup bittiğini anlamıştı. İnos elini sertleştirecek bir teknik kullanmıştı. Bu sayede kılıcı yara almadan kolaylıkla tutmuştu. İnos hızla kılıcı kendine çekti. Dreth'de kılıçla beraber çekildi. İnos ayağını kaldırdı ve bir tekme savurdu. Dreth bağırdı.
"zehirli el!"
Dreth eli ile tekmeyi tuttu. İnos kilitlenmişti ve hareket etmeye çalışıyordu. Dreth bir kez daha bağırdı.
"güç yumruğu!"
Dreth gerildi ve inos'un göğsüne bir yumruk attı. İnos havada taklalar atarak bir ağaca çarptı. Önce kollarını çıkardı. Tam göğsünü çıkaracaktıki Amelia'nın tekmesi burnuna yapıştı. Kanlar havada uçuşurken ağaç devrilmişti. Herkes onun öldüğünü veya bilinç kaybı yaşadığını düşünürken inos ayağa kalktı.
"hıhıhıhahahahaha bunu yapmak istemiyordum ama siz zorladınız."
İnos elini yüzüğüne attı ve yüzüğün içinden metali beyaz, kabzası sarı bir kılıç çıkardı. Kılıç ortaya çıkınca etrafa tuhaf bir aura yayıldı. Bu kılıç efsunluydu, üstündeki parlak yazılar bunu herkesin anlamasını sağlıyordu. İnos birden havaya sıçradı. Tam 10 metreye çıktıktan sonra inişe geçti.
Kılıcı yere doğru bakıyordu ve sarı ışıklar yayıyordu. İnos yere ulaşınca heryer sapsarı oldu. Bu ışık dreth'in geçici körlük yaşamasına neden oldu.
Dreth korkmaya başlamıştı. Bu halde kimse onunla savaşamazdı. O bunları düşünürken karnına derin bir kesik aldı. Acı içinde yere yığıldı ve yarasını tutup kasılarak acıyı azaltmaya çalıştı. O hiçbirşey göremezken bir bir arkadaşlarının çığlıklarını duydu. Bir süre sonra etrafı görmeye başladı. Ama yaşadığı kan kaybı yüzünden üşüyordu. Tam kendini ölümün kollarına bırakacakken vücudunu bir ışık sarmaladı. Hemen ayağa kalktı ve etrafa baktı. Victor, harry ve Amelia ayaktaydı fakat jake hala yerde yatıyordu. Herkes jake'in başına toplandı."jake!"
"jake bana bak!"
Jake gözlerini açtı ve yavaşça ekibe baktı. "ben son gücümle sizi iyileştirdim. Hepimiz öleceğimize birimiz ölmeli." tüm ekip gözyaşları içinde ağlarken jake konuştu.
"ağlamayın, öldüğünüzde buluşuruz artık. Çok güçlü olun tamam mı."
Ve gözlerini kapatıp sonsuzluğa doğru yola çıktı. Amelia'nın ayakta duracak gücü kalmadı ve yere yığıldı. Yarım saat boyunca ağladıktan sonra ayağa kalktı. "inos isimli orospu çocuğunu öldürmeden o seçmelere katılmayacağım." bütün ekip aynısını söyledi ve jake'i gömdükten sonra tekrar aramaya başladı. Saat öğleni yeni geçmişti, hala zamanları vardı.
Bir süre sonra inos'u ormanda yürürken buldular. Amelia inos'un 5 metre ilerisine atladı. Kafası yere bakarken konuştu.
"sen benim kardeşim olarak gördüğüm kişiyi öldürdün. BUNUN BEDELİNİ ÇOK AĞIR ÖDEYECEKSİN!!"
Dreth, Harry ve Victor Amelia'nın yanına geldi. Harry fazla konuşmayan birisiydi. (YN: ara ara konuşturmayı unutuyom :D) halada konuşmuyordu.
Amelia Dreth ve Victor'a döndü.
"zehirli el ile şunu kitleyin. Sonra boğazını keseriz." inos konuştu.
"galiba arkadaşınız sizi kurtarmak için kendini feda etti." bu laf Amelia'nın gözlerinin dolmasına neden oldu. "SALDIRIIIIIN!!!"
Harry ateş topları atmaya başlarken Victor sağdan Dreth soldan Amelia ise ortadan gidiyordu. İnos direk kılıcını çekti ve sıçradı. Anlaşılan aynı taktiği yapacaktı. Victor bağırdı.
"yanıma gelin!"
Herkes Victor'un yanına koştu ve ona sarıldı. Victor tekrar bağırdı."ışık bariyeri!"
Birden etraflarını sarı bir bariyer kapladı. İnos yere indiğinde hepsi gözlerini kapattı. Işık patlaması olduğunda hiç birşey olmamıştı. Victor bariyeri kapattı. Herkes saldırmaya başladı. Amelia kılıcını savurdu, inos ise kılıcıyla karşılık verdi. Fakat Amelia'nın kılıcı yamulmuştu. İnos'un kılıcının efsunu
Çok güçlüydü. Amelia İnos'un kılıcından eğilerek kaçtı ve onun kollarını yakaladı. Ama 19. Seviye birinin 32. Seviye birini tutması imkansızdı. İnos Amelia'nın ellerinden kurtuldu ve onu fırlattı. Bu sırada hiç beklemediği bir şey oldu.
Dreth zehirli el ile İnos'u hareketsiz bırakmıştı. Victor İnos'un önüne geçti ve kılıcını boğazına sapladı. Değişik hırıltılar çıkararak yere düşen inos boğazını tutuyordu. Amelia İnos'un başına geldi. "bunu yapmamalıydın."
Ve ayağıyla İnos'un boğazına bastı. Acı içinde kıvranan inos kısa süre içinde can verdi. Amelia İnos'un kafasını kesti ve bir beze sardı. Birlikte şehre doğru giderken birinden bile çıt çıkmıyordu. Bir süre sonra şehre vardılar ve İnos'un başını teslim ettiler. Hepsi 50. Seviye kristal ve bin altın aldı. Binadan çıkınca Amelia konuştu. "dağılalım, biraz şehirde gezinin. Akşam kampta buluşur ve kristalleri özümsemeye başlarız. Bunun üzerine herkes dağıldı. Dreth hemen büyükannesinin evine koştu. Eski ahşap evin kapısına gitti ve heyecanla tıklattı. Kapı gıcırdayarak açıldı ve karşısına annesi çıktı. İkiside birbirine sarıldı ve bir süre öyle kaldı.
Sonra içeri girdiler ve hasret gidermeye başladılar.
"ee anne nasıl geçiriyorsunuz?"
Annesinin yüzünde küçük bir tebessüm oluştu.
"yaptığım kazak tarzı şeyleri pazarda satıyorum ve çok mutluyum. Peki ya sen?""anne şu anda 15. Seviye savaşçıyım. Büyük ihtimal yarına 20 seviyeyi geçmiş olurum."
"neden?"
"ben birkaç kişiyle tanıştım ve çok iyi arkadaş oldum. Onlarla beraber güçlendik. Bugün bir görev aldık. İnos adında bir suçluyu öldürdük ve ödül olarak 50. Seviye bir kristal ve 1000 altın aldık."
Annesinin yüzü sevinç dolmuştu.
"şu kristal güçlenmek için olmalı."
"evet öyle ve ayrıca hava elementine sahibim."
Annesi oğluna tekrar sarıldı ve onu övdü. Dreth çantasından bir kese çıkardı ve annesine uzattı.
"bu kesede 500 altın var anne al.""hayır bunu alamam teşekkür ederim."
Dreth keseyi masanın üzerine attı ve kapıya yöneldi.
"işlerim var anne kendine iyi bak. Her fırsatta seni göreceğim."
Dreth yüzünde bir gülümseme ile evden çıktı. Annesine verdiği para onu 5 ay rahat geçindirirdi. Kapıda silah simgesi olan bir dükkana girdi ve kılıçlara baktı. İkiz kılıç kullanmak istiyordu. Ve aradığını bulmuştu. Kabzası siyah, metali parlak gri iki kılıç. Ayrıca efsunlanabilir durumdalar. Dreth satıcıya baktı ve sordu.
"bunlar ne kadar?""50 altın."
Dreth elini cebine attı ve parayı çıkardı. Sonra sırtındaki katanayı çıkardı ve konuştu.
"bunu kaça alırsın?"
Adam katanayı eline aldı ve iyice süzdü.
"Hmm güzel bir kılıç. Buna 25 altın veririm. Ne yalan söyleyeyim bu biraz daha fazla eder ama bu aralar sıkışığım."
"sorun değil sattım gitti."
Adam memnun bir şekilde parayı uzattı. Dreth gülümsedi ve dükkandan çıktı. Şimdi yapmak istediği kılıçları efsunlamaktı.
************************************
Ya valla çok sevdim bu kitabı yazmadan duramıyorum. Günde iki bölüm yazıyorum ama bir ritmim olmalı o yüzden her gün bir bölüm.Efsunlamak ne kadar tutacak?
Jake hortlayacakmı? (pardon :D)
Annesi kendini koruyabilecekmi?
(şimdi iti var konuğu var demi ama:D)
![](https://img.wattpad.com/cover/106423782-288-k986315.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Dreth
FantasyKarşısında milyonlarca kişi duran adam konuşmaya başladı. "neden hala devam ediyorsunuski? Zaten 2 milyon kişi öldü bile." Ordunun önündeki yaşayan bir dağı andıran adam öne çıktı. "bunu bizden tanrılar istiyor!" Adam kafasını salladı ve ayağını ye...