Dreth havadayken kralın sağ kolu sırtındaki kılıcını çekti. (YN: biz ona frank diyelim 😄) mesafe kapanınca Dreth kılıçlarını hızla savurmaya başladı. Frank 100. Seviye bir savaşçı idi. Ama Dreth tekniği ile gücünü ondan fazla yapıyordu.Frank kılıcını kaldırdı ve darbeyi karşıladı. İkisi yüz yüze geldiğinde Frank korkudan titremeye başladı.
Dreth'in kıpkırmızı gözleri ben bir canavarım diye bağırıyordu. O sırada tayfa gemiye atladı ve askerler ile dövüşmeye başladı.Dreth ve Frank birbirleri ile o kadar güçlü savaşıyordu ki. Her darbe karşılandığında gemide göçükler oluşuyordu. Frank kılıcını kaldırdı ve hızla savurdu. Dreth sola atladı ve Frank'in kolundan tutup çekti. Etrafında döndü ve Frank'in arkasına geçti.
Frank herşeyin bittiğini anlamıştı. Karnından çıkan kendi kanı sayesinde kırmızı olmuş kılıç bunun bir kanıtı idi. Dreth kılıcını çekti ve acı içinde kıvranan Frank'e baktı. O sırada arkasında hissettiği baskıcı aura onu yerine sabitledi.
Dreth bu kişinin kral Justin olduğunu anladı. Kral 132. Seviye idi. Dreth yerinden bile kıpırdayamazken sırtına gelen tekme ile kendi gemisine uçtu. Göğüs ve sırtındaki kemiklerin hepsi kırılan Dreth hareket etmeye çalışsada başaramıyordu. Her nefes aldığında kemikleri ciğerlerine batıyordu.
Dreth başının arkasından tutan elle daha bitmediğini anladı. Bu kişi kral Justin'den başkası değildi. Justin yavaşça Dreth'in kafasını sıkmaya başladı. Dreth acı içinde inlemeye başladı. O sırada arkasından gelen gülme sesleri Dreth'in birazda olsa rahatlamasına neden oldu.
"ne yani? Benim tayfamdan biri öldüğünde, öldüren kişiye ne yaptığımı duymadın mı?"
Justin Dreth'i yere bıraktı ve arkasını döndü. Arkasını döndüğünde gözüne çarpan ilk şey tek tek ölen askerleri idi.
"böyle biteceğini düşünmemiştim."
"evlaaat, iyimisin?"
Dreth yerde yatarken elini kaldırdı ve mırıldandı.
"hı hı."
(YN: şimdi arkadaşlar bu kaptanın sesini celal babanın ki gibi düşünün. 😄 Tipini hayal etmek size kalmış.)
Kaptan aurasını saldı. Dreth etkilenmesin diye aurasını sadece krala yönlendirdi. Kral kendinden üst aura karşısında korkmaya başladı. Kaptan bağırdı.
"şifacılardan biri Dreth'le ilgilenin."
Bunun üzerine bir kişi Dreth'i iyileştirmeye başladı. O sırada kaptan kılıcını çekti ve rüzgar gibi kralın arkasına geçti. Kaptan kılıcını saplamak amaçlı savurdu. Ama kralda bu kadar kolay ölecek biri değildi.
Kaptan kendini sağa attı ve zorlada olsa darbeden kaçtı. Kral daha kendini toplamadan kaptan yüzüne bir tekme attı. Taklalar atarak karşı gemiye uçan kral bacakları titreyerek ayağa kalktı. Fakat ayağa kalktığı anda kaptan üstüne indi. Geminin tavanı çökünce alta uçtular.
Kral toz bulutunun içinde sadece kurtulmayı düşünüyordu. Kaptan dumanların arasından çıktı.
"karşımdakiler genelde 2 vuruşta ölürdü. Kendinle gurur duymalısın."
Ve kralın boğazından tutup kaldırdı. Kral kurtulmaya çalışırken kaptan arkasını döndü ve kralı fırlattı. Geminin duvarını yıkarak denize düşen kral yavaşça batmaya başladı.
"her zaman garantiye al."
Kaptan büyücülerden birine emir verdi ve kralın cesetini patlattı. Kaptan yukarı çıktığında tüm düşmanların öldüğünü gördü. Gemideki ganimetleri topladı ve gemiye döndü.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Dreth
ФэнтезиKarşısında milyonlarca kişi duran adam konuşmaya başladı. "neden hala devam ediyorsunuski? Zaten 2 milyon kişi öldü bile." Ordunun önündeki yaşayan bir dağı andıran adam öne çıktı. "bunu bizden tanrılar istiyor!" Adam kafasını salladı ve ayağını ye...