Grup sabah erkenden arabanın nerden kalkacağını söyleyen adrese gitti. Dreth öne çıktı ve karşısındaki beyaz saçlı adamla konuştu.
"biz görev için geldik."
Adam karşısındaki genci baştan aşağı süzdü. "tamam, şimdi kalkıyoruz."
Dreth başı ile onayladıktan sonra yola çıktılar. Şehir sınırını geçince sadece ağaçların olduğu bir yola çıktılar. Dreth ve grubu her an bir saldırı için tetikteydi. Ve o bekledikleri an gerçekleşti. 30 kişilik bir grup etraflarını sarmıştı. Dreth kılıçlarını çekti ve bağırdı."herkes dağılsın!"
Tüm grup dağıldı ve savaşmaya başladı. Haydutların en yükseği 20. Seviye olduğu için sayı farkı kendini göstermiyordu. Dreth ileri atıldı ve karşısındaki adamın boynunu kesti. Ardından sıçradı ve havada dönerek bir tekme attı. Arkasında his ettiği enerji ile hemen arkasına döndü. Haydut ona kılıcını saplamayı planlıyordu. Dreth sola çekildi ve haydutun kolunu kesti. Son kalan 10 haydut geri çekilmeye başladılar.
İçlerinden en kaslı olanı konuştu.
"bunu haydut kralına söylediğimde göreceksiniz." ardından arkasına döndü ve ağaçların arasında kayıp oldu. Herkes derin bir nefes aldı ve yola devam etti. Bir günün ardından dinlenmek için durdular. Kamp ateşi kuruldu ve grup karşısına geçip sohbet etmeye başladı. Herkes sohbet ederken Dreth çadıra girdi. Amelia uzanmış düşünüyordu. Evet onlar aynı çadırda kalıyordu. Amelia Dreth'in geldiğini görünce bir soru yöneltti. "haydut kralından korkuyormusun?""bilmem ki daha görmedim bile."
"güçlü biri olduğu çok belli."
"eğer o kadar güçlü olsaydı bu görev bize verilmezdi."
Dreth haklıydı. Nede olsa onlar daha 6. Sınıf bir gruptu. Dreth bunları kafasından attı ve uyudu. Grubuna nöbet tutmasını söylediği için rahattı.
Sabah uyandı ve dışarı çıktı. Luis onu görünce yanına geldi. "günaydın lider Dreth.""günaydın Luis."
"yola çıkmalıyız."
"biliyorum, hadi ilerleyelim."
Bunun üzerine araba tekrar harekete başladı. Dreth ve Amelia önde herkes arabanın etrafını sarmıştı. Birkaç saatin sonunda çalılardan hışırtılar gelmeye başladı. Birden grubun önünde bir portal açıldı. Herkes şaşkınlıkla bakarken portaldan beyaz saçlı ve sakallı bir kas yığını çıktı. Adam gerçekten çok kaslıydı. Kafasını kaldırdı ve sert bir ses ile konuştu.
"ben haydut kralı. Adımı bilmenize gerek yok zaten öleceksiniz."
Dreth adamın seviyesini ölçtü. Sonuç çok ümitsizdi. Adam 93. Seviye savaşçı idi. Buda demekki tek yumruğu ile 5 tane Dreth'i öldürebilirdi. Dreth bir adım öne çıktı. "bak sorun istemiyoruz. Lütfen bırakta geçelim." adam gülerek cevap verdi."o arabadaki mücevherleri çok istiyorum."
Amelia sinir ile öne atıldı.
"o zaman gelde al."
Dreth Amelia'nın kulağına yaklaştı ve fısıldadı.
"Amelia bu adam çok güçlü."
Amelia cevap vermedi ve beklemeye başladı. Kral ellerini kaldırdı ve esnedi. Sonra ellerini yere doğru hızla indirdi. Eli yere çarpmamasına rağmen yerde çatlaklar oluştu ve büyük bir toz bulutu ortaya çıktı. Toz bulutu o kadar kalındıki hiçbirşey görünmüyordu. Birden adam bulutun içinden zıpladı ve grubun ortasına geçti. Rüzgar kadar hızlıydı. Elini yumruk yapmadan savurdu ve gruptan rastgele birine vurdu. Vurduğu çocuk havalandı ve 1 kilometre kadar uçtu. Herkes korku ve şaşkınlıkla bakarken adam sıradaki kurbanına geçti. Bir tekme attı ve birinin kafasını koparttı. Dreth'in öldürme arzusu ortaya çıkmıştı. O kadar güçlüydüki kral bile ona dikkatlice bakmaya başladı. Dreth tekrar kendini kaybetti. Gözleri tekrar kırmızılaşmıştı. Kral kendini topladı ve ileri atılarak yumruğunu düz bir şekilde savurdu. Dreth aynı şekilde karşılık verdi. İki yumruk birleşince büyük bir toz bulutu ortaya çıktı. Birden ikiside bir orada bir burada belirip saldırılar yapmaya başladı. Kral Dreth'den uzaklaştı ve aura dalgaları yollamaya başladı. Dreth durdu ve oda aura dalgaları yollamaya başladı. Dalgalar çarpıştığında büyük gürültüler koptu. Baskıya dayanamayan bazı çocuklar bayıldı. Dreth kılıçlarını çekti ve koşmaya başladı. Kral hala silah çekmemişti. Oda koşmaya başladı. Dreth tüm enerjisini kılıca yönlendirdi. Mesafe Kapanınca Dreth kılıcını savurdu. Kral bağırdı.
"demir el!"
Ve kılıca yumruk attı. Dreth sola kaydı ve dönerek bir tekme attı. Kral birkaç ağacı devirerek durmayı başardı. Kendini topladı ve ayağa kalktı. Dizlerini iki yana kırdı ve kendini sıkmaya başladı. O sırada vücudundan sarı enerji dalgaları yayılmaya başladı. Birden ileri atıldı ve yumruğunu Dreth'e savurdu. Dreth kollarını birleştirdi ve enerjisini kollarına yöneltti. Yumruk Dreth'e çarpınca enerji duvarı kırıldı. Sanki cammış gibi mavi parçalar etrafa saçıldı. Kral gücü kesmedi ve devam etti. Dreth daha fazla dayanamadı ve kendini ağaca yapışmış bir şekilde buldu. Birkaç kemiği kırılmıştı. Önce kollarını sonrada göğsünü çıkardı. Ellerini birleştirdi ve bir hava topu oluşturdu. İçine enerjisini kattı ve topu iyice sertleştirdi. Gerildi ve topu fırlattı. Kral enerjisini dışarı yolladı ve bir kalkan yaptı. Top kalkana çarpınca büyük bir patlama gerçekleşti. Kral darbeyi durdurmanın verdiği mutluluk ile önündeki toz bulutuna bakıyordu. Birden bulutun içinden Dreth çıktı ve bir yumruk salladı. Yumruğu zamanında savuşturamayan kral taklalar atarak yere düştü. Dreth yere saplanmış kılıçlarını aldı ve koşmaya başladı. Mesafe kapanınca havaya sıçradı. Kılıçlarını birleştirdi ve savurdu. Kral sağa çekildi ama koluna bir kesik aldı. Dreth bağırdı.
"zehirli el!"
Dreth'in sesi birkaç kişi aynı anda konuşmuş gibi çıkmıştı. İleri atıldı ve krala dokundu. Kral hareketsiz kaldı.
Ama birşeyler ters gidiyordu. Kralın vücudu titriyordu. Birden bir aura patlaması gerçekleşti. Dreth ezici baskı altında yere düştü. Kral sinirden bastığı yerleri yakıyordu. Dreth zorla ayağa kalktı. Kral o kalkar kalkmaz hızla ileri atıldı ve bir yumruk attı. Göğsüne yumruk yiyen Dreth'in kemikleri kırılmıştı. Taklalar atarak ağaca uçtu. Bunu izleyen grup arkadaşları korkudan konuşamıyordu bile. Birden Luis ettiği yemini hatırladı. Kral Dreth'e doğru giderken Luis kollarını açtı ve Dreth'in önüne geçti. "lütfen onu öldürme. Ama birini öldürmek istiyorsan beni öldür."
Kral sakalını sıvazladı.
"o çocuk bana vurmayı başardı. Bu yüzden onu öldürmek yazık olur. Ama nede olsa o bana vurdu. Buna kimse cüret edemez. Şimdi velet, çekil yoksa ikinizde ölürsünüz." Luis kılını bile kıpırdatmadan beklemeye başladı. Kral yavaşça yürümeye başladı. Luis ile arasındaki mesafe kapanınca elini kaldırdı ve yumruğunu savurdu. Luis'in yüzü ile 10 cm kala başka bir el kralın elini tuttu. Dreth yavaşça kafasını kaldırıp baktı. Bu kişi Oni idi.
Dreth'in ağzından bir sürü kan geliyordu. Kral sinirle elini çekmeye çalıştı. Ama başaramadı. Oni'nin eli kırmızılaşmaya başladı. Kralın elinden ise dumanlar gelmeye. Kral bağırarak diz çöktü. Oni 95. Seviye savaşçı olduğu gibi 120. Seviye büyücü idi. Oni boşta kalan elini yumruk yaptı ve enerjisini eline yöneltti. Gerildi ve kralın çenesine bir yumruk attı. Kralın kafası kopmuştu. Oni elini Dreth'e çevirdi ve sözler söylemeye başladı. Kan kaybından üşüyen Dreth'in gözleri çoktan eski haline gelmişti. Birden Oni'nin elinden yeşil ışıklar çıkmaya başladı. Birkaç dakika içinde Dreth ayağa kalktı. Ne yaptığının farkında değildi. Tek hatırladığı haydut kralının gelişi idi.************************************
Gençler internet bulamadığım için bölümler geç geliyor. Artık hafta sonları internet bulursam atacağım.Oni Dreth'e ne diyecek.
Luis yürekli çocuk değilmi?
Soru bulamıyorum.
Merakmı ediyon?
Oku.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Dreth
FantasyKarşısında milyonlarca kişi duran adam konuşmaya başladı. "neden hala devam ediyorsunuski? Zaten 2 milyon kişi öldü bile." Ordunun önündeki yaşayan bir dağı andıran adam öne çıktı. "bunu bizden tanrılar istiyor!" Adam kafasını salladı ve ayağını ye...