Dreth gözlerini açarak yavaşça kalktı. Herkesin sorularına rağmen hiç birşey söylememiş ve Illınad'ın mekanına bir portal açmıştı. Babasının sakatlığı bile umrunda değildi. Büyük ihtimal William Amelia'nın öldüğünü fark etmişti.
Dreth portaldan çıkar çıkmaz William'ın feryatları kulağına dolmuştu.
"ANNE NE OLDU? NE OLUR AÇ GÖZLERİNİ! ANNEEEE!"
Dreth gözünden akan yaşlar ile birlikte William'ın sırtına atlayıp ona sarıldı. William'ın ise bünyesi daha fazla kaldıramamış ve kendini serbest bırakmıştı. Dreth'inde ondan geri kalan bir yanı yoktu. Oda deli gibi ağlayarak Amelia'nın cesedine bakıyordu. Sadece kendinin duyabileceği bir seste şu sözler çıkmıştı ağzından.
"özür dilerim..."
Illınad odaya giriş yapmıştı. Tek koluyla oğlunun yanında diz çökerek Amelia'ya bakıyordu. Dreth başınu yavaşça sola çevirip Illınad'ın kokunu göremeyince William'ı nazikçe yere bırakmış ve hızla babasına sarılmıştı.
Illınad ise oğlunu karşılıksız bırakmamış ve sarılmaya başlamıştı.***
Bir hafta geçmesine rağmen Dreth'in acısı gram azalmamıştı. Hergün Amelia'nın ölü bedeni gözünde canlanıyordu. Illınad ise bugün yeni ve daha işe yarar bir eğitim bulduğunu söylemişti. Dreth ise bu yüzden Illınad'ın önünde duruyordu.
"nasıl bir eğitim bu?"
"yüz yıl meditasyon yapacaksın. Merak etme William ben ve Serio'ya emanet. Onu en iyi şekilde eğitiriz. Belki babası ile birlikte savaşır."
"iyide yüz yıl fiziksel çalışma ile yüz yıl mesitasyon arasında ne fark var."
"yüz yıl fiziksek eğitim sadece vücudunu geliştirir. Öte yandan meditasyon hem fiziksel, hem dantian hemde enerjini etkileyecek."
Dreth daha fazla uzatmanın anlamsız olacağını düşünmüş ve bir köşeye geçip meditasyon moduna girmişti.
Günler günleri, aylar ayları, yıllar yılları kovaladı. William babasını her görmeye geldiğinde dahada büyümüş oluyordu. Artık o tatlı çocuk gitmiş, yakışıklı ve güçlü bir delikanlı gelmişti.Bir haftanın daha sonunda Dreth gözlerini açtı. Uzun zamandır kapalı olan gözleri yeni açılmaktan dolayı hafif bulanıktı. Ayağa kalkarak vücudundaki her kemiği kütletti ve etrafına bakındı. Gördüğü şey ise gülümsemesine sebep olmuştu.
"ama bu çok ağır! Neden hergün bunu kaldırıyorum ki?"
"mızmızlanma."
William devasa bir kayayı iki eli ile kaldırıyordu. Ve biraz zorlanıyor gibiydi. Dreth ellerine baktı. Seviyesi
200. Seviye idi. Fakat gücü 1100. Seviye birine denkti. Ortama yaydığı aura ise gözle görülebilir olmuştu. Bu aurayı hisseden Illınad ve William'da hemen Dreth'in başına üşüşmüştü.Uzun nir hasret gidermenin ardında Dreth dünyanın haline bakmaya karar vermişti. Bu yüzden bir portal açarak dinyaya indi. Gördükleri ise onu epey şaşırtmıştı. Evler artık tahta değil betondandı. Daha modern idi.
Kıyafetler aşırı derecede değişmişti. Sokaktaki insanların yarısı takım elbise giyiyordu.Tabii Dreth portaldan çıkar çıkmaz gözler ona dikilmişti. Dantianı olan insanlar şaşkınlıktan dilini yutmuşken, dantiansız insanlar nefessiz kalmış bakıyordu. Dreth sağındaki pencereye baktığında, odanın ortasında tavana asılı ışık saçan bir şey olduğunu fark etti.
O ise bunu sıradan bir ateş büyüsü sanıyordu.Hala birçok şey büyü ile halledilirken teknoloji ilerleyerek insanların enerji harcamasının önüne geçmeyi hedefliyordu. Dreth birkaç gün William ile eğlendikten sonra Illınad'ın mekanına döndü.
"hadi artık yola çıkalım. Deathwing'i merak ediyorum."
"Dreth, bilki bu maceranın sonunda öleceğiz. Ama Deathwing gibi bir şeyi görüpte ölmen iyi olur."
Dreth son anda aklına geken şey ile titremeye başlamıştı.
"önce Luke'u cehenneme yollamayı unuttum."
"cennet şövalyelerini geçmek artık bizim için kolay. Bunlar sana tanıdık geliyor mu?"
Dreth cennet şövalyeliğini hatırladığında hafifçe tebessüm etmişti. Ama tanrı denen pisliklerin onu öldürmek için kandırdığını hatırlayınca yüzü gene düştü.
"ha birde Dreth, biz Poseidon'u öldürmeyi unutmuşuz. Saklanmıştı ama yakalayıp hallettik."
Dreth böyle bir şeyi hatırlamanın verdiği şokla derin bir nefes aldı.
"tamam, şimdi şu cennete götür bizi."
Illınad tek kolunu kaldırarak bir portal açtı. Bunu görmek ise Dreth'in zoruna gitmişti. Cennet kapılarının önünde açılan kapı ile üçlü dışarı çıktı. Diablo ise bir savaştan yeni çıktığı için dinleniyordu. O yıllarca yarı tanrılarla dövüşmüştü. Hatta iki tanesinş öldürmüştü. Kapının önündeki tüm şövalyeler üçlüyü görünce kılıçlarını kaldırdı.
Hepsi karşılarındakilerin onlardan güçlü olduğunu bilsede hayatları pahasına dövüşeceklerdi. En öndekinin emri üzerine tüm şövalyeler ileri atılmıştı. Dreth ise önündeki kılıcı enerjisi ile parçalayarak adamın boğazından yakalayıp kafasını patlatmıştı. Ona gelen her saldırıyı çıplak elleriyle karşılıyor ve tek yumruğuyla kılıçları parçalıyordu.
Önündeki adamı tutmuş ve dönerek diğerlerinin üstüne fırlatmıştı. Her dakika kapılar açılıyor ve daha fazla şövalye içeri geliyordu. Buna karşın Dreth ellerini kaldırmış ve cehennemden bir portal açmıştı. Dışarıya zıplayan yüzlerce yaratık şövalyeler ile kapışmaya başlamıştı. Cennet kapılarının yanındaki surlarda cübbeli adamlar belirdi. Hepsinin elinde Dreth'in eski elementi vardı.
Başlayan büyü yağmurunu Dreth enerjisi ile engelliyordu. Sonunda tüm gücü ile devasa surun tepesine sıçradı. Onu gören büyücüler ise tökezleyerek düşmüştü. Dreth tek tek elini boğazlarına sokarak büyücüleri öldürmüştü. Hepsinin ölmesi sonucu cennetin kapıları açılmış ve üçlü içeri girmişti. Onları gören ruhlar ise korku ile yol veriyordu.
Dreth bir süre sonra aradığını bulmuştu. Luke tam karşıdında duruyordu.
"ne kadar kinci biriymişsin."
"huyum kurusun."
Dreth hızla ileri atılmışken Luke elini kaldırarak nir bariyer oluşturmuştu. Bariyere deliler gibi yumruk atan Dreth rüzgar modu ile bariyerdeki çatlaktan içeri sızdı. Luke'u boğazından kavramışken yüzünde bir karanlık toğu patlamıştı. Metrelerce uçan Dreth ayaklarını yere sürterek durmuştu.
"Amelia'yı diriltebiliriz. Buna gerek yok!"
Dreth kılıcı ile saldırıya geçmişken konuştu.
"Ya yapamazsak?!"
Tsink
Dreth'in kılıcı Luke'un karanlıktan oluşturduğu kılıca çarpmıştı.
"nankörlük yapma. Ben olmasam açlıktan ölecektin. Hemde daha bebekken. Hayatı tadamadan."
Dreth'in saldırıları gitgitde yavaşlıyordu. Öfkesi dinmeye başlamıştı.
"öfken geçtikçe dediklerimi anlıyorsun."
Dreth sessizce dikilmeye başlamıştı. O sırada cennetin beyaz göğünde bir delik açıldı ve Amelia aşağı indi. Sonunda ruhu öteki tarafa geçmişti.
************************************
Bu bölüm biraz kısa oldu herhal. Artık bölümler 800+ olacak. Birde deminki bölümlerde dediğim gibi artık yaptı etti yerine yapmıştı etmiştiyi daha çok kullanıyorum. Önceki bölümlerin çok kötü olduğunu fark ettim. Zaten bu kitap fazla uzamaz. (eğer çok ama çok ağır bir spoiler istemiyorsanız burayı okumayın!)Dreth Deathwing tarafından öldürülecek.
Amelia ne diyecek?
William ne diyecek?
Dreth niye bu kadar hayvanileşti?
Merak mı ediyon?
Oku.
Kendinize iyi bakın görüşmek üzere.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Dreth
FantasyKarşısında milyonlarca kişi duran adam konuşmaya başladı. "neden hala devam ediyorsunuski? Zaten 2 milyon kişi öldü bile." Ordunun önündeki yaşayan bir dağı andıran adam öne çıktı. "bunu bizden tanrılar istiyor!" Adam kafasını salladı ve ayağını ye...