Bölüm 23 - Ben geldim

1.7K 179 41
                                    

Dreth geminin sarsıntıları ile uyandı.
Dışarıdan gelen savaş sesleri bu işin pek hayra alamet olmadığını gösteriyordu. Dreth kapıyı açacaktı ki, dışarıdakinin devasa bir yılan olduğunu hatırladı. Biraz soluklan ve kapıyı açtı.

"BU DA NE!!!"

Tayfadan 84 kişi ölmüştü. Bazıları yerde kanlar içinde yatıyor bazılarının ise kopmuş uzuvları suda yüzüyordu. Dreth ellerini birleştirdi ve bir hava topu oluşturdu. Bu 4 sene içerisinde Dreth büyülerinide geliştirmişti. Gerildi ve elindeki topu serbest bıraktı.

Havadan oluşan top yılana çarpmasıyla son buldu. Yılan sadece biraz sarsılmıştı. Soluna döndü ve Dreth'e baktı. Ağzını açtı ve dilini ortaya çıkardı. Dreth tekrar bayılıyordu ama bilincini açık tutmayı başardı.

Yılan Dreth'e odaklanmışken kaptan yılanın üzerine atladı ve kılıcını sapladı. Yılan başını salladı ama kurtulamadı. Ve suyun içine daldı.
Herkes susmuş bir şekilde kaptanın kaybolduğu yere bakıyordu.

Birkaç saniyenin ardından yılan yukarı fırladı. Herkes nefeslerini tutmuş izlerken Dreth kaptanı gördü.
Hala yılanı bırakmamıştı. Dreth gözlerini kırmızıya çevirdi ve sıçradı.

Tam olarak 10 metre sıçrayarak yılanın gözüne ulaştı. Yukarıda bağırdı.

"güç yumruğu!"

Dreth'in elinde oluşan hava dalgası kendine değen yağmur damlalarını geri itiyordu. Dreth gerildi ve yılanın gözüne bir yumruk attı. Yumruk sonucu oluşan patlama ile yılanın bir gözü yok olmuştu. Yılan kendini topladı ve Dreth'e doğru atıldı. Mesafe kapanınca ağzını açtı ve Dreth'e dişlerini geçirdi.

Yada öyle sandığı kişiye...

Dreth bir duman eşliğinde yok oldu.
Evet bu kopyalama tekniği idi. Dreth o sırada çoktan en üst seviye hız tekniklerini açmış ve yılanın arkasına geçmişti. O anda yanında yılana sapladığı kılıcı zar zor tutan kaptanı gördü. Onu kolundan yakaladı ve gemiye fırlattı.

Kaptan kafasını kaldırdı ve gurur ile Dreth'in savaşını izledi. Dreth cebinden bir metal parçası çıkardı.
Hafif gülümsedi ve takla atarak yılanın ağzına girdi.

Herkes susmuş bir şekilde ne olduğuna bakıyordu. Bu çocuk intihar mı etmişti? Derken yılanın boynunun altından çıkan sivri metal herkesin Dreth'in metal elementine sahip olduğunu hatırlattı. Yavaşça yılanın her yerinden çıkan metal parçaları yılanı ölüme yaklaştırdı. Deniz yılanın siyah kanı ile kaplanıyordu. O sırada Dreth yılanın kristalinin olduğu yerden fırladı.

Her yeri siyah kan olmuş Dreth elindeki parlayan pembe kristale bakıyordu. Kaptan ayağa kalktı, ne kadar sevinmek istesede tayfasından ölen kişiler buna engel oluyordu. Dreth kendini normale çevirdi ve kaptanın yanına gitti. Elini omzuna koydu ve konuştu.

"üzülme kaptan."

Kaptan ciddi duruşunu bozmadan kafasını kaldırıp Dreth'e baktı. Sesinden ne kadar üzgün olduğu anlaşılıyordu.

"evlaaat (:D) onların çoğu tayfama ilk aldığım kişilerdi. Onlarla birlikte bu günlere geldim."

Herkes üzgün bir şekilde gemiyi temizlemeye başladı. Bir süre yasın ardından kaptan Dreth'i yanına çağırdı.

"Dreth, 1 haftaya joan şehrine gidiyoruz. Yani seni aldığım yere. Bak belki seni hayatından aldığım için bana kızgınsın, ama seni ölen oğluma çok benzetiyorum. Sen oğlum gibisin Dreth."

Dreth joan şehrini duyunca havalara uçmuştu. Ama öte yandan kaptanın ona söyledikleri onu duygulandırmıştı. Bir şey demedi ve ileri atılıp kaptana sarıldı.

DrethHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin