Bölüm 43

865 58 16
                                    

Dreth elleri sarı iplerle bağlı bir şekilde oturuyordu.

"kahretsin!"

Onun yapmış olduğu büyük dikkatsizlik buna yol açmıştı. Beyaz onun baygınlığından faydalanmış ve onu buraya getirmişti. Birazdanda cennetin lordu gelecekti. Dreth öleceğinden emin olduğu için Yaşadıklarını hatırlamaya çalışıyordu.
Babasını öldürdükten sonra hayatı tam istediği gibi geçmişti.

Güzel bir karısı olmuş, güçlü bir oğlu olmuştu. Birçok şey başarmış ve harika kişiler tanımıştı. Hele almış olduğu eğitimler. Çektiği acıları hatırlayınca gülmeden edememişti. Onun önündeki Beyaz ise onu gülerek görünce konuşmuştu.

"gül bakalım. Birazdan gülecekmisin göreceğiz!"

Dreth'in morali bir kez daha düşmüştü.

***

"Luke bitir artık şu büyüyü Dreth'i bir an önce bulmalıyız."

Yerdeki mühürle ilgilenen Luke cevap verdi.

"şimdi yaşasa bir şey değişmeyecek. Deathwing'e gitmekte kararlı. Yani eninde sonunda ölecek."

Illınad sessizce mavi gözlerini yere dikmişti. Sağına dönüp kolu olması gereken yere baktı. Sonrasında ise derin bir iç çekmişti. William ise köşede şınav çekiyordu. Vücuduna meditasyon ile topladığı enerjiyi spor ile saflaştırıyordu.

***

"dık! Dık! Dık!"

Etrafta yankılanan ayak seslerinin kime ait olduğunu herkes biliyordu. Tabii bu herkes sadece Dreth ve Beyaz'dan ibaretti. Beyaz kapının açılması ile birlikte o içeri girdi.

Yog Dzew

"lan velet! Neden beni öldürmek istiyorsun? Senin ne haddine lan bu?!!"

Sonrasında gerilmiş ve Dreth'in yanağına gücünün çeyreği ile bir tokat atmıştı.

Kıtırt

Dreth dişleri ve kanı tükürdükten sonra Yog Dzew'e baktı. Vücudundaki her hücre ona saldırmak için can atıyordu. Dreth sonunda bu hisse karşı gelememiş ve ileriye atılmıştı. Fakat ipler buna izin verirmiydi hiç?

Dreth saatlerce yediği dayaktan sonra düşünmeye başladı. Vücudundaki kemiklerin yarısı kırılmıştı. Bildiği her tekniği denemişti fakat bağlı olduğu ipler buna dayanıyordu. Dreth bulduğu fikir ile kafasını umutla kaldırdı. Etrafındada kimse yoktu.

"açıl ateşten portal! Gel cehennemin ordusu!"

Ateşten açılan kapıdan yüzlerce zebani fırlamaya başladı. Hepsinin elinde balta, kılıç vb. Şeyler vardı. Dreth umutla karşısındaki onlarca zebaniye baktı ve konuştu.

"kırın!!"

onlarca zebani elindeki silahlarla Dreth'in elindeki iplere çullandı.

"peng, peng, peng, klingg!"

Dreth duyduğu sesle umutla dolmuş ve serbest kalmış ellerine bakmıştı. içinden kikirdemiş ve kendini iyileştirmeye koyulmuştu. O sırada ise zebanileri geri göndermişti, çünkü fark edilmeden gizlice çıkması gerekiyordu. Yog Dzew gücünün çeğreği ile ona bir tokat atarak dişlerini kırmıştı. Buda demekki Dreth'in hiç şansı yoktu. Daha yardımcısı Beyaz'ı bile yenememişti. Yarı tanrı olmasının verdiği özellik ile yaraları hızlı iyileşen Dreth kapıya yöneldi. Tabi kide kapıyı açıp öylece çıkmıycaktı. Sadece herhangi bir ses varmı diye kontrol edicekti. Kulağını kapıya dayadı ve 1 dakika boyunca dinledi. sessizliği...

DrethHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin