Bölüm 32 - Tekrar merhaba

1.6K 160 15
                                    

Denizin üstünde her yeri yosun tutmuş bir kayık vardı. Birden kayığın üstünde siyah bir portal açıldı ve Dreth kayığa düştü. Refleks olarak etrafına baktığında nerede olduğunu anlamıştı. Bu İnya'nın onu kaçırdığı yerdi. Dreth küreklerin başına geçti ve en yakın karaya sürmeye başladı.

Bir süre sonra beklenen olmuştu. Dreth kayığını bir tarafa fırlattı ve şehire daldı. Üstündeki tanrı kıyafetleri gören herkesin gülmesine neden oluyordu. Fakat dantianı olanlar hissettikleri güç yüzünden yerinden bile kıpırdayamıyordu. Dreth gördüğü ilk hamama girdi.
Kıyafetlerini çıkarıp havuza atlayacakken biri arkasından bağırdı.

"genç, önce duş alman gerek."

Dreth kafasını salladı ve duşa girdi. Soğuk bir duşun ardından kendini havuza bıraktı. Sıcak suyun derisine nüfuz etmesine izin verirken yıllardır çektiği acıyı unutmuştu. O yıllarca bu anı beklemişti. Bir süre sonra odaya kadınlar daldı ve bazı kişilere masaj yapmaya başladı. Dreth boşta kalan bir kadını görünce ona seslendi.

"hey, bana masaj yaparmısın?"

Kadın kafasını salladı ve hemen Dreth'in yanına koştu. Bu kadın sarı saçlı mavi gözlü idi. 20 yaşlarında görünüyordu. Buda demekti ki gören her erkek onu arzuluyordu. Dreth bile göz ucuyla ona bakıyordu. Dreth yanındaki mermerden zemine yattı ve beklemeye başladı. Kadın eline bir yağ sürdü ve Dreth'e dokundu. Dokunur dokunmaz yüzünde şaşkın bir ifade belirdi.

"bayım, deriniz çok sert."

"evet öyledir. Sen devam et."

Kadın tüm gücünü kullanarak baskı uygulasada Dreth bir karınca üzerinde geziniyormuş gibi his ediyordu. Ama kadın üzülmesin yada hayal kırıklığı yaşamasın diye keyif almış gibi yapıyordu. Sakalı ve bıyığı yıllarca ateş içinde kaldığı için yoktu.
Bir süre sonra masaj bitti ve Dreth bir oda bulup içine girdi. Tayfasının ne yaptığını gerçekten çok merak ediyordu.

Yıllardır aradığı yatağı bulan Dreth anında uykuya daldı...

"duydun mu? Kaptan Amelia bir şehir daha ele geçirmiş."

"evet evet! Ah tanrım o kadın gerçekten taş gibi."

Dreth hızla gözlerini açtı. Bunlar sokakta konuşan kişilerin sesleri idi. Zaten saat pek geç değildi. Hemen camdan dışarı atladı. Konuşan ikiliyi boğazlarından kaptı ve havaya kaldırdı. İkiside kurtulmaya çalışıyordu fakat güçleri gram yetmiyordu. Üstelik Dreth gücünün %1 ini bile kullanmıyordu.

"Amelia nerede?"

Dreth'in sol elindeki adam konuştu.

"e-en son metal şehri l-limanındalardı."

Dreth ikisinide serbest bıraktı.

"hanginiz Amelia'ya taş gibi dedi?"

İkili anında birbirini işaret etti.

"o dedi!"

"hayır o dedi!"

"merak etmeyin ben ondan nefret ediyorum."

Sağdaki adam bunu duyunca nefesini yavaşlattı.

"ııııh... Ben dedim."

Bu son kelimeleri olmuştu. Çünkü Dreth enerjisi ile onun kafasını parçalamış idi. Yanındaki adamse korku ile ağlıyordu. Sadece durarak birinin kafasını yok eden kişi daha neler yapardı. Dreth arkasını döndü ve odasının penceresine atladı. İçeri girmeden önce konuştu.

"bu cinayeti ben işlemedim değil mi?"

Adam Dreth'in neyden bahsettiğini anlamıştı. Ya cinayeti ona yıkacak yada haberi yokmuş gibi davrandıracaktı. Hemen arkasını döndü ve koşmaya başladı. Dreth'de odasına girmişti bile. Dreth iyi çocuktu ne oldu diyorsanız 6 yıl Hades'in eğitimini görseniz sizde böyle olurdunuz.

DrethHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin