Dreth

Bölüm 31 - Tanrıları dövmek

Dreth küfürler savurarak yattığı alevli kömürlerin üstünden kalktı. Her ne kadar yıllarca işkence görmüş olsada yanan kömürlerin üstünde uyumaya bir türlü alışamamıştı. Oda biliyorduki yarın 25 yaşına girecek, Luke'un gücünü ve anılarını alacaktı. İlk işi ise Rakres'i öldürmek olacaktı.

Hades yavaş adımlarla odaya girdi.
Dreth yıllardır aklında olan soruyu sonunda sordu.

"bu eğitim ne zaman bitecek?"

"birkaç yıl kaldı. Hem yararını görmüş gibisin."

Ve hızla Dreth'in karnına bir tekme attı. Duvara yapışan Dreth bir ağız dolusu kanı tükürdükten sonra eğitimin ne kadar işe yaradığını anlamıştı. İlk yediği tekme onu öldürmüştü. Dreth 6 yıl içinde ne kadar öldüğünü saydı. Tam 1854 kere ölmüştü. Kulağa çok tuhaf geliyor değil mi?

Hades'in iyileştirmesi sonucu ayağa kalkan Dreth konuştu.

"bugün ne yapacağım?"

Hades elini kaldırıp iki kere gel işareti yaptı. Dreth'in peşine takıldığını görünce hızını artırdı ve bir odaya geldi. Oda tamamen kırmızıya boyanmış idi. En azından Dreth öyle sanıyordu. Odaya ilk adımını attığında ayağındaki ıslaklık ve burnuna gelen metalik koku bunun ne olduğunu anlamasını sağladı. Bu şey taze kan idi. Taze olduğu sıcaklığından anlaşılıyordu.

Birden odanın tavanında büyük bir portal açıldı. Bir süre sonra portaldan dokunaçlar gelmeye başladı. Bir dakikanın ardından canavar tamamen ortaya çıktı. Bu şey 3 kafalı bir yılan idi. Ve bu yılan şu anda 546. Seviye idi! (YN: tanrı alemine geçtikten sonra seviye sınırsız oluyor herhalde :D)

Dreth sadece dikilerek önündeki canavara bakıyordu. Bu arada söyleyeyim Dreth şu anda çıplak... Çünkü defalarca yanan kıyafetler daha fazla dayanamamıştı. Ama yıllarca yaptığı eğitim sayesinde vücudu gören herkesin ağzını açacak kadar gelişmişti. Boyu ise 2 metre olmuştu.

Yılan değişik hareketler ile Dreth'e ilerlemeye başladı. Mesafe kapanınca 3 kafasıyla birden Dreth'e saldırdı. Dişler deriye dokunsada hiç birşey olmamıştı. Dreth serçe parmağını kaldırdı ve canavarın göğsüne vurdu. Oluşan büyük patlama sonucu yaratığın göğsünde bir delik oluşmuştu. Buda yetmemiş ve tavana yapışmıştı. Hades tatmin olmuş bir ifade ile kafasını salladı.

"bakalım iraden ne kadar gelişmiş."

Dreth Hades ile cehennemin kapılarına doğru yürüdü. Kapıların önüne geçtiklerinde Hades elini kaldırıp kapıyı açtı. Dreth sakince önünde çığlık atan iskeletlere ve onlara acı çektiren zebanilere bakıyordu. Hades'in yüzünde şaşkın bir ifade oluştu. O sadece cehenneme bakacak kadar güçlenmesini istemişti. Ama Dreth kör gibi önüne bakıyordu.

Biten eğitimin sonunda Hades Dreth'i odasına yolladı. Dreth odasına girdiğinde kendini kömürlerin üstüne attı ve ellerini kafasının arkasında birleştirip esnedi. Sonra ise mutluluk ile uykuya daldı. Nede olsa yarın kurtuluyordu. Yaniiiii... Belki.

***

"hıaaaaaa(derin nefes sesi.)"

Dreth yere düştü ve kıvranmaya başladı. Dantianı mükemmel bir güç ile dolup taşmıştı. Gözleri bir siyah bir kırmızı bir kahverengi oluyordu.
O sırada gözünün önünde görüntüler canlandı. Bunlar Luke'un anıları idi.
Tanrılarla savaşması, Dreth'i bulması.

Anıların ve gücün bitmesi sonucu Dreth ayağa kalktı. O sırada odasının demirden kapıları yıkıldı ve Hades odaya daldı.

"bu gücü hatırlıyorum!"