Bölüm 28 - Yüce Luke

1.8K 159 44
                                    

Ucu yamuk bir sopa taşıyan şapkalı adam beyaz mekanda yürüyordu. Attığı her adım yankılanırken kafasını kaldırdı ve durdu. Karşısındaki kişi savaş tanrısı rakres idi.

"ne oldu?"

Rakres tahtından kalktı ve sırtındaki devasa kılıcı çekti. Yüce büyücü luke ne olduğunu anlamıştı. (hani bölüm 9 da bir efsane anlatıldı. 2 tanrıyı öldürdü. O bu.) tanrılar kendilerindiş en güçlü biri olmasını istemiyordu. Bu yüzden onu öldüreceklerdi.

Birden Rakres'in arkasında parlayan beyaz kapılar oluştu. Biri dışında, birisi siyah renkte idi. Kapılar tek tek açıldı ve içinden tanrılar çıktı. Bunlar
Zeus, Ares, Poseidon ve Hades idi. Hepsi elinde büyülerini oluşturmaya başladı. Luke hızla asasını yere sağladı ve heryere alevler saçtı. Tanrılar bir kalkan oluşturarak saldırıyı durdurdu.

Oluşan devasa toz bulutu ortadan kalktığında tanrılar şaşkınlıklarını gizleyemedi. Ortada kimse yoktu.

***

Luke yemyeşil bir vadide yürüyordu.
Bir süre sonra kendinde bir mağara buldu ve içine girdi. Mağaranın köşesine kadar yürüdü ve oturup kitabını açtı. O okumaya dalmışken uzaktan gelen ağlama sesleri kulağına takıldı. Ayağa kalktı ve mağaradan çıkıp sesin geldiği yere yürümeye başladı.

Sonunda sesin kaynağını bulmuştu. Küçük bir bebek yerde ağlıyordu. Luke hemen bebeğin yanına koştu ve kucağına aldı. Onu bir süre salladıktan sonra sakinleştirmeyi başardı. Bebeğin tatlılığına dalıp gitmişti. Taki gökyüzündeki yıldırımları fark edene kadar.

Hemen bebeği yüzüğüne koydu. Yüzüğün zaman durdurma özelliği vardı, bu da demektiki bebek orada büyümeyecekti. Toprağa inen yıldırım sonucu Zeus koca gövdesi ile ortaya çıktı.

"ölmelisin Luke."

Luke nefret ile önündeki tanrı denen pisliğe bakıyordu.

"siz egoist piçler hala anlamıyormusunuz? Sizle bir sorunum yok."

Zeus elinde bir yıldırım oluşturdu ve hızla fırlattı. Ama yıldırım Luke'un oluşturduğu koruma duvarına çarparak durdu. Birebirde Luke'nin bir şansı olabilirdi. Ama diğer tanrıların gelmesi uzun sürmezdi. Elinde bir karanlık topu oluşturdu ve fırlattı.

Zeus sağa atılarak bu darbeden kaçtı ve gökten yıldırımlar yağdırmaya başladı. Yaptığı duvarlar sayesinde yıldırımlardan korunan Luke şiddetli saldırılar ile karşılık veriyordu. Havada büyüler uçuşurken gökten ikinci tanrı indi.

Ares

Saçları ateşten oluşmuş Ares hız tanrısı idi. Hızı ile birçok savaş kazanmıştı fakat güç açısından diğer tanrılardan zayıftı. Ama Luke'ta yeterince güçlü idi. Ares ateş üfleyerek koşmaya başladı. Luke'un etrafında dolaşarak bir ateş fırtınası oluşturuyordu. Luke karanlık elementi ile yıldırım elementini birleştirerek Ares'in gideceğini tahmin ettiği yere fırlattı.

Hızla koşmaya devam eden Ares yoluna çıkan karanlık yıldırım ile durmaya çalıştı fakat ayaklarını yere sürtmekle yetindi. Yediği ağır darbe sonucu taklalar atarak yerde seken Ares bir kayaya çarparak durdu. Zeus yıldırım gibi Ares'in yanına gitti ve onu yakalayarak yukarı zıpladı.

Bunun üzerine Luke derin bir nefes aldı. İçine bulaştığı şeyi normal bir insana anlatsa deli olduğu düşünülebilirdi. Mağarasına döndü ve etrafına bir bariyer oluşturdu.
Sonra bir köşeye geçti ve yüzüğünden bulduğu bebeği çıkardı.

Luke elinde bir biberon süt oluşturdu ve bebeğe içirdi. Süt bittiğinde eli ile bebeğin burnuyla oynamaya başladı. Bebek iki eliyle parmağını tuttu ve şaşı bir şekilde bakmaya başladı. Luke kendini tutamadı ve gülmeye başladı.

DrethHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin