Bu Edward'ı beğendiniz mi?
Şafakla beraber Berrington'dan yola çıkan ulak at değiştirerek dörtnala Chadwick'e vardığında Dük Hazretleri henüz yeni güne gözlerini açıyordu. Kapıyı tıklatan Franny çekinerek seslendi.
- Efendim ulak geldi. Çok önemliymiş.
Edward kendine gelmeye çalışarak dönüp Elizabeth'e baktı. Hamile kaldığından beri uykuları ağırlaşmıştı genç kadının. Huzurlu uykusuna devam ediyordu.
Genç adam sabahlığını sırtına geçirip kapıya yürüdü. Franny dairenin oturma odası kısmında bekliyordu. Reverans yapıp elindeki mektubu uzattı. Edward kağıdı kızın elinden çekip altın varaklı işlemeli çerçevesi olan beyaz berjere oturdu.
Kağıdı kapatan Samuel Bailey'ye ait mühürle basılmış kırmızı mumu kırıp kıymetli İran halısının üzerine dökerken Franny boynunu omuzlarının arasına kıstırarak olduğu yerde küçülmeye çalıştı.
"Saygıdeğer efendim, 8. Northwood Dükü Edward Berrington,
Öncelikle en içten saygı ve selamlarımın kabulünü diliyorum. Sabahın erken saatlerinde size ulaşmasını umduğum mektubumun vermiş olduğu rahatsızlık nedeniyle özür dilerim, lakin yazmam icap eden acil bir durum mevcuttur.
Bildiğiniz gibi Bay Kenneth Shaw tarafından malikanenize emanet bırakılmış olan Sandra Smith, bu gece Bay Knightley ile katılmış olduğu balo esnasında Straton Belediye Başkanı'nın evinden kaybolmuştur. Straton Birliği'nde görevli Yüzbaşı Milton Baynes'in konuyla ilgisi olduğu sanılmaktadır. Kendisi Savunma Bakanlığı'ndan bölgemize henüz atanmış bir subay olarak bilinmektedir.
Durumu üzüntüyle bildirir, acil emirlerinizi beklerim, efendim.
Saygılarımla.
Samuel Bailey
Northwood Mülkü Vekilharcı"Edward süratle okuduğu satırların ardından elindeki kağıdı yere atıp iki eliyle önce yüzünü kapattı, sonra oflayarak şakaklarına doğru parmaklarını saçlarının arasına geçirdi. Sandra Smith, Richard Knightley, Arthur Welles... Yüzbaşı Bilmemne... Yüzbaşı Bilmemne de kimdi?
- Franny, Sebastian'a söyle çok acil Dedektif Holmes'u görmek istiyorum. On dakika içinde burada olsun.
- Emredersiniz efendim.
Franny, reverans yapıp odadan çıktı. Yürürken bir yandan on dakikada dedektifin nasıl gelebileceğini düşünüp duruyordu.
Edward, aynı isimleri kafasında döndürüp duruyordu. Hata yapmıştı. Unutmuştu. Nasıl unuturdu? Söz vermişti. Knightley ve Sandra isimleri aynı cümle içinde nasıl anılırdı? Lanet olsun.
Edward, Arthur'a Knightley'nin iş yoğunluğu bitmeden Sandra'yı Chadwick'e aldıracağına dair söz vermişti gerçekten de, ama araya Elizabeth'in hamileliği girince bütün dünyayı olduğu gibi kızılı da unutuvermişti genç adam. Şimdi sinir bozucu Eros'un kızla tanıştığı yetmezmiş gibi bir de tutup baloya götürmesi zaten bir olayken, gittikleri baloda kızı kaybetmiş olması tamamen ayrı bir sorundu. Ne olacaktı şimdi? Himaye ettiği bir kızı hangi aptal kaçırmış olabilirdi?
Odaya gelip selam veren uşakla beraber kendi giyinme odasına geçti ve siyah redingotunu beyaz gömleği, siyah pantolonu ve gri çizgili yeleğiyle uydurup giydi. Bulutların arasında bir görünüp bir kaybolan sabah güneşine bakan kahvaltı salonunda hızlıca bir şeyler atıştırarak karnını doyuran Dük, dedektifin gelmesi üzerine çalışma odasına geçip adamı oraya çağırdı. Franny'den getirmesini istediği mektuptaki ismi adama gösterip, acilen Savunma Bakanlığı'ndan bilgi edinmesini emreden Edward, Holmes'un selam verip çıkmasının ardından hava almak için bahçeye yöneldi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Demir Dük'ün Oğlu
Historical FictionTAMAMLANMIŞ HİKAYE WATTYS 2017 KAZANANI TARİHİ KURGU 2. KİTAP TARİHİ KURGU #1 12.08.2017 Alexandra kimsesizliğine çare olacak bir liman arıyordu, Arthur ise babasının onu mecbur bıraktığı evlilikten kurtulmaya çalışıyordu. Kader bu iki insanın yoll...