8.BÖLÜM "Belirsiz His"

103 14 0
                                    


***


Kahvaltımı yaptıktan sonra odama çıkarak evde hazır bir şekilde beklemeye başlamıştım. Kapı çaldığında Güneş'in geldiğini tahmin ettiğim için kapıyı açmadan önce aynada defalarca kez kendime baktım.

"Hoş geldin."

"Çıkalım mı?"

"Çantamı alıp geliyorum." Salondan çantamı alarak tekrar Güneş'in yanına dönmüştüm. Kapıyı kilitledikten sonra birlikte arabasına geçtik. "Nereye gideceğiz."

"Yeni iş yerine."

Kafenin önüne geldiğimizde Güneş otoparka arabayı park etti. Birlikte arabadan inip kafenin içine doğru yürürken tekrar heyecanlanmıştım. Bu sefer müşteri olarak değil, patronu olduğumu bilerek geliyordum. Güneş ile birlikte kafeye girdiğimizde, odama çıkmak istemediğim için giriş kattaki masalardan birine oturmuştuk.

"Burası sence de çok güzel değil mi?"

"Evet, öyle."

"Eğer otoparkın bulunduğu bölümü bahçe yapıp, hoş kokulu çiçekler eklersek, tıpkı Scarsdale'daki kafemize benzer. Belki duvarlara simgeler çizeriz, dekorları da değiştiririz. İnsanların fotoğraf çekilebilmesi için bir alan ekleriz. Sence de güzel olmaz mı?"

"Aslında güzel olabilir. Ama otopark fikrine katılmıyorum. Çünkü bu caddede birçok kafe var ve çoğu insan park edecek bir otoparkı olduğu için bu kafeyi tercih ediyor. Yani kafenin otoparkını bahçeye çevirirsek, otoparkı olan başka bir kafeye giderler. Bu da müşteri kaybetmene yol açar."

"Olsun. En azından gelen insanlar için daha hoş bir ortam olur."

"Yani, sen işin bu yönünü düşünüyorsan güzel olabilir."

Güneş ile kafemi nasıl yenileyebileceğimizi konuşuyorken, onun ismini seslenerek masamıza yaklaşan kız sohbetimizi yarıda kesmişti. "Güneş. Seni burada gördüğüme inanamıyorum. Nasılsın görüşmeyeli?" Kızın samimi tavrı, eğilip Güneş'in boynuna sarılırken de devam etmişti.

"İyiyim Melis. Her zamanki gibi."

"Seni iyi görmek güzel. Cenazeden sonra kolay toparlanamayacağını düşünmüştüm. En son da orada gördüm zaten seni. İki yıl oldu sanırım değil mi?"

"Ne cenazesi?" diyerek araya girdiğimde Güneş başını bana çevirdi.

"Önemli bir şey değil. Biz de tam kalkıyorduk aslında Melis. Sonra görüşürüz umarım."

"Güneş daha yeni geldik," dediğimde masanın üzerindeki elimi sıkmıştı. Neden kızdan kurtulmaya çalışır gibi davrandığını sanırım biliyordum.

"Daha yeni geldiyseniz ben de size eşlik edeyim o zaman."

İzin bile almadan Güneş'in yanına oturduğunda yüzüme hiç bakmıyor oluşu sinirlerimi bozmuştu. Güneş bulunduğu durumdan memnunsuz bir şekilde kızla konuşmaya devam ediyorken masamıza garson gelmişti.

"Siparişlerinizi alabilir miyim?"

Güneş başını Melis denen kızdan çevirerek garsona dönmüştü. Kaşlarını çatarak garson kıza bakarken, kızın gözleri benimle Melis arasında gidip geliyordu.

"Belinda, bir şey istiyor musun?" dedi Güneş, garsonu daha fazla bekletmemek için.

"Filtre kahve alabilir miyim lütfen?"

Gecenin SessizliğiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin