11. BÖLÜM "Cinayet Haberi"

96 15 1
                                    


***

Sabah uyandığımda dünün yorgunluğunu atmak için moralsiz bir şekilde banyoya yürüdüm. Ilık bir duşun ardından üzerimi giyerek aşağıya indim. Telefonumu alıp koltuğa uzandığımda, Karon'ın attığı numarayı açtım. Onunla ne konuşacağımı bile bilmiyordum. Tabii ki ilk konuşmada Güneş hakkında bilgi almak istediğimi söylemeyecektim. Ama yine de onunla bir görüşme yapmalıydım. Telefon numarasını kaydedip ardından aradım.

Koltuktan kalkıp bahçeye yürürken telefon açıldı. "Alo. Belinda." Telefonu açmasına sevinsem de ne diyeceğimi bilmiyordum. Titrek sesimle cevap verdim.

"Alo."

"Ben de beni aramanı bekliyordum. Dün Karon'la konuşurken beni arayacağını söylemişti. Sanırım bir arabaya ihtiyacın varmış."

"Araba mı?" dedim şaşkınlıkla.

"Evet, Karon öyle söyledi. Bazı yerlere gitmek için taksi bulman zor oluyormuş. Sana araba konusunda yardımcı olmamı istedi."

Sesli bir şekilde nefesimi verdim. "Evet, bir arabaya ihtiyacım var. Ne zaman alabiliriz?"

"Yarın uygun mu?" dediğinde, "Evet uygun. Yardımın için teşekkürler," dedim. Erkenden onunla görüşecek olmam en iyisiydi.

"Önemli değil. Yarın görüşürüz."

"Görüşürüz," diyerek telefonu kapattım. Hem Güneş hakkında bilgi almaya çalışacaktım, hem de arabam olacaktı. Artık taksi aramama, ya da Güneş'in beni gezdirmesine gerek kalmayacaktı.

ERTESİ GÜN;

"Evet, evet. Bu olur. Bunu beğendim."

Avukat ve satış danışmanı rahatlayarak nefes verdiler. İçlerinden, 'Sonunda,' dediklerini duyabiliyordum. Yaklaşık iki saattir deneme sürüşleri yaptığımız arabalardan sonra bir tanesini seçmem onları da sevindirmişti.

"Peki. Satış işlemlerini hazırlayalım o zaman," dedi satış danışmanı. Bir an önce arabayı satıp kurtulmak istiyormuş gibi bir tavrı vardı. Satış işlemlerini ayarladıktan sonra anahtarı elime aldığımda heyecanlanmıştım. İlk defa kendime özel bir arabam olmuştu.

"Kendi arabanla gezebilirsin artık."

"Evet, yardım ettiğin için teşekkür ederim."

"Önemli değil. Ne zaman istersen arayabilirsin," deyip omzuma dokunduğunda gülümsedim.

"Bir teşekkür olarak kahve ısmarlamak isterim. Buradan kafeye geçelim." Başıyla onayladığında ikimiz de arabalarımıza geçmiştik. Kafeye geldiğimde arabayı kafenin otoparkına park edip kapıda avukatı bekledim. O da geldiğinde birlikte içeriye geçerek odama çıktık. İkimize kahve söyleyip kahvelerin gelmesini beklerken konuyu bir yerden açmaya çalışıyordum.

"Babamla ne zamandır arkadaştınız?"

"Üniversite yıllarından beri. Baban ve ben o zamandan sonra kardeş gibi olduk," dediğinde anladığımı belirtir gibi kafamı salladım.

"Yani Engin Koran'ı da yakından tanıyorsun. Çünkü o da babamla uzun yıllardır arkadaşmış," dediğimde başını tekrar onaylar biçimde salladı.

"Engin'i de yakından tanırım fakat kendisiyle aramız pekiyi değil. Birkaç yıl önce bazı tartışmalar yaşadık."

"Özel değilse nedenini söyler misin?"

Gecenin SessizliğiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin