29.BÖLÜM "Ölümün Beklediği Yol"

16 6 0
                                    


***

"Bana zarar vermeyeceğini söylüyor. Ama bir koz olduğumu düşünüyor. Benimle ilgili ne biliyor?" dedim elindeki çakmakla oynayan Güneş'e bakıp. Çakmaktan gözünü çekmiyor, yakıp yakıp söndürmeye devam ediyordu. Bir cevap beklediğim gözlerimden anlaşılıyor olmalı ki Baran konuştu.

"Kaan her zaman tehditkâr konuşur. Bu şekilde karşısındakini psikolojik baskısı altına alıyor. Ama artık bu oyunlarına gelmediğimiz için umursamıyoruz. Sen de umursama," deyip tek kaşını kaldırdı. Güneş'ten beklediğim cevapları hep Baran veriyordu.

"Aramızın bozulacağını biliyorum ama artık gerçekten sıkıldım. Neler olup bittiğini öğrenmek istiyorum."

"Benden bunu isteme," dediğinde sonunda konuşan Güneş'e dönüp "Her şeyi anlat Güneş," dedim. "Seninle ilgili en fazla ne olabilir? Ayrıca bu şekilde nereye kadar devam edecek?" diye ekledim.

"Belinda tamam. Fazla kurcalamayın. Tartışmanız gereken konu bu değil. Kaan'ın ne yapacağını öğrenmek," deyip konuşmayı sakinleştirdi Baran. Güneş yerine bunu Baran'ın yapıyor olması daha da sinirlerimi bozmuştu.

"Hiçbir şey yapamaz," dedi Güneş elindeki çakmağı masaya fırlatıp. "Yapmasına fırsat vermezsek," diye ekledi Baran.

İkisi yine gözleriyle konuşurken göz devirip Eylül'e dönmüştüm. "Beni sinir ediyor," deyip fısıldamaya çalıştım. Eylül bu hareketime gülünce suratımdaki asıklığı bırakıp ben de güldüm.

"Ee film izlemeyecek miydik?" diye konuyu değiştiren Eylül, oturduğu sandalyeden kalkıp beni de kaldırmaya çalıştı.

"Mısırı sen yaparsan tamam," diyerek kalkma fiyatımı söylemiştim.

"Siz filmi seçin. Ben yaparım mısırı," dediğinde Eylül'le ikimiz Baran'a döndük.

"Hem iş adamı, hem de aşçı. Eylül kaçırma bu çocuğu," diyerek tek elinin başparmağıyla yanında oturan Baran'ı gösterdi Güneş.

Gülerek, "Şey hadi filmi seçelim biz," deyip oturduğum yerden kaldırdığında Eylül'le birlikte salona geçtik. Birlikte televizyon sehpasının altındaki dvd'leri karıştırırken Güneş ve Baran bahçe kapısından içeri girdi. Baran mutfağa yönelirken, Güneş arkamızdaki koltuğa uzandı.

Eylül dvd'leri karıştırırken Güneş'le ikimiz hiçbirini beğenemediğimiz için filmleri eleştirip açmamasını sağlıyorduk. Eylül tekrar eline bir dvd alınca, "O filmi izledim, çok sıkıcı," dedim.

"Yeter artık. Gelip kendiniz seçin filminizi. Ben mutfağa gidiyorum," diyerek dvd kutusunun başından kalktı Eylül.

"Git git. Baran'a da bakmış olursun. İki saattir nasıl bir mısır patlatıyorsa artık," dedi Güneş.

"Oturduğun yerden bizi eleştirme Güneş. Hatta yattığın," diyerek elimle vücudunu gösterdim.

"Belinda, biliyorsun. Benim dinlenmem gerek."

Artık film bakmaktan sıkıldığım için bir film seçip kapağına bile bakmadan dvd oynatıcıya yerleştirdim. Biraz sonra Eylül ve Baran da gelince kumandayı elime alıp filmi başlattım. Filmi daha önce izlemediğime henüz başlar başlamaz karar vermiştim. Ama başlangıcındaki karanlık oda ve çığlık seslerine bakacak olursak korku filmiydi.

Koltukta Güneş'in uzattığı ayaklarını yere indirtip yanına oturdum. Eylül ve Baran da aynı koltukta oturuyorlardı. Film tamamen başladığında gözlerim yarı kapalı bir şekilde izlemeye başlamıştım.

Gecenin SessizliğiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin