24.BÖLÜM "Aşk Mı, Merak Mı?"

18 6 2
                                    

***

"Kaç kez daha soracaksın. Aptal değilim herhâlde. Kapattığıma eminim." Evden en son Güneş çıktığı için kapıyı kapatıp kapatmadığı konusunda ısrarcı davranmıştım.

"Ama evde hiçbir eksik yok. Hiçbir yer de dağılmamış. Kim girecek bu eve?"

"Tamam, sakin olun artık. Polisler gerekli incelemeyi yaptı zaten, şüpheli bir şey bulurlarsa haber verirler," dedi Karon. "Sen de bir daha kapıyı kilitlemeden evden çıkma," diye ekleyerek işaret parmağını üzerime doğrulttu.

Sinirle koltuğa oturdum. Kafayı yemek bu olsa gerek... Evin kapısı açıktı ve evde dağılan ya da eksilen hiçbir şey yoktu. Güneş kapıyı kapattıysa bu eve başka kim girecekti?

"Lanet olsun, kim girmiş bu eve? Ve hiçbir şey almamış..."

Sinirle nefes verirken aynı zamanda değerli bir eşyam olup olmadığını aklımdan geçiriyordum. Hepsini kontrol etmiştim. Evin her yerine bakmıştım, banyoya bile. Eksik hiçbir şey bulamadım. Polislerin gelmesi ve evi aramamız derken saat çoktan gece yarısını geçmişti. Uykum geldiği için sinirlerimi yatıştırıp esnemeye başladım. Bu hâlimi görünce, "Ben gideyim artık. Sen de uyu, benim yüzümden sabah erken kalktın. İyi geceler ikinize de," diyerek ayaklandı Güneş. Karon da "İyi geceler," deyince kapıya kadar ona eşlik ettim.

"Seni üzmek istemedim," dedim kapıdan çıkacağı sırada.

Başını bana çevirip "Biliyorum," diyerek yanağımdan nazikçe öptü. Gülümseyerek karşılık verdiğimde kapıdan çıkıp arabasına binerek bahçeden uzaklaştı.

Salona geri dönerek koltukta oturan Karon'a, "Ben yatıyorum. İyi geceler," diyerek odama çıktım. Üzerimi değiştirme zahmetinde bulunmadan kendimi yatağa attım. Ama maalesef elbiseyle yatamayacağım için tekrar kalkmak zorunda kaldım. Üzerimi değiştirirken telefonumun düşük pil sesini işittim. Bilgisayar masasının üzerindeki şarjı alacakken, masanın açık çekmecesini fark ettim. Kapatacağım sırada içinde duran renkli bir not kâğıdı dikkatimi çekti.

Kaşlarımı çatarak çekmeceyi daha çok açtım. İkiye katlanmış olan kâğıdın bana ait olmadığından emindim. Elimi yavaşça çekmeceye sokup içinden kâğıdı aldım. Katlı kâğıdı korkuyla açtığımda içinde yazılı notu okudum.

"Mavi ne kadar da yakışmış. Oysa ben kırmızıyı tercih ederdim. Bedeninin kırmızı kanlara boyandığı günü sabırsızlıkla bekliyorum."

Dehşet yüzümü kaplarken, gözlerimin önü karardı. Başım döndüğü sırada elimle masadan destek aldım. Kâğıdı elimde tutmaya gücüm yetmemiş gibi parmaklarımı aralayarak avucumun içinden kayışını izledim. Korkudan dolayı gözümden akan yaşı tek elimle silerek odamdan sessizce çıktım. Salona doğru inerken tüm ışıkları yakmayı ihmâl etmemiştim.

"Tatlım sen yatmadın mı?" Karon'ın yanına giderek kafamı göğsüne yasladım. Korksam bile hâlâ sakindim. "Belinda iyi misin?"

"Karon odamda bir not var. Evimize gerçekten birisi girmiş."

Yüzündeki korku gözlerine yansıyordu. Mavi gözleri çoktan yeşile bürünmüştü.

"Bana notu göster."

Birlikte odama çıktık. Hâlâ yerde duran kâğıt parçasını alıp dikkatlice okurken kaşları çatıldı.

"Karon bu çok saçma. Benimle neden uğraşsınlar ki?"

Kâğıdı bilgisayar masasına koyup bana dönerek elimden tuttu. "Anlaşılan psikopatın teki kendine uğraşacak yeni birini arıyor. Ama merak etme. Bu sen olmayacaksın."

Gecenin SessizliğiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin