İYİ OKUMALAR
"Bu da ne böyle? Hiç komik değil." dedi Lavinya ve elindeki kağıdı masanın üzerine bıraktı. Bu şaka olmalıydı yoksa kim neden bunu gönderirdi ki ona? Hem onun çantasından nasıl düşmüş olabilirdi? Eğer çantasında olsaydı görmez miydi? Hayır, bu kesinlikle şakaydı.
"Komik değil mi? Ciddi misin sen? Bunu şaka olarak mı kabul ediyorsun?" Genç sinirlenmişti bu yüzden ses tonu çok yüksekti ve bu Lavinya'yı korkutmuştu ama geri adım atmadı.
"Evet, bunun şakadan başka bir şey ifade etmesi imkansız." Genç çocuk iyice sinirlenmişti. Ayağa kalkıp sinirle konuştu.
"Çocuk mu var senin karşında? Tek derdim sana şaka yapmak mı? Kimsin ki sen? Daha düne kadar benimle konuşmak için çabalıyordun." Lavinya'nın kalbine hançer saplanmıştı sanki. Hayatında ilk kez yaptığı bir şey için pişmanlık duymaya başladı. Kalbine söz geçiremeyip karşısındaki kaba insandan hoşlandığı için kendisine lanet etti.
"O halde mantıklı bir açıklamasını yap bana. Çantamdan bir kağıt düştü ve koskoca sınıftan bunu sadece sen gördün hadi gördün peki, neden aldın kağıdı?" Bunun cevabını gençte bilmiyordu. Sadece almıştı çünkü içinden bir ses almasını söylemişti.
Lavinya'nın daha söyleyecekleri bitmemiş o da genç çocuk gibi ayağa kalkarak konuşmasına devam etti.
"Ve bunlar yetmemiş gibi bir de okuyorsun! Şimdi sana neden inanayım? Belki dalga geçmek için birisini arıyordun ve o kişi olarak da beni seçtin ya da bu kağıdı benim arkadaşlarımdan birisi çantama koydu ve bana şaka yapmak istiyor da olabilir. Fakat senin bu kağıdı okuman hiçbir şekilde gerekmiyordu hatta alman bile tuhaf değil mi? Konuşmak istemeyen beni umursamayan bir insan karşımda bana bir kağıt getiriyor ve çantamdan düştüğünü söylüyor, kağıdı okuyup birde bu şaka değil diyor."
Genç çocuk yerinde sinirden köpürmeye başlamıştı. Bu kızı fazla mı hafife almıştı? Zira şu an karşısında saf diye adlandırdığı kız yok, bir kaplanı andıran birisi vardı. Cümleler ağzında birikiyordu ama kusamıyordu çünkü sinirlendiğinde ne kadar kırıcı olduğunu biliyordu ve karşısında kaplan edası ile duran kız ne kadar güçlü gibi gözükse de kırılgandı bunu hissedebiliyordu.
"Şaka olmadığını anladığında sakın bana ağlayarak gelme. Yanında olacak en son kişi bile değilim. Anladın mı?" Genç çocuk bu kelimelerden sonra arkasını dönerek yürümeye başlamıştı. Lavinya ise düşüncelerde boğulmamak üzere savaşıyordu. Ellerini masanın üzerine dayamış ayakta durmak için destek alıyor ve kafasında az önceki cümleleri tartıp ölçüyordu.
Şu an bir şüpheye düşmüştü. Ya gerçekten şaka değilse diye düşünmeden durmuyordu beyni. Bu kelimeleri şaka yapan birisi söylemezdi değil mi? Hayır, bu şaka olmalıydı başka bir açıklaması olamazdı. O yapmıyorsa bile Defne'nin ya da başka bir arkadaşının saçma bir şakası olmalıydı.
Lavinya soğuk hava ile ciğerlerini doldurup masanın üzerindeki buruşuk kağıda uzanıp aldı ve çantasının içine attı. Bulunduğu çardaktan çıkıp kampüsün çıkışına doğru yol aldı. Beynini meşgul eden o notu unutmaya çalışarak taksiye binip eve gelmişti.
Kapıyı açtığında ev çok sessizdi. Defne büyük ihtimalle ya uyuyor ya da dışarıdaydı. Çantasını ve montunu vestiyere bırakarak ayakkabılarını da aldığı yere geri bıraktı. Defne'nin odasının önüne gelerek kapıyı çaldı ama bir cevap alamadı bu yüzden kapıyı yavaşça açıp içeriye baktı. Defne yoktu, o halde dışarıda olmalıydı. Kapıyı kapatıp odasına gidecekken karnında oluşan gurultu ile yönünü mutfağa çevirmişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
VAHŞET / GÖLGE
Misterio / SuspensoBir insan ölür bir insan doğardı. Düzen buydu. Ama bir gün düzen bozuldu. Ölmemesi gereken bir bebek ölmüş ve yerine başka bir bebek doğmuştu. İşte o gün; Gölgenin hayatı bitmiş, Vahşet'in hayatı başlamıştı... ... 28/04/2017