19) GERÇEKLER

252 40 186
                                    

İYİ OKUMALAR...

BANA BİR MASAL ANLAT BABA. İÇİNDE BÜTÜN OYUNLARIM, KURTLA KUZU OLSUN... ŞEKERLE BAL.

BABA BİR MASAL ANLAT BANA. İÇİNDE DENİZLE BALIKLAR, YAĞMURLA KAR OLSUN... GÜNEŞLE AY.

Bütün masalların sonu iyi mi biterdi? Yoksa kötü biten masallarda var mıydı? Vardı. Lavinya hatırlıyordu bunu. Daha ilk kez aklına gelmesine şaşırsa da şu an kafası karmakarışık olmuştu. Babası bütün her şeyi biliyordu. Tıpkı yıllar önce anlattığı sonu kötü biten tek masal gibi ve aslında o masalında kötü bitmediğini şu an anlamıştı.

O masal bir bebeğin ölümü ile başlıyordu. Sonra başka bir bebek ölüyordu ve sonra başka. Ardından asıl bebeğe sıra geliyordu ama o ölmüyordu annesi onu kurtarıyordu ve katil kayboluyordu. Yıllar sonra geri döndüğünde ise bebek büyümüştü ve tekrar onu öldürmek istiyordu. Sonuç katil ölüyor ve bebek kurtuluyordu.

Şimdi o masaldaki gibi olacak mıydı? Vahşet ölecek Lavinya kurtulacak mıydı? Yoksa küçükken bu masalı dinlediğinde olduğu gibi Lavinya bir ölüme sebep vermeyecek kendisi mi ölecekti? O zaman küçüktü ve kim olursa olsun ölmesini istemediği için katil yerine de kendisinin olmasını söylemişti. Babası kızmıştı. İşte şimdi anlıyordu Lavinya o masalı.

Olacakların habercisi. Masal gibi görünen ama gerçeği yansıtan şeydi o. Acının derinden sızısı ve ölümün pençesi.

"Yirmi sene önce ne oldu baba?" Sesi cılız çıkan Lavinya korkuyordu. Duyacaklarından birazdan olacaklardan öylesine korkuyordu ki şu an şu saniye kendisini Vahşet'e teslim etmek istiyordu.

"Yirmi sene önce bir seri katil ortaya çıkmıştı. Sadece bebekleri öldürdüğü için ona herkes Vahşet diye hitap etmeye başladı. O zaman da tıpkı şimdi olduğu gibi saatleri söylüyordu tek fark, öldürdüğü bebeklerin üzerine yazıyordu. Her bebek ormanda bulunurdu. Biz onu bulmaya çalıştık ama öldürdüğü bebekler ardından hiçbir iz bırakmıyor daha da kötüsü öldürdüğü bebekler bizim bebeklerimizdi."

Lavinya hiçbir şey anlamayan bakışlarını babasına dikmişti. Onların bebekler? Kardeşi mi vardı? yoksa başka bir şeyden mi bahsediyordu?

"Siz kimsiniz baba? Polisler mi? Öldürdüğü bebekler nasıl sizin olur?" Lavinya'nın sesi hala cızıldı. Erol Bey kızına üzgün bir şekilde bakarak konuştu.

"Özür dilerim hepsi benim suçum. Bunu sana açıklayamam Lavinya ama yanımda olduğun sürece seni korurum kızım. Sana bir daha bir şey yapmasına müsaade etmem." Araf hızla ayağa kalkmıştı. Lavinya o kadar bitkindiki sadece olanları anlamaya çalışıyordu.

"Yirmi sene önce koruyamadığınız gibi mi?" Erol Beyde ayağa kalkarak ses tonunu yükseltip konuştu.

"Sana ne oluyor Araf? Kızımın yanı ailesinin yanıdır! Sen buna karışamazsın!" Araf suratında pis bir sırıtışla konuştu.

"Ben bu olaya çoktan karıştım Erol Bey." Lavinya olanları anlayamıyor ve kafası iyice karışıyordu.

"Hiçbir şey anlamıyorum?" Araf, Lavinya'ya baktı. Ona karşı içinde bir şeyler olduğunu artık daha net kavrıyordu. Araf, Lavinya'yı gerçekten seviyordu ve ona bir şey olmasına asla izin vermeyecekti.

"Baban yıllar önce babamla arkadaştı." Erol Bey, Araf'a doğru parmağını öfkeyle salladı.

"Sakın Araf, sakın anlatma yoksa karşıma geçmiş olursun!" Bu tehdit Araf'ın umurunda bile değildi artık. O bir tek şey dışında her şeyi öğrendiğini düşünüyor ve bunların artık Lavinya'nın da bilmeye hakkı olduğunu savunuyordu.

VAHŞET / GÖLGEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin