7) ERDEM KILIÇ

448 157 323
                                    

İYİ OKUMALAR

"Hoş geldin meleğim." Burcu hanım, Lavinya'ya sımsıkı sarılmıştı. Lavinya da ona aynı şekilde karşılık verdi. Ayrıldıklarında salona doğru ilerlemeye başladılar. Yürürken Lavinya bir yandan da annesini inceliyordu, her zamanki gibi sarı saçları tepesinden bağlı kahverengi gözleri tüm canlılığıyla dikkat çekiciydi. Üzerinde kendisininki gibi siyah kot ve yeşil bir kazak vardı Lavinya da ki tek fark ise bir de üzerinde olan ceketti.

"Anne misafir miyim ben? Evime geldiğimi zannediyordum misafir muamelesi görüyorum darıldım." dedi, Lavinya dudaklarını büzerek. Annesi bu haline gülümsedi.

"Ay, ne bileyim Lavinya işte o an öyle dedim." İkisi de gülümseyerek salondaki kanepeye yan yana oturdular. Lavinya evine göz gezdirdi, burayı özlemişti.

Evleri iki katlı küçük ve şirindi. Giriş kat direk salona açılıyor hemen giriş kapısının yanında da mutfağa giden bir kapı vardı. Koltuklar, süs eşyaları, yemek masası mavi renkte geriye kalan her şey ise beyazdı. Salonda birde arka bahçeye açılan bir kapı vardı. Lavinya'nın küçükken en çok vakit geçirdiği yer orasıydı.

"Nasıl gidiyor okulun kızım?" Lavinya annesinin sesiyle etrafa bakmayı bırakıp annesine döndü. Gülümseyerek soruya cevap verip daha da konuşuyorlarken yardımcılarının gelmesiyle sohbetleri bölünmüştü.

"Burcu Hanım akşam yemeğinizi ne zaman hazırlayalım? Bugün Erol Bey geç geleceği için bize siz söyleyecektiniz de söylemeyince sorayım dedim." Lavinya yardımcılarına baktı. Bu kız en fazla 25 yaşlarındaydı sarışın ve yeşil gözlü oldukça da güzeldi. Acaba eski yardımcılarına ne olmuştu da annesi bu kızı işe almıştı?

"Ah, özür dilerim canım tamamen unutmuşum. Bir saate gelir bence siz hazırlayın." Genç kız gittikten sonra Lavinya annesine kaşlarını çatarak soran gözlerle bakmaya başladı.

"Neden öyle bakıyorsun Lavinya?" Annesi gerçekten nedenini anlamamıştı.

"Dilara ablaya ne oldu?" Dilara daha önce yanlarında çalışan yardımcılarıydı. Burcu Hanım, kızına gülümseyerek cevap verdi.

"O hala burada Lavinya. Sende biliyorsun ki ev işleri onu fazla yoruyordu bu yüzden bir kişi daha aldım." dedikten sonra Lavinya'nın çatık kaşları düzelmişti. Lavinya, Dilara Hanımı fazla seviyordu bu yüzden onun gitmesine çok üzülürdü.

Annesiyle konuşmasına devam ederken babası gelmiş ve yemek sofrasına oturmuşlardı. Lavinya şu an o kadar mutluydu ki, bütün dertlerini unutmuştu. Babasının telefonu çalıp işle ilgili sorun çıkana kadar da hatırlamayacak gibi duruyordu. Babası işlerin bu aralar fazla yoğun olduğunu söyleyerek evden ayrılmıştı. Lavinya da annesiyle yeniden salona geçmişti. Artık bir şey yapmasının zamanı gelmişti çok fazla oyalanmıştı.

İlk başta annesine birkaç soru soracaktı ve ardından evde küçük bir gezintiye çıkacaktı, kafasında bütün plan bu şekildeydi.

"Anne, benim ismimi kim koydu?" Lavinya annesinin gerildiğini hissetmişti. Az önceki gülen yüzü gitmiş ciddi bir şekle bürünmüştü.

"Bu da nereden çıktı Lavinya?" Soruya soruyla karşılık vermişti ve bu Lavinya'yı kuşkuya daha da itti. Çünkü derste bu, yalan söyleyecek birisinin zaman kazanmak için yaptığı bir şey olarak öğretilmişti.

"Öylesine sordum. Arkadaşlarla konuşurken konu açılmıştı benim ismimde farklı olduğu için sordular ama bilmediğimi söyledim şimdi de merak ettim öyle." Lavinya şu an güzel gidiyordu, annesi hiçbir şeyden şüphelenmemişti.

"İsmi ben buldum. Bir kızda duymuştum ve hoşuma gitmişti o yüzden bu ismi koydum başka bir anlamı yok." Burcu Hanım hala ciddi duruyordu. Lavinya onu rahatlatmak için gülümseyerek annesinin dizine kafasını koyarak konuşmaya başladı.

VAHŞET / GÖLGEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin