6) İSİM

539 162 377
                                    

İYİ OKUMALAR

Koca villanın bahçesinde üç polis arabası bir ambulans duruyordu. Bütün insanlar toplanmış orada ne olduğuna bakıyorken siyah bir torbanın içerisinde iki polisin tutmasıyla ceset çıkarıldı. Etraf sarı bir şeritle kapatılmıştı. Asıl dikkat çeken ise o kadar polisin katili görmemesiydi.

Bu iğrenç cinayeti işleyen katil uzaktan onları seyrediyor ama kimse göremiyordu. Eskiden gelen bir şeyle alışmıştı bu işlere. 20 yıldır kimseyi öldürmese de yıllar önce işlediği cinayetler dillere destandı sonuçta. En sevdiği ise lakaplarının hakkını vermesiydi. Hiç kimse gerçek adını bilmiyordu bazı yerlerde Gölge lakabıyla anılırdı cinayetlerinde ise Vahşet.

Polisler cesedi ambulansa yerleştirdi. Birkaç tanesi etrafı kontrol ediyorken üzerinde sivil kıyafeti olan birisi evden elinde bilgisayarla çıkmıştı. Vahşet gülümsedi, büyük ihtimalle kameraları kontrol ediyorlardı ama hiçbir şey bulamayacaklardı. Vahşet her şeyi kurgulamıştı ve bu kurguda en zoru ise kameralar olmuştu.

Elinde bilgisayar olan kişi tek eliyle açık olan bilgisayarı tutmaya çalışırken diğer eliyle de Vahşet 'in cinayeti haber vermek için kullandığı telefonu polislere uzatıyordu.

Vahşet dudağının tek tarafını yukarıya doğru kıvırdı. Telefondan da hiçbir şey bulamazlardı her şey istediği gibi gidiyordu. Arkasını dönerek bu manzarayı izleyen kalabalığa doğru ilerleyip içlerinde kayboldu.

Kana doymuştu dün gece hele de o çığlıklar muhteşem bir ilahtı onun için. Öldürdüğü herkesin çığlıkları onun içindeki dev yangının birazda olsa sönmesine yardımcı oluyordu ama tekrar eskiyi hatırladığında o yangına odun atmış oluyordu. Bu yangın o genç kızı öldürmeden sönmeyecekti.

Ev, kampüse yakındı. Biraz yürüyünce kampüsün bahçesine gelmişti. Birçok kişi dışarıda gruplar halinde oturuyorlardı. Hiç kimseyi umursamadan kampüsten içeriye girip kolundaki saate bakmıştı. Lavinya bu saatte ya kantinde ya da sınıfta olurdu. Kantine daha yakın olduğu için o tarafa doğru ilerlerdi.

Dün Lavinya için bıraktığı küçük sürprizi bulduğunu düşünüyordu. Bu yüzden şu anda ne yaptığı onun için çok önemliydi. Avıyla oynayan bir avcıydı ve bu sefer avını kaptırmaya niyetli değildi. Bu defa ya o ölecekti, ya da kendisi.

Kantine girdiğinde arka bahçeye açılan kapıya doğru yürüyen Lavinya'yı gördü. Ona doğru ilerlerken oturan birkaç kişinin kendisine sorduğu sorulara kısaca cevap verip arka bahçeye çıkmıştı. Etrafına bakındı neredeydi bu? Daha az önce buradaydı.

Biraz daha bakındığında çimenlerin ve ağaçların kapattı bir yere doğru yürüdüğünü gördü ama bir sorunda yanındaydı. Araf'ın onunla ne işi vardı?

Araf dünyadaki iyinin aksi olan kötülüğün başındaki kişiydi. Oldukça zeki ve aptal insanlara tahammül edemiyorken bu aptal kızla ne işi olabilirdi?

Vahşet sinirli bir şekilde onlara doğru ilerleyip gözükmeyeceği bir yere geçti ve dinlemeye başladı. İlk konuşan Araf'tı. "Anlat" demiş ve susmuştu. Lavinya dün olması gerektiği gibi olan her şeyi anlatmaya başladı.

Bunları dinlerken Vahşet gülümsedi. Her şey istediği gibi olmuştu tek aksilik o bıçağın Defne'ye verdiği zarardı ama Lavinya olayı kavramış ve suçu üstüne almıştı. "Aferin" dedi içinden Vahşet. Aptal bir insandan bunu beklemiyordu ama yapmıştı. Daha fazla dinlemek istemeyerek arkasını dönerek uzaklaştı.

Her şey istediği gibiydi ama Araf bu isteğin dışındaydı. Ona zarar veremezdi planının içinde o yoktu. Zararsız birisine zarar vermeyeceğine dair sözü vardı sadece canını yakanların canını yakacaktı. Tabi bunu yaparken her şeyden bir haber olan kişileri öldürüyordu ama oda bunu yaşamıştı bu yüzden onlara acımıyordu.

VAHŞET / GÖLGEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin