Neden bu kadar kısa oluyorlar anlamıyorum. Normalde uzun hikayeler yazarım ☹ neyse hadi yorum yapın 😊
Shawn'ın arabası evimin önüne doğru yaklaşırken veranda da volta adan kişiyi görür görmez tanıdım. İçim huzursuzlukla kaplanırken Shawn küçük bir kahkaha kaçırdı ağzından. "Misafirin var sanırım."
"Görüyorum." dedim onun dalga geçen cümlesine kızdığımı belli eden bir cümle kurarak. Neydi bu Aaron'u küçük görme aşkı anlamıyordum ve sanki uzun bir süre de anlamamaya devam edecektim.
Shawn'ın arabayı park etmesini beklemeden inip volta atmayı bırakmış olan Aaron'un yanına doğru ilerledim. Gözleri merakla üzerimde gezinirken hızlı adımlar yanıma gelip sımsıkı sarıldı. O sımsıkı sardıkça içim pişmanlıkla kavruldu resmen. Neden böyle oluyordu? Ben seçimimden memnunken neden Aaron'un endişelenmesi ya da üzülmesini daha çok umursuyordum? Mutlu olmam gerekiyordu benim.
"İyi misin?" diye fısıldadı. Başımı olumlu anlamda salladıktan sonra benden ayrılıp bir kez daha baştan aşağı süzdü ve gözlerini başımın üzerinde sabitleyip saçlarımın arasında birkaç küçük ot çıkardı. Kısa bir bakış attığı Shawn en sonunda arabasını park edebilmiş ve bizden tarafa doğru ilerlemeye başlamıştı. "O iyi, en azından senin yanında olduğundan daha iyi." diyerek elini omuzuma atan Shawn yüzünden Aaron'la acı dolu bir bakışma yaşadık. Yutkunup bir adım geriye giden Aaron'a ben acılar içinde bakarken Shawn sadece gülümsüyordu.
Bir kez yutkunduktan sonra gözlerini sımsıkı kapatıp açan Aaron kendini konuşmaya hazırlarken ben soru sormasını bile istemiyordum. Çünkü soracağı soruya hiç istemediği bir cevap vereceğime emindim. "Yani..." dedikten sonra tekrar yutkunma ihtiyacı hissetti. Onun yüzünden ellerimi yumruk yapmış bir şekilde beklemeye başladım. "...birlikte misiniz? Çıkıyor musunuz?" diye devamını getirdiğinde ne söylemem gerektiğini bilemez bir şekilde Shawn'a döndüm.
Shawn umursamaz bir şekilde omuz silktikten sonra "Takılıyoruz işte." diye bir cevap verdiğinde şaşkınlıktan bir süre öylece kaldım. Takılıyoruz cümlesi ilişkiye nasıl bir seviye katıyordu da Shawn bunu kullanmak istemişti? Takılıyoruz nasıl bir cümleydi öyle? Sadece takılmakla o tepede yaptıklarımızı yapabilir miydik? Daha güzel bir cümle de kurabilirdi, evet de diyebilirdi ama Shawn takılmak kelimesini yakıştırmıştı bize. Saçmalık!
"Ama diğer kızlarla takıldığım gibi değil. Bilirsin Blue benim için özel biri." diye eklemelerde bulunduğunda en azından durumu toparlayabildiği için memnun kalmıştım ama Aaron kesinlikle bu cümleden de rahatsız kalmıştı. Bu gidişle Shawn ve benim için kurulan hiçbir cümleden memnun kalmayacaktı ama şimdilik bu göz ardı edilmesi gereken bir ayrıntıydı.
Shawn kolunu omuzumdan indirdikten sonra Aaron'dan tarafa bir adım attı ve gözlerine dikkatlice bakıp hafif kıstığı sesiyle "Ama sen ona nasıl davranacağımı da biliyorsun, değil mi?"diye bir soru yönelttiğinde Aaron gözleri büyüdü. Derin nefesler almaya başladı ve bana hiç bakmadan arkasında döndü. Kapının önüne attığı çantasını alıp bize hiçbir şey söylemeden çekip giderken arkasında gitmek istedim ama Shawn'ın kontrol dolu sesiyle duraksadım. "Arkasından gitmeyeceksin umarım?"
Shawn'a cevap verme zahmetine girmedim ama olduğum yerden de hiç kıpırdamadan Aaron'un gidişini izledim. Lanet olası geçmişlerinde ne yaşadıklarını bilsem bunca lafın ne için edildiğini bilir ve değer verilmesi gerekene değer verirdim ama ne yazık ki yine hiçbir şey bilmeden burada dikiliyordum.
Saniyeler sonra Shawn arkamdan omuzlarıma sımsıkı sarılıp boynuma küçük bir öpücük koyduğunda heykel gibi dikilmekten vazgeçip kıpırdandım. Kollarından çıkmak istediğimi anlasa da bozuntuya vermeyen Shawn yüzümü ellerinin arasına aldı ve baş parmaklarıyla yanaklarımı okşayıp beni sakinleştirmeye çalıştı. Ne yalan söyleyeyim biraz daha devam etse işe yarayacaktı...
"Seni dinlenmen için buraya getirdim. Şimdi içeri gir ve hiçbir şeyi düşünmeden uyumaya çalış." dediğinde başımı olumlu anlamda salladım. Dudaklarıma yine hiç bitmemesini istediğim uzun bir öpücük koyduktan sonra kısa bir öpücük daha bıraktı ve benden ayrıldı. "Akşam görüşürüz." dedikten sonra verandadan indi ve arabasına bindi. Gözden kaybolana kadar gidişini izledikten sonra çantamdan anahtarımı çıkarıp bende içeri girdim ve Shawn ne emir verdiyse yapmaya koyuldum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ruin ? // Shawn Mendes
FanfictionAğlamamak için derin bir nefes aldığımda elimde olmadan bir hıçkırık kaçırdım ve Shawn'ın eli anında yanaklarıma inip beni sakinleştirmeye çalıştı. Gözlerimden istemsizce akan yaşları Shawn gülümseyerek silerken daha beter olacağını biliyordum. "Sad...