34: Kalbi Kırık Kadınlar - Final

871 37 30
                                    

Şükürler olsun!

Hoşçakalın...

Annemin büyük bir sabırla kağıda imza atışını izledim sessizce. Eminim ki polis merkezi binasından çıkar çıkmaz konuşmaya başlayacak ve bir sürü şey söyleyecekti. Eve gidince vereceği ceza da cabasıydı ve bütün gece yaşadıklarıma değmemişti bile. Kendimi soğuk gecenin kollarına attığımda arabasını park ettiği yere gidene kadar konuşmadık ve arabaya binmeden önce durup ona baktım. Madem o konuşmuyordu ben konuşurdum o zaman.

"Anne!" diye seslendim. Tuttuğu nefesi uzun bir sürede bıraktı ve sinirle bana baktı. "Böyle bir gece yaşadığın için özür dilerim." Annem açtığı araba kapısını sertçe kapatıp elini arabanın üzerine koydu ve bana kızmaya başladı. "Özür mü? O pencereden kaçarken ya da koca bir uyuşturucu paketinin olduğu partide bulunmanın bir özürle geçişeceğini sana düşündüren nedir Blue? Aklından ne geçiyordu senin?"

"Sadece sevgilimle eğleneceğimi düşünmüştüm. Çünkü sende kalmaya başladığım günden beri aramızda bir anne kız ilişkisi yürümüyordu. Sadece robot olmadığımı göstermek istedim belki de." Bayağı cesur bir konuşma olmuştu ha? Böylesine rahat olmayı ise hiç beklememiştim. Sanırım üzerimdeki fazla enerjiyi boşaltmaya çalışıyordum.

"Sana robot gibi davranmadım. Sadece iyi bir gelecek için sürekli ders çalışmanı istedim ve durmadan okul değiştirmemen için orada çalışmaya devam ettim. Babanın ve o genç nişanlısının yanında bunları yapmamış olman beni şimdi kötü mü gösteriyor? Tanrı aşkına olaya benim açımdan ne zaman bakacaksınız siz?" Anlaşılan annemin de söyleyecek çok şeyi vardı.

"Her neyse. Özür dilerim." dedim tekrar. Pek işe yaramayacağını biliyordum. "Arabaya bin. Evde konuşuruz." diyerek kapıyı tekrar açan annemin sözünden hemen sonra Gilinsky adımı seslenerek bize doğru koşmaya başladığında derin bir nefes alıp anneme beklemesi gerektiği hakkında bir leyler dedim ve nefesini düzenlemeye çalışan Gilinsky'ın yanına gittim.

"Samantha... Shawn'ın eski sevgilisiydi." diyen Gilinsky'a başımı salladım. "Öğrendim." deyip omuz silktim. "Shawn'ın benden ne istediğini ya da Aaron'la aralarında tam olarak nasıl bir şey döndüğünü bilmiyorum." dediğimde gözlerimin önüne 2 saat öncesi geldi.

2 saat önce

"Blue... sen güzelsin." dediğinde yüzümdeki gülümseme genişledi ve sonra devam etti. "Çok güzelsin ve bu durum beni tereddütte bırakıyor."

"Ne?" diye fısıldadım. İsteyerek bir fısıltı değildi bu. Aniden gelen itiraf karşısında nasıl konuşmam gerektiğini bilmeden oluşmuş bir refleksti bu.

Konuşmadan uzanıp yeniden beni öpmeye başlayınca geri çekilip yüzüne baktım. "Neler oluyor?" diye sorduğumda kapının önünden bir gürültü koptu. Birkaç kişi kapını önünde bağırırken Shawn aniden yerinden kalkıp kapıya doğru ilerledi ve o açmadan kapı açılıp dışarıdaki kavgayı içeriye soktu. Aniden önümde beliren Aaron, Jack, Cameron, Nash ve Shawn'ın yanında gördüğüm kızıl saçlı kıza ve arkasından giren diğer çocuklara baktım.

"Blue, şükürler olsun. Buraya gel hemen." diyerek bileğimden tutup beni kendine çeken Aaron'ın yanına doğru giderken Shawn da diğer bileğimi tuttu ve ikisi de beni kendi taraflarına doğru çekiştirmeye başladı.

"Durun!" diyerek ellerimi ikisinde de kurtardığımda birkaç adım geriye gidip onlara baktım. "Neler oluyor?!" diye kızarak bağırdığımda hepsi birbirlerine baktı ve yine bana döndüler.

Shawn topluluğun arasından sıyrılıp bana doğru birkaç adım attı. "Sadece gecemizi mahvetmeye çalışıyorlar. Gidelim buradan." diyerek elini uzattığında Aaron da benden tarafa birkaç adım atıp Shawn'a adeta kükredi. "Gece dediğin şey asla olmayacak."

Ruin ? // Shawn MendesHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin