Emin adımlarla girdiğim bahçede karşımda duran ağaca bakındım kısa bir süre. Olurda aklımdaki gibi gelişmezse olaylar o ağaçta ertesi günün sabahına kadar kalır, gece soğuğunda belki de ölürdüm. Umarım buna izin vermezlerdi.
Derin bir nefes alıp ağaç doğru ilerledim ve kaderimde neler olacağını bilemeden ağaca tırmanmaya başladım. Kendim için sağlam bir dal bulup o dala oturduktan sonra saati kontrol ettim. Öğlen vakitleriydi ve Aaron'un bu saate kadar uyuyor olması imkansızdı. Yani muhtemelen bu daldan inemediğim anlaşılacak ve bulunacaktım.
Telefonumu cebime koyamadan aklıma dün gece geldi. Telefonumu kurcalayıp mesajları bulduktan sonra baştan sonra tekrar okumaya başladım.
Bilinmeyen numara: Birileri Shawn'la arayı yapayım derken Aaron'la arayı bozmuş 😊
Bilinmeyen numara: Ne kadar dikkatsizsin
Bilinmeyen numara: Aslından ne kadar aptalsın diyecektim
Bilinmeyen numara: Çünkü Shawn gibi biri varken Aaron'la aranın bozulmasını umursamaman gerekir
Bilinmeyen numara: Shawn'ı biriyle kıyaslayamazsın bile
Bilinmeyen numara: Aaron mu?
Bilinmeyen numara:
Bilinmeyen numara: Shawn mı?
Bilinmeyen numara:
Bilinmeyen numara: Bir saniyeBilinmeyen numara: Arada kalmakta haklısın galiba
Bilinmeyen numara: Her ikisi de muhteşem❤️
Siz: Neden sana cevap verdiğimi bile bilmiyorum ama yine de Shawn, Aaron ve benim aramda olan şey seni asla ilgilendirmez. Beni rahatsız etmekten vazgeç. En sonunda engelleyeceğim seni.
Bilinmeyen numara: Hahahahahahah
Bilinmeyen numara: Aslında sorunların kaynağında benim olduğumu düşünürsek bence ilgilendirir
Bilinmeyen numara: Uppss..
Bilinmeyen numara: Spoi verdim galiba
Siz: Ne diyorsun sen? Ne spoisi? Sorunların kaynağı nasıl sen olursun?
Bilinmeyen numara: Şuna bak! Sonunda ilgini çekebildim.
Bilinmeyen numara: Hadi aklını karıştıracak bir şey daha söyleyeyim!
Bilinmeyen numara: Aaron'u seçersen Shawn kadar büyük bir şeyi kaybedeceksin ama Shawn'ı seçersen, hem de o böyle bir dönemdeyken, hem hayatının en güzel günlerini yaşayacaksın hem de kalbin paramparça olacak.
Siz: Sen kimi seçmiştin?
Ve devamında çevrimdışı olup bana tek bir cümle daha yazmamıştı.
Telefonu cebime koymadan önce Aaron'un resmine son kez baktım. Sırf Shawn'la konuşmak istiyorum diye onunla olan arkadaşlığımı bitirmek istemiyordum ve aynı zamanda Aaron istemiyor diye Shawn'la henüz başlamış olan kısa sohbetlerime veda edemezdim. Kısacası her ikisinden de bir anda vazgeçemezdim.
Daldan sarkıttığım ayaklarımı sallarken ellerimi cebime sokup beklemeye başladım. Önünde sonunda biri beni burada görüp mutlaka yanıma gelecekti. Zaten kendi çabamla da inemeyeceğimi düşünürsek buradan sadece daldan düştüğümde kurtulabilirdim ve ellerimi cebime sokmak düşmek için ilk adımımdı.
Arka bahçeye açılan mutfak kapısının penceresinde birisini gördüğümde heyecanlandım. Pencereden gözüken kişi anında kaybolduğunda anlık heyecanımın yerini derin acım kapladı. Eğer pencerede gözüken kişi Aaron'duysa ve beni gördüğü halde içeri kaçmaya devam ediyorsa işler hiçte istediğim yönde gitmiyor demekti. Bu Aaron'la daha fazla konuşamamam demekti. Dolayısıyla Shawn'dan bir süre uzak durmam demekti tüm bunlar.
Hiç kimseden uzak durmak istemiyordum ben.
"Düşeceksin!" bu sesi duyar duymaz kısa süreli bir kalp krizi geçirdim sanırım. Onları düşünürken o kadar dalmıştım ki Aaron'un bağırıp beni kendime getirmesi sayesinde üzerinde olduğum dalı unutup kıpırdanmış ve düşmeme ramak kalan bir hareket yapmıştım. Aaron'un endişeli bakışları ve koşmalarından gözlerimi ayırıp etrafıma bakındığımda tutunacak bir yer bulup son anda kurtarmıştım kendimi.
Kurtuldum diye rahat bir nefes alırken Aaron ayaklarımın altında göründü ve ellerini endişeyle havaya kaldırıp çıktığım ağaçtan hemen inmemi istedi. "İnemeyeceğimi biliyorsun." dediğimde derin bir nefes verdi. Ellerini sallayıp "Bu yüzden buradayım. Gel hadi. Atla!" dediğinde hiç düşünmeden kendimi kollarına bırakıp düştüğüm boynuna sımsıkı sarıldım. Bir süre öylece kaldık ikimizde. Birbirimize sarılır şekilde...
Konuşmak için derin bir nefes aldığında hemen ben konuşmaya başladım. "Sözümü tutamadığım için gerçekten çok üzgünüm. Çok büyük bir hata yaptım. Özür dilerim. Lütfen affet." Biraz kıkırdadıktan sonra sımsıkı sarılan Aaron'a bende aynı şekilde sarılmaya devam ettim. "O zaman bu kez verdiğin sözü tutacağına söz vermelisin." dediğinde ellerimi boynundan çekip yüzüne baktım. "Öncesinde aranızda ne geçtiğini öğrenmem gerek. Seni gerçekten haklı bulursam sözümü tutup onunla konuşmayacağım." dediğimde kaşlarını çatıp benden ayrılan Aaron bir adım geriye gittiğinde kavga edeceğimizi anladım.
"O gün orada bunu mu konuşuyordunuz? Yoksa söylediklerine hemen inandın mı?" Hayal kırıklığı ile bakan gözleri içinde öfkeyi de barındırırken Aaron'a ne söyleyebilirdim bilmiyordum. Cidden korkuyordum şu an ondan. Shawn'dan bu denli nefret etmesini anlayamıyordum. Shawn, Aaron'un ismini duyduğunda bu kadar tepki göstermezken Aaron delirme derecesine geliyordu ve sorunun ben olmadığım kısmı kesinlikle açıktı. Bilinmeyen numara her kimse sorun, onunda söylediği gibi, ondan kaynaklıydı.
"Hiç kimse geçmişiniz hakkında tek kelime etmedi ve beni her gün ikiniz arasında bir seçim yapma eşiğine getiriyorsunuz! Her ikinizde sinir bozucu davranıyorsunuz ve hakkınızda tek kelime edilmesini istemiyorsunuz. Tanrı aşkına! Nedir sizin sorununuz? Ne istiyorsunuz benden?" diye bağırdıktan sonra ellerimin titrediğini hissettim. Yavaşça yumruk haline getirdiğim ellerimi bir anda Aaron'un elleri kapladı ve yüzünü yüzüme yaklaştırıp nerdeyse benim bile duyamayacağım bir seste "Lütfen benden vazgeçme." diye fısıldadı.
Gözlerim dolu dolu olmuş gözlerine sabitlendi. Yumruklarım sıcacık elleri arasında yavaşça açılırken Aaron'u anlamaya çalışıyordum. Ağlamamak için kendini zorlarken dişlerini sıkıyordu. Kızarmaya başlamış dudakları incecik bir çizgi halini almıştı. Başını olumsuz anlamda salladığında gözlerinden birer damla yaş süzüldü yanaklarına.
Acele edip ellerimi yanaklarına getirdim ve yaşlarını hızla sildim. Aaron'u daha öncesinde böyle gördüğümü hiç hatırlamıyordum ve bu istemeden kalbimi paramparça ediyordu. "Lütfen." derken elleri belimi sımsıkı sarıp beni kendine çekti. Neler olduğunu anlayamadan kendimi bir saniye içinde Aaron'un dudaklarında bulmuştum.
Yorum yapın be! Yazmaktan sıkıldım. Final düşünüyorum. Bari bu düşünceme bi şeyler söyleyin!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ruin ? // Shawn Mendes
FanfictionAğlamamak için derin bir nefes aldığımda elimde olmadan bir hıçkırık kaçırdım ve Shawn'ın eli anında yanaklarıma inip beni sakinleştirmeye çalıştı. Gözlerimden istemsizce akan yaşları Shawn gülümseyerek silerken daha beter olacağını biliyordum. "Sad...