Hekese yeniden merhaba :) Öncelikle tüm annelerin anneler gününü kutluyorum <3 Sizler evrenin süper kahramanlarısınız :*
Keyifli okumalar :)
Bölüm Parçası : X Ambassadors - Unsteady
Herkesin bir hikayesi vardır. Başlangıç ve bitiş... Ben bunun tam ortasındayım. Kanadı kırılan umutların kaosuyla başlangıcı hatırlamıyor, sonu göremiyordum. Hayal kırıklığının paslı tadı damağıma ağır ağır yayılırken yönünü kaybedenler diyarına uçak biletimi almıştım.
Bazen aslında olduğunuzu düşündüğünüz o kişiyi gerçekte olmadığınızı fark ediyorsunuz. Bu eskiden yapmayı sevdiğiniz veya yapmak istedikleriniz size ait bir parça değilmiş gibi hissettiriyor.
Sahi, kimim ben; nereden geldim, nereye gideceğim; hayalim ne?.. Cevap tek cümle tek kelimeden ibaret: Bilmiyorum. Bilmemek ödümü patlatıyordu.
Ciğerlerimdeki tüm havayı dışarıya verdim ve gözlerimi kapayarak üzerimdeki baskıyı hafifletmeye çalıştım. Karşımdaki bar sandalyelerine dizilmiş insanlar arkadaşlarımdı ama ben sahnedeyken onların sıcak bakışları heyecanıma yenik düşerek yabancılaşıyordu.
Şarkının girişini kaçırdığımda kendime lanet okudum. Omzumun üstünden geriye baktım ve "Affedersiniz, çocukar. Baştan alabilir miyiz?" dedim.
Gruptaki çocuklar anlayışla karşıladılar.
Mavi'ye -mekanın adı- geldiğimizde Çetin büyük bir arzuyla beni onlarla tanıştırmıştı. Baterist olan güçlü kollara sahipti ve uzun sarı saçlarını aşağıda atkuyruğu olarak bağlamıştı. Akustik gitar çalanın Koreli DNA'lara sahip olduğuna iddaya girebilirdim. Kaslıydı ama diğerlerine göre zayıftı. Elektronik gitar çalan en uzunlarıydı ve daha esmerdi.
Tekrar gözümü kapadım ve yükselen gitar sesinin kulağıma fısıldamasına izin verdim.
Hold, hold on, hold onto me (Tutun, tutun, bana tutun)
'Cause I'm a little unsteady (çünkü biraz kararsızım)
Alkış seslerini ve İdil'in tezahüratlarını duyduğumda gözlerimi açmak için kendimi hazır hissetmiyordum. Sanki kalbim kulaklarımda gümbürdüyormuş gibiydi.
A little unsteady (Biraz kararsız)
Hold, hold on, hold onto me (Tutun, tutun, bana tutun)
'Cause I'm a little unsteady (Biraz kararsızım çünkü)
A little unsteady (Biraz kararsız)
Kendimi daha rahat hissettiğimde oksijen akışımı düzene oturtmuştum ve gözlerimi açtım.
Mama, come here (Anne, buraya gel)
Approach, appear (yaklaş, görün)
Daddy, I'm alone (Baba, ben yalnızım)
'Cause this house don't feel like home (çünkü bu evi yuva gibi hissetmiyorum)
Kendimi parçanın sözlerin içinde tamamen kaybolmuş hissettim.
If you love me, don't let go (Beni seviyorsan, sakın bırakma)
If you love me, don't let go (Beni seviyorsan, sakın bırakma)
Hold, hold on, hold onto me (Tutun, tutun, bana tutun)
'Cause I'm a little unsteady (çünkü biraz kararsızım)
A little unsteady (Biraz kararsız)
Hold, hold on, hold onto me (Tutun, tutun, bana tutun)
'Cause I'm a little unsteady (Biraz kararsızım çünkü)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BEYAZ KUMRU
Teen Fiction"Kaybolmuş bir ruhtum sadece ve doğru yolu bulmak için çabalamıyordum. Ben akıntıya karşı çırpınmayı seçmemiştim. Çünkü ne kadar çırpınırsam hayat da beni o denli derin karanlık sulara çekiyordu." Derin Ertürk; lisenin popüler başarılı,sevecen,şı...