38: DOĞUM GÜNÜ

4.4K 211 45
                                    

Bölüm Parçası: Olivia Millerschin- I Can Say

NOT: BÖLÜM İÇİME SİNEMEMİŞTİ ÇÜNKÜ ACELEYLE YAZILAN BİR BÖLÜMDÜ. URAS VE DERİN'İN DAHA İYİSİNİ HAKETTİĞİNİ BİLDİĞİMDEN İTİRAF KISMINI YENİDEN DÜZENLEDİM VE BENCE ARTIK MÜKEMMEL OLDU :)) İYİ OKUMALAR :)) :*

Herkeseeeee merhabaaa güzel insanlar !!! :)) Bu bölümü ertelemek için kendimi ikna etmeye çalıştım ve bu yazdığım dördüncü kurgu bölümdü. Dönüp dolaşıp bu sona varmak için can atıyordum ve kendime engel olamadım. Daha yoğun yazmak istiyordum aslına bakılırsa ama okuldan dolayı o kadar yorgun oluyorum ki kafamı toparlayamadım bir türlü. Umarım sizlere tüm yazdıklarımı hissettirebilmişimdir. Keyifli okumalar. Sizi seviyorum :*

Sessiz geçen son bir kaç gün okul, kütüphane ve Deha'ya bıraktığım sesli mesajlar dizisinden oluşuyordu

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Sessiz geçen son bir kaç gün okul, kütüphane ve Deha'ya bıraktığım sesli mesajlar dizisinden oluşuyordu. Hafta boyunca Mavi'de sahne almamıştım. Gruptaki çocuklarla bir kaç telefon görüşmesi yapmıştım ve onlara iyi hissetmediğimi söylemiştim. Çetin'in bir daha beni görmek istemediğinden emindim.

Cumartesi gelip çatmıştı ve bu gece Eren'in İdil için planladığı doğum günü partisi göl evinde olacaktı. Benim payıma düşen kısım her şey hazır oluncaya dek İdil'e bakıcılık yapmaktı. Sabah bastırılamaz bir heyecanı vardı. Ancak biz hatırlamamış gibi rol yaptıkça heyecanı kırılgan bir umuda dönüşmüştü.

Manikür ve pedikür yaptırdıktan sonra onu spaya ve sonrasında alışverişe bile götürmüştüm. Fakat tüm gün surat asıp durmuştu. Hava neredeyse kararmak üzereyken Eren'den yola çıkmamız gerektiğini söyleyen bir mesaj almıştım.

Milkshake'ının pipetiyle oynarken sıkılgan görünüyordu. Umutsuzca iç çekti.

Gülümsememi bastırmak için yanağımın içini ısırdım. "Arabana ihtiyacım var." dedim.

Omuz silkti. "Mikroçip arayışına girecek veya birilerini takip edeceksek bugün hiç keyfim yok."

"Göl evinde en sevdiğim hırkamı unutmuşum. Evden ayrılırken çok fazla eşyam almadım ve yarın hava serin olacak."

Omuz silkti hala pipetiyle oynuyordu. "Benimkilerden birini alabilirsin. "

"Olmaz!" Ses tonum fazla tepkili çıkınca başını kaldırdı ve şaşkın şaşkın suratıma baktı. Gergin bir şekilde gülümsedim. "Demek istediğim o benim en sevdiğim hırkam. Üstelik kaşmir! Bu acil bir durum." Gözlerimi üç kez kırptım ve "En yakın kız arkadaşlar el kitabına göre..." diye ekledim hızlıca.

Gözlerini devirdi. "Anlaşılan körle yatan gerçektende şaşı kalkıyormuş." Tavana bakarak büyük adama "Onu kendime benzetmişim." diye söylendi.

Sesindeki alaycı tınıyı duyuyordum ve zafer edasıyla gülümsedim.

Göl evinin garaj yoluna girdiğimizde etraf sessizdi; ışıklar yanmıyordu. Şüpheleneceği hiçbir durum yoktu. Eve varmadan önce Eren'e mesaj atmış yaklaştığımızı haber vermiştim.

BEYAZ KUMRUHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin