Sondaki notu okuyun pls ve bu bölüm hem başından beri okuyan hemde aramıza yeni katılan okurella'lara bu arada benim vote derdim yok ama yorumlarınız bana yazmak için güç veriyor aklınızda bulunsun...
Multimedia:SU RÜYA AKÇAY
#Düzenlendi
---------------------------------------------------------------------------------------------------------------
'Heyecan' kelimesi üç hece,yedi harf ve sayısız anlam taşıyordu.Ben ise bu anlamların birinde kaybolmuştum.Onu gördüğümde kalbimin 'Damat Halayı'oynaması normal değildi.Kesinlikle! Daha tanışalı bir hafta bile olmamışken beni etkisi altına alması kabul edilebilir bir durum değildi.Aynı hatayı yapmak istemiyordum.Bir kere daha kalbimin kırılmasına izin vermeyecektim.kalbimin kapıları çok uzun süre önce aşk için kapanmıştı.
Ve açılmayacaktı. "Daha ne kadar ayakta kalmayı planlıyorsun?"dedi bıkkın bir sesle,son kez etrafıma baktım
En arka sıranın boş olduğunu gördüm.Ama sırf Şebneme inat olsun diye yanına oturdum.Çantamdan kalemliğimi çıkarıp içinden bir kalem aldım.Ve sırayı ikiye ayırmak için uzun bir çizgi çizdim. Ve Çınar'a döndüm.Ne yaptığımı anlamaya çalışıyordu.
"Bak şimdi bu çizgiyi geçmek yok sınır gibi bir şey yani,"dedim onu bilgilendirmek amacıyla olumlu anlamda kafasını salladı.
Ve ders işlemeye başladı.Bende onun gibi yapıp hocaya döndüm.Hocanın anlattığı konu hiçte iç açıcı değildi.Beni kan tutardı.Ve hocanın anlattığı konu ise kanın içinde taşıdığı bakterilerdi.Kulağımı tıkayıp duymamaya çalıştım.Daha şimdi denbaşım dönmeye başlamıştı.Ve ben yanımdaki odunun yanında bayılmak istemiyordum.
Gözlerim kararmaya başladı.Öyle ki Çınar'ın bana seslendiğini zor işitmiştim."Şey...Su iyi misin?"dedi.Bir ona birde sıktığım eline baktım.Hemen elimi çektim.Ne kadar sıktıysam elinde bir iz kalmıştı. "ben özür dilerim..yani şey elin iç-"sözümü yarıda kesti."Önemli değil,Su"dedi.Daha çok ders dinlersem şuracıkta bayılmam işten bile değildi. Defterimi açıp karalamaya başladım.
Aklıma gelen şeyle etrafıma bakındım. Bizimkiler yoktu.Önüme döndüm. Hoca tahtaya bir soru yazmıştı.Ve cevaplayacak bir gönüllü arıyordu.Ama bulamayacağını o da biliyordu.Sınıfa son bir bakış atıp yüzüne bir sırıtış ekledi ve öğretmen masasına ilerledi.Ben bu sırıtışı biliyorum.Bu sırıtış;Şimdi Bittiniz Sırıtışıydı!
Hoca sınıf defterini açıp sınıf listesine göz gezdirdi.
Ve parmağıyla bir ismin üstüne dokundu.Allahım lütfen bu sefer ben olmayayım."Yaprak Özdil kalk cevapla,"dedi.Sonra sınıfta gözlerini gezdirdi.Aralardan biri 'Gelmedi' diye atladı.Derin bir nefes aldım. Kesinlikle beni seçecekti.
"O zaman..."uzun bir süre bekledi.Ve devam etti."Su Rüya Akçay çözsün bu soruyu"dedi gülerek ben dedim.Beni seçecek dedim.Ayağa kalktım."Hocam...şey be-"lafımın yarıda kesilmesiyle yanımda oturan Çınar'a baktım."Cevap dört yüz elli altı."dedi. Minnettar bakışlarımı ona yönelttim.Bunu görünce sırıttı. Ve "Öyle bakma maymuna benziyorsun,"dedi.Sinirle yerime oturdum.Hoca tahtayla bakışmayı kesip Çınar'a baktı."Aferin!"dedi ve gülümsedi.O anda kapı hayvan gibi açıldı.Gelenlere baktığımda bizimkiler olduğunu gördüm.Hepsi hocaya bakıyorladı.
"Gelenlere bakın hele hiç gelmeseydiniz çocuklar,"dedi hoca sinirle Uzay hemen bir bahane sundu."Hocam eniştem doğurdu valla zor yetiştirdik." dedi ve hızla oturduğu sıraya koşturdu.Hoca bu sefer keskin bakışlarını Duru'ya yöneltti .
"Senin bahanen ne bakalım? "dedi.Duru şirince gülümseyip bahanesini sundu ve oda Uzay gibi sırasına koşturdu. Sıra Emir'in di. Uzun süre hocayla bakıştılar sonra tüm sınıfın güleceği bir şey söyledi."Hocam ben özel dönemimdeyim!"
İşte benim muhteşem arkadaşlarım.
***
Ders zili çalmış, tüm öğrenciler yemekhaneye koşturmuştu. Ve biz de şuan yemekhane kuyruğundaydık. Ne kadar özel bir okul olsa da her okul gibi eksi yönleri vardı. Önümüzde ki sıraya bakıp derin bir nefes aldım .
Kafama bir şişe yediğimde sinirle arkama döndüm. Bana korkuyla bakan iki çift göz gördüğümde sinirlenmemek için on sayısına kadar saymaya başladım. Sakin ol!
"Ya kankaların en güzeli onu ben sana atmayacaktım. Emir'e atacaktım .Eğildi şerefsiz," dedi Uzay sinirle Emir'e baktığımda Duru'nun arkasına saklandığını gördüm.
Hızla önüme döndüm. Önümde sadece bir kişi kalmıştı. O da istediğini aldığında sıra bana gelmişti. Tam istediğim şeyi söyleyeceğim sırada bir kol benden önce davrandı ve kadına istediği şeyi söyledi ve parasını verdi.Ben şaşkınca önümdeki ayıya bakarken o bana dönüp göz kırptı. Her yerden çıkmasa olmaz sanki! "Hop kardeş kaynak mı yapıyorsun sen?" nöbetçi öğretmen Çınar'ı gördüğünde hızla yanına geldi.
Ben ise gülmekle meşguldüm. Hoca Çınar'ın kolunu kavradığında Çınar ona bir bakış attı o bakış beni bile susturmuştu.Hoca hızla elini kolundan çekti.Ve Çınar dan özür diledi.Yanlış duymadınız.En sinirli hocamız Çınar dan özür diledi. Burada neler dönüyor böyle!?
Hoca gittikten sonra bana döndü ve gülümsedi." Seni görmüşken bu akşam evime geliyorsun?"dedi.
Tam gideceği sırada kolundan tuttum."Anlamadım?"dedim merakla.Önce bana sonra tutuğum koluna baktı.Ve gözlerini gözlerime dikti.
"Duydun beni ev boyayacağız. "dedi sonra sözlerine devam etti." Ne demişler komşu komşunun külüne muhtaçtır, komşu kızı,"dedi.Ve ilerlemeye başladı arkasından şaşkınca bakan bir adet ben bırakarak...
Evet Ben geldim...Geldim gelmesine de okurella'larımı bulamıyorum.Bir kendilerini belli etsinler(yazar burada yorum yapın diyor)
Vee yeni bölüm hakkında düşünceleriniz neler?
yine kısa bir bölüm ama olsun.
Sizce Öğretmen neden Çınar'dan özür diledi?
Çınar neden bu kadar tatlı?
Babam böyle pasta yapmayı nereden öğrendi?
Tamam çok şey etmeyin bana yarın sınava gireceğim sdfwqsqw Neyse ben kaçar sizi seviyorum <3
Yorum yoksa Ege ölür :D
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Komşunun Kızı |✔|
HumorTamamlandı √ "Ben onun için sadece komşunun kızıydım,daha ilerisi olamazdım." Rüya ile Çınar tanıştıklarından beri ya birbirlerinin boğazını yapışıyor ya da dudaklarına... Hız kesmeyen macera, yanlışların doğru,doğruların birer çikolataya dönüşt...