🌼K.K; 8.Bölüm🌼

4.1K 233 79
                                    

Multimedia: Hayal (Ege'nin Sevgilisi)


Elimdeki tepsiyi masanın üstüne bırakıp kafamı kapıdan dışarı uzatıp içeri bağırdım. "Ege,sana muzlu pasta yaptım."çok zaman geçmeden sonra bir kaç sesten sonra karşımda belirdi."Valla mı? Neyli?"dedi nefes nefese gözlerimi devirdikten sonra "Çilekli,"dedim.Bir kaç saniye sonra kaşları çatıldı."O nasıl oluyor be?"dedi.Beni itip içeri girdiğinde masadaki tabağı gördüğünde gözleri parladı.Ve hızla çekmeden bir çatal alıp kremalı tarafından yemeye başladı.Küçüklüğünden beri yemeğe karşı zaafı vardı.Özelikle tatlılar onun kıymetli varlıklarıydı. "Yavaş ye,boğulacaksın."dedim gülerek.Ağzı dolu bir şekilde bana döndü.Ve ağzındakiler ile teşekkür etmeye çalıştı.Bu haline gülüp salona geçtim.Annem hala teyzemin yanındaydı.Ve maalesef bebeği kaybetmişlerdi.Minik bir ruh hayata merhaba diyemeden elveda demişti.Teyzemin toparlanması için annem bir hafta kadar bir süre onun yanında olacaktı.Babam ise bir kaç günlüğüne ziyarete gelmiş ve gitmişti.Odama gidip okumayı yarım bıraktığım 'Sherlock Holmes Gizli Pençelerin Laneti' adlı kitabı elime aldım.Okumaya başladım.Bir kaç dakika geçmeden telefonuma mesaj geldi.Bildirime tıkladığımda 'Bizimkiler' Whatsapp grubundan geldiğini gördüm.Mesaj Uzay'dan gelmişti.

_BİZİMKİLER WHATSAPP GRUBU_

Uzay: Şimdi kankalar ben bir şey soracağım.

Su: Sor.

Duru:Bakalım yine ne saçmalayacaksın?

Emir: Kanka bak yine soğuk espri yapacaksan,zaten petekler bozuk ev soğuk üşüyorum.

Uzay: Susun be! İki espri yapayım dedim.Hevesimi kırdınız...

Su: Söyle kanka ben dinliyorum.Takma onları sen.

Uzay: Tamam söylüyorum.

Su:Bekliyorum.

Uzay: Şimdi anam först leydiyse,ben först beyi mi oluyorum?

Su: ....

Duru: Kendimi öldürmeye gidiyorum.

Emir : Yorumsuz.

Uzay: Çok mu kötüydü?

-----------------------------------------------------------

Gülerek uygulamadan çıktım.Ve kenara koyduğum kitabı alıp kitaplığıma koydum.Salona geçtiğimde koltukta uyuyan Ege ' yi gördüğümde elinde kalan kumandayı alıp masaya bıraktım.Ve kenardaki pikeyi alıp üstüne örttüm.biraz kıpırdanıp bana arkasını döndü.Yarın okul yoktu.Ve biz 'Nihat Hatipoğlu İle İftar'a Doğru' programına katılacaktık. Uzay'ın soracağı çok soru vardı.Ve şimdiden neler yapacağını hayal edebiliyordum.Göz kapaklarım ağırlaştığında kendimi arkamda ki koltuğa bıraktım.Ve yarın yaşayacaklarımı düşünerek uykuya daldım.

***

"Ee kankalar nasılsınız?"diye bağıran Uzay'a karşı gözlerimi devirmekle yetindim."Bugün o programı renklendirmezsem hiç bir kız yüzüme bakmasın."dedi.Şuan ise metroda programın yapılacağı alana gidiyorduk.Bir kaç duraktan sonra alana geldiğimizde girişteki kontrollerden geçtik.Oturma alanlarına ilerlediğimizde Ezanın okunmasına daha iki saat olduğunu gördüm.Biz yerimize geçtikten biraz sonra program başlamıştı.Nihat Hatip oğlu girişi yaptığında yanımda kıpırdama hissettim.Kafamı kaldırıp gelen kişiye baktığımda gözlerim fal taşı gibi açıldı.Çünkü yanıma oturan ve bana sırıtarak bakan Çınar'dı. Bakışlarım sahneye döndüğünde birinin önde soru sorduğunu gördüm.Sorduğu sorunun cevabını aldıktan sonra hoca kalabalığa göz gezdirdi.Yanımda zıplayarak el kaldıran Uzay'ı gördüğünde gülümsedi.Ve onu işaret ederek konuşmasını istedi.Bir kaç el dolaşan mikrofon Uzay'a geldiğinde sırıttı.Ayağa kalktı.Ve ona doğru çevrilmiş kameralara bir bakış attı."Hocam benim bir sorum vardı."dedi."Tabii,sor." dedi hoca . Uzay ona bakan bir kıza göz kırptı. "Hocam,cinler bizi görmediği için çarpıyor olabilir mi?"dedi. Büyük bir sessizlik sonrasında hoca güldü."Ve başka soru var mı?"dedi ve izleyicilere döndü.Uzay hala elinde olan mikrofona bakıp güldü."Hocam benim bir sorum daha vardı ama..."dedi.Herkesin bakışlarını üstüne çektiğinde yerinde kıpırdandı."Banyoda çıplak olarak yıkanmak günah mıdır?"dedi.Gülmemek için kendini zor tuttuğu çok belliydi."Değildir , oğlum."dedi hoca.Ama o da bu sorulardan kaçamayacağı belliydi.Ve sanırım Uzay'ın da niyeti bu yöndeydi.

Hoca Uzay'dan kurtulmak için başkalarına söz hakkı verdiğinde bende yanımda oturan Çınar'a döndüm."Senin burada ne işin var?dedim.Bana bakıp güldü."İmana gelmiş olamaz mıyım?"dedi.Ona inanmayarak baktığımda gülerek oturduğu yerden kalktı."Nereye gidiyorsun?"dedim."Gitmem mi istemedin mi?"dedi bir kaşını kaldırarak "Hayır...Yani evet de,sen beni ciddiye mi aldın?"dedim hayretle.Duru yanıma oturduğunda bakışlarım saniyesinde ona değip tekrar Çınar'ın olduğu yere gittiğinde orada olmadığını ve gittiğini gördüm.Kafama takmayıp bizimkilere baktığımda Emir'in kafasının Uzay'ın omzuna düştüğünü gördüğümde gülümsedim.En son 'açım ben!'diye söyleniyordu.Ege ile çok ortak noktaları vardı.Mesela ikiside benim minik ayıcıklarımdı.

***

"Sen ayağından tut,Su"dedi Uzay nefes nefese."Duru,sende kafasını tut." Emir bey uyuya kalmıştı.Ve bizde onu evine çıkarmaya çalışıyorduk.Uykusu o kadar derindi ki kafasını üç kere duvara vurmuş olmamıza rağmen kuzu,kuzu uyuyordu.Elimi yüzüne yaklaştırdım .Ve yanağına hafifçe vurdum.Bir kaç mırıldanmadan sonra gözleri hafifçe açıldı.Ve onu bir bacağından tutan bana,belinden destek veren Duru'ya baktı."Kızlar beni mi kaçırıyorsunuz?"dedi deneyerek."Bende buradayım!"dedi Uzay kendini belli etmek için öksürerek."Taman işte kızlar dedim ya,"dedi Emir hafif gülerek."Uyandığına göre artık evine gir."dedim sıkıntıyla.Bir kaç oflamadan sonra ayağa kalktı.Ve cebindeki anahtarı çıkartıp kapıyı açtı.Kapıyı örtmeden önce "Sizi seviyorum,göt lalelerim."dedi.Ve kapıyı kapattı.Bizde gülerek binadan çıktığımızda sırada ki durak benim evimdi.
Sokakta ilerlerken Duru ve Uzay'ın şakalaşmalarını dinliyordum.

"Ya, Uzay bir git ya!"dedi ve saçlarını düzeltmeye çalıştı.

"Uçarak gitsem ?" dedi gülerek Uzay.
Ben bunlarla nasıl uğraşıyorum acaba !
***

*EGE'NİN AĞZINDAN*

"Ya ege şu bebeğe bak çok tatlı değil mi?"yanımda bağıran varlığa bakıp gözlerimi devirdim.Bu kaçıncı bebekti.Her gördüğü bebeğe karşı aynı tepkiyi gösterecekse şimdi hemen burayı terk edecektim."Evet çok tatlı,"dedim homurdanarak gözüm etrafı tararken bir yerde takıldı.'Bilgisayar Oyunları Salonu' bir şekilde oraya gitmem gerekiyordu.Kesinlikle!

Hayal, bebekle ilgilenirken,bende yavaş yavaş geri adımlar atmaya başlamıştım.İçeri gireceğim sırada bir çift mavi gözün üstümde olduğu hissettiğimde arkama döndüm.Ve kaşları çatılmış,elleri belinde ve kızgın bakışlarını arkada ki dükkana yöneltmişti.Sonra bakışları yumuşadı. Ve bana elini uzattı.Elini tuttuğumda beni içeri çekiştirmeye başladı.İçeri girdiğimizde bir oyun konsolunun önüne hızla beni oturttu.Ve sinsice sırıttı ."Hadi bir el oynayalım!"dedi ve güldü.İşte benim sevgilim.Boşuna sevmiyorum bu kızı!

***

Bir kaç el oynadıktan sonra kazanan ben olmuştum . Ama yinede iyi bir performans göstermişti. Şimdi ise onun sokağında kapısının önünde anahtar arayışını izliyordum.Kafasını kaldırıp, elindeki anahtarı zafer kazanmışcasına salladı.Kapıyı açıp içeri geçti . Gitmek için arkamı döneceğim sırada kolumdan tuttu ve beni kendine çevirdi.Parmaklarının ucunda yükselip yanağıma bir buse kondurduğunda dünya ile olan bağlantımı tamamen kesmiştim. Sanırım ."İyi geceler,"kıkırdayarak kapıyı kapattığında silkinip sokakta ilerlemeye başladım.Dudağımda hafif bir gülümseme oluştuğunu fark ettiğimde elimin yanağıma gittiğini yeni fark etmiştim.

-----------------------------------------------------------------------------------------------------------


Kitabı düzenlemeye alacağım.O yüzden bir kaç gün bölüm geç gelebilir,haberiniz ola....Sizi seviyorum.Bir sonra ki bölüm kimin ağzından olsun aşağı yorumlara yazın.Ve Su ile Çınar 'ın böyle biraz kavgalı diyalogları olsun mu? Siz karar verin.Yeni bölümde görüşmek üzere.

Sizi seven yazarella



Komşunun Kızı |✔|Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin