Miraydan...
Aylar sonra karşımdaydı. Siz bi yanınızda sevdiğiniz adam dururken karşınızda ilk aşkınızın durmasının ne demek olduğunu bilir misiniz? Boran gerginliğimi anlamış olucak ki sakin olmam için elimi tuttu. Babamın bakışları kenetlenen ellerimize kaydı.
Babası: Seninle bişey konuşmamız lazım.
Miray: Ne konuşmamız gerekiyo?
Babası: ÖZEL
Boran: Tamam ben en iyisi diğer eve geçeyim sonra görüşürüz sevgilim
Boran tam gidicekken onu durdurdum. Ondan gizlim saklım yoktu benim... Olamazdı da o bendeki duygu değişimlerini fark edebilen bi adamdı hemen anlardı neyim olduğunu...
Miray: Durabilirsin Boran bizim bu beyfendiyle bi özelimiz kalmayalı epey uzun zaman oluyo
Babası: Bak kızım sen bu adamın kim olduğunu biliyo musun?
Miray: Ben sizin kızınız değilim beyfendi kusura bakmayın ama benim babam annem vefat ettikten sonra beni bırakıp gitti bu konuda bi anlaşalım önce ayrıca bu adam dediğiniz benim sevgilim ve kim olduğunuda gayet iyi biliyorum.
Babası: Annenin katilinin oğluyla sevgili olacağın aklıma gelmezdi
Miray: Keşke sadece beni özlediğin için ziyarete gelmiş olsaydın BABA... Hem kimse ailesiyle yargılanmamalı öyle değil mi? Babalarımızı seçemiyoruz sonuçta.
Babası: Seni tanıyamıyorum.
Miray: Bende sizi tanıyamıyorum ama merak etmeyin eskisi gibi sizi tanıma çabasında değilim. Size söyliyeyim insan karşısında değer verdiği birini tanıyamayınca neler oluyor ona göre kendinizi hazırlarsınız sayın Daner. Önce karşınızdaki insandan istediğiniz tepkiyi alamıyosunuz sonrasında yabancılaşmaya başlıyo kendinizi duvarlar arasında yalnız hissediyosunuz ve sanki o duvarlar üstünüze bir bir yıkılıyo... Ama korkmayın lütfen zamanla geçiyo bu his çünkü karşınızdakinden en ufak bi duygu kırıntısı göremeyince sizde hissizleşmeye başlıyosunuz...
Babası: Seni bırakmamın sebebi...
Miray: Evet biliyorum anneme benzeyip sana sürekli onu hatırlatmam
Babası: Sen nasıl biliyosun?
Miray: Dağ evinde keşke gizli eşyaları daha güvende bi yere saklasaydınız
Babası: Demek kutuyu buldun...
Miray: Evet buldum.
Babam kapıya doğru ilerlerken babama seslendim.
Miray: Bi saniye bakar mısınız?
Babası: Bana soğuk davranmana gerek yok kızım
Miray: Yanılıyorsunuz bayım annem ölmeden önce insanlara karşı ne düşünürsen düşün saygılı bir kız ol diye tembihlediği için bu şekilde konuşuyorum yoksa sizle muhattap olmazdım. Ancak size bişey sormak istiyorum.
Babası: Buyur?
Miray: Bizim tekrar sevgili olduğumuzu nerden öğrendiniz?
Babam bir süre sustu. Yüzünden anladığım kadarıyla söylemek ve söylememek arasında gidip geliyordu.
Babası: Her zaman zeki bi kız oldun. Ancak bunu cevabını henüz sana veremem.
.
Borandan...
Mirayın bu kadar soğukkanlı durması ve babasına karşı dimdik durması beni hem gururlandırdı hemde korkuttu. Çünkü benim mirayım duygularını saklayamazki... Evet bazen içinde yaşayıp dışarı gülücekler saçar ama bu kadar bi duyguyu saklayamaz. Mirayın verdiği her cevapla işte benim kızım diye gurur duyduğum gerçeğini tabi ki atlayamam. Miray gerçekten çok zeki bir kızdı babasınında dediği gibi.. Şu anda da mirayın babasının ardından kapıya bakıyorduk.
Miray birden yere çöküp ağlamaya başladığında hemen onu kucağıma alıp koltuğa geçtim. Miraysa sanki küçücük bir çocuk gibi kollarını boynuma sarıp iç çekerek ağlıyordu. Onun bu haline dayanamayıp bir küfür savurdum içimden... Benim küçük civcivimi kimse ağlatamazdı!
Miray: Keşke sadece beni özlediği için gelseydi...
Boran: Tabi ki seni özlemiştir bitanem kim senden uzak kalmaya dayanabilir ki.
Miray: Ama o dayanıyo benden uzakta beni özlemeden belkide daha mutlu
Boran: Onu bilemem ama ben sensiz dayanamam miray duydun mu beni? Senin bu şekilde üzülmene bile dayanamıyorum bi de sensizliğe mi dayanıcam!
Miray: Boran?
Boran: Hı?
Miray: Kedisin filan ama seviyorum seni.
Boran: Beni seni seviyorum civcivim.
Miray hızla toparlandı. Elini yüzünü yıkadı. Onun bu hızlı duygu değişimine yetişmeye çalışıyordum.
Miray: Boraan!
Boran: Efendim?
Miray: Ben diyorum ki Pınarlara baskın yapalım.
Boran: Saçmalama miray bırakalım rahat rahat takılsınlar
Miray: Ya banane lütfeeen
Mirayın bu tatlı hallerine tabi ki hayır diyemicemi bildiği için şu an resmen haksız rekabetin içindeydik. Hızla miraya sarılıp sarkıttığı dudaklarını öptüm.
Boran: İyi peki madem.
Miray: Yaşasıın!
Onu böyle çocuklar gibi mutlu görünce benimde hayat enerjim artıyordu.
.
Miraydan...
Eveet bütün planımız yalan oldu çünkü akıllı arkadaşlarımız anahtarı kapıda takılı bıraktıkları için kapıyı anahtarla açamadık ve mecburen zili çaldık. Yok mu bu zeki arkadaşlarımıza alkış?
Kubilay: Oo hoşgeldiniz geçin içeri Pınarda kahve yapıyodu.
Pınar: Kim gelmiş hayatıım?
Kubilay: Komşularımız gelmiiş
Pınar: Aa miraylar mı geldii
Kubilay: Eveet.
Miray: Kulağımın zarı patladı. Ne var yan yana konuşsanız? İlla birbirinize mutfaktan salona bağırmanız mı gerek?
Kubilay bu söylediğime gülmeye başladı. Sonra göz kırptı.
Kubilay: Ee komşuculuk mu oynamak istediniz?
Miray: Yok size baskın yapıcaktık ama kısmet olmadı
Kubilay: Demek baskın yapıcaktınız.
Kubilay birden saçlarımı karıştırmaya başladı. Bi yandan gülüp bi yandan saçlarımı karıştırıyodu ki Boran sağolsun kolumdan tutup çekti beni.
Şu an koltukta Boranın yanında oturuyorum ve oda elini omzuma atıp sarılmış durumda. Ne kadar sa sahiplenici erkek tutuşu... Canım sevgilim yaa.
Miray: Pınaar kahveler nerden geliyo acabaa
Kubilay: Dinime küfreden de müslüman olsa.
Miray: Sen sus be gerizekalı deyip güldüm.
Boran telefonuyla uğraşıyodu ne yaptığına baktığımda sosyal medyaya benimle foto attığını gördüm. Sosyal medyayı sevmeyen Boran Kuzum bile şu an benimle foto atıyo ya deymeyin keyfime.. Biri bana 2 saat önce babanla kavga ediceksin ama 2 saat sonra tüm sıkıntılarını unutucaksın dese inanmazdım. Ama oluyomuş gerçekten... İnsan sevdiği adamın yanında huzurla oturuyoken onun kokusunu içine çekebiliyoken gerçekten mutlu olduğunu hissedebiliyormuş...
Pınar sonunda kahvelerle geldi.
Kubilay: Hayatım hiç getirmeseydin gerek kalmadı yani
Pınar: Sus ya zaten kahveyi taşırdım onla uğraştım.
Miray: Uğraşmasaydın keşke
Pınar: Olsun ya boşver
Boran: Tabi ya uğraşmasaydın miray yapardı bize
Miray: Niye ben belki sen yapıcaktın borancım
Boran: Ben senin ellerinden içmek istiyorum belki?
Miray: Yemezler bitanem yemezleer.
Pınar: Onu bunu bırakında duydunuz mu senaryo yetişmediği için çekimler aksıycakmış
Boran: Hadi yaa
Kubilay: Napalım artık senaryo tamamlanınca çabucak hallederiz.
Miray: Zaten anlamadığım nokta madem Hileon sahnesi kesilicek neden çekiyoruz kesilen sahneleri?
Pınar: Sorma ya bizimde sahnemiz kesiliyo neyse dur dur benim bi planım var
Miray: Ben bu sahneyi daha önce yaşamıştım.
Kubilay: Gene ne planı güzelim bi sabit duramıyosun hep bi plan program
Pınar: Ay sus ya bi kerede itiraz etme hem bu sefer hep beraber adaya gidelim dicektim. Ne güzel büyükadaya gideriz.
Boran: Bana uyar. Hem güzel bi değişiklik olur. Sen ne diyosun hayatım?
Kafamı onaylar anlamında salladım.
Miray: Çok güzel olur ya çok eğleniriz.
.
.
Beğeni ve yorumlarınızı bekliyoruum.
Yeni bölümde ada macerasıyla karşınızda olucam. 😻
Ayrıcaa 5k olmuşuz. Okuyan herkese çok teşekkür ederiim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Oyunun adı: AŞK
FanfictionÖnceliklee bir adet miray ve boran hikayesiyle geri döndüğümü belirteyim. E arayı çok açmamak gerek öyle değil mi? 😌 Onların aşkı konservatuarda başlamıştı. Taa ki Boran mezun olup tiyatro turnesiyle gidene kadar. Mirayın terk edilmiş hissetmesine...