Kuğu gibi bi güneş

510 42 25
                                    


Pınar: Eveeet!

Nergis hanımın gözü yaşlı... Biricik oğlu gül gibi kubilayı evlenmişti! Hemde Pınar denen kızla!
Nikah memurunun bu saatten sonra söylediği hiç bişey umrunda değildi Nergis hanım için... Sonuçta oğlunun medeni durumu resmen değişmişti!
Her ne kadar sevmesede oğluyla birbirlerine olan bakışlarından belli oluyordu aşkları ya ondandı bu tavrı zaten...

Nikah memuru: Siz şahitler Boran KUZUM ve Miray KUZUM, şahitliği kabul ediyor musunuz?

Miray yeni evlendiği kocasına gözlerinin içi ışıldayarak baktı...
Asla kendi nikahını unutamazdı...

Mirayların nikah günü...

Boran heyecandan bayılmak üzereyken bi yandan da papyonunu çekiştiriyodu. Hep demişti miraya böyle papyonla kravatla boğuluyodu! Hem boğuluyo hemde ruhu daralıyodu!
Kubilay: Oynaşma kelebeğinle damat bey!
Boran: O kelebek senide boğucak görücem ben seni o zaman!
Kubilay: Kızların isteği bu yönde yiyosa yapma hadi miray bişey demezde pınara hayır dersem beni parçalamasından korkuyorum
Boran: Mirayında aşağı kalır yanı yok kardeşim
Kubilay: O ne demek be
Boran: Sen o civcivin görünmeyen kısmını bilsen kaçarsın demek!

Miray beyaz diz üstü güpür elbisesiyle saçına taktığı eflatun çiçekli tacı ve aynı taçtan bi buket çiçeğiyle adeta göz kamaştırıcı duruyordu... Tabi konuşmaları yine duymasaydı daha iyi olabilirdi en azından Boran için!

Boran mirayı gördüğü ilk saniyeden itibaren kalbini hissetmiyordu! Sahi kalbi ne taraftaydı? Karşısındaki sevgilisinin gözlerinde miydi? Yoksa bakışlarına mı adamıştı kalbini?
Boran: Mi-miray...
Miray: Beğendin mi?
Boran: Bayıldım...
Miray: Ama senin bi eksiğin var sanki
Boran: Ne? Papyon bile taktım sırf senin için!
Miray: Fark ettim ama çekeleştirmekten kendini alamamışsınız boran bey!
Miray topuklu ayakkabılarına aldırmadan parmak uçlarında yükselip boranın papyonunu düzeltti. Geri çekilmeden öncede dudağına ufak bi öpücük kondurmayı ihmal etmedi...
Elindeki buketten kopardığı bi parçayı boranın yakasına iliştirmeyi unutmadı tabii... Boransa öpücükten sonra iptal olmuştu! Zaman o an durmuştu ve bi süre işlemeyeceğe benziyordu...

Pınar: Ay ne güzel sizin şahidiniz biz bizimki siz
Pınarın alkışlayarak sevinçle söylediği bu cümle Kubilayı bile güldürmüştü.
Kubilay: Boran?
Boran: Hı?
Kubilay: Önce şahidin olacam sonra dünürün al buraya yazıyorum oğlum!
Boran öpücüğün etkisinde de olsa kızını asla kubilayın oğluna vermezdi. Öküzlüğü genetik olabilirdi. Belki nergis hanım haklıydı?
Boran: Sana kızımı hayatta vermem
Kubilay: Ulan bana yok cihana yok kime vericen kızını?
Boran: Sanane belki ben turşu seviyorum!
Pınar: Turşu?
Boran: Kızım diyorum evde kalacak turşusu size düşmez!
Miray: Kediciği sinirlendirmeyelim lütfen hem daha nikah kıyılmadı belki bizim oğlumuz olucak?
Boran: Heh evet belki bizim oğlumuz olucak?
Pınar: Ben kızımı veririm valla sizden iyi dünür mü bulucaz?
Kubilay: Ben vermiyorum!
Boran: Al işte al bak ne hissettiğimi gör!

Onlar böyle eğlenirken nikah memuru gelmişti çoktan...
Herkes yerini aldığında o klasik cümleler dilinden dökülmeye başlamıştı nikah memurunun ağzından...
Boran mirayın gözlerine bakarak evet diye aşkla söyledi...
O mükemmel soru miraya geldiğindeyse miray o civcivin görünmeyen kısmını borana ödetecekti!
Miray: Şey... Borancım sen önce imzala hayatım.
Boran: Neden?
Miray: Güven bana.
Boran imzayı atıp miraya sorar gözlerle baktığında miray konuşmaya devam etti.
Miray: Sorunun cevabı... HAYIR!
İşte boranın o salak papyondan nefes alamadığını hissettiği anlarda mirayın hayır dediğini sanmış olduğunu düşündü.
Boran: Ne dedin?
Miray: Hayır dedim!
Ve o an! Boran oturduğu yerde bayıldı!
Miray: Boraan! Şaka yapmıştım!
Kubilay: Hay senin şakana be kızım!
Pınar: Ay bişey olmasa bari kalbine inmemiştir umarım
Miray: Ya demesene öyle getirin imzalıyım ben kağıttaki yerimi
Nikah memuru: Hayatımda daha saçma bi nikah kıymadım doğrusu
Miray: Bizde böyle olsun istemezdik kusura bakmayın
Miray nikah cüzdanını adamdan aldığı gibi boranı uyandırma çabasına tutuldu.
Boran ayıldığında karşısında mirayı gördüğünde rüya gördüğünü sanmıştı.
Boran: Bi rüya gördüm sen hayır diyodun sevgilim
Miray: Dedim zaten borancım
Kubilay: Sakın bayılma!
Boran: Bi biz şimdi evlenemedik mi yine?
Miray elinde evlilik cüzdanını sallarken bilmem öyle mi deyip gülmeye başladı.
Boran evlilik cüzdanını eline alıp baktığında mirayın imza attığını ve artık resmen Miray KUZUM olduğunu fark etti.
Kimse ne olduğunu anlamazken boranın gözlerinden yaşlar akmaya başlamıştı.
Boran: Sonunda seninle evlenmeyi başardık ya... Ben daha ne isteyebilirim...
Genç kadında sevgilisinin göz yaşlarına dayanamayıp sarıldı ve kulağına civcivler kedileri alt eder sevgilim diye mırıldandı...

Nikah memuru: Şey... Miray hanım? Boran bey? Bi cevap verecek misiniz?
Pınar: Ay kitlendi resmen şahitlerim kubilay bişey yap
Kubilay: Boran kendinize gelin lan! Ahahaha yani kendinize gelir misiniz canım arkadaşlarım!
Miray-Boran: Evet şahitlik ediyoruz!

Herşey planlandığı gibiydi nikahlar ayrı ayrı yapılsada düğün yani kutlamayı ortak yapacaklardı! Miray pembenin en tatlı tonundan yapılan eski dönem tarzı bi elbise giymeyi tercih etmişti. İnci detaylarıyla gerçek bi kuğuyu andırıyodu!
Açılış dansları her zamanki gibi valsti... Aşkın ve tutkunun dansı... Zaman zaman kavuşan elleri aşkın güzel yanıyken zaman zaman ayrılan elleri ve hemen ardından tekrar birleşmesi aşkta ne kadar zorluk olsada el ele birlikte mücadele edildikçe üstesinden gelinebileceğini simgeliyordu...

Herşey mükemmeldi... Sevgililer evlenmiş ve artık mutlu olmayı hak ediyodular! Gerçi hayatlarında tek değişen düzen medeni durumlarıydı. Yine karşılıklı evlerde kalacaklardı ama akşam olunca her zaman sevgililerinin varlığını hissedecektiler...
Nergis hanım üzgün gibi olsada orhan beye naz içindi hepsi... Orhan bey hayta oğlunun mürvetini görmenin mutluluğundaydı!
Tabi ki herşey bu kadar mükemmel devam edemezdi!
O gün herkes aşkını yaşarken aşk acısı çeken bi kişiyi unutmuştular... Korayı...
Koray intihar etmeden önce yazdığı mektupla herşeyi açıklamıştı. Güneşine olan aşkını ve bu aşk yüzünden çektiği acıyı... Ancak satırlarını bitirmeden önce bi kaç cümle iliştirmeyi unutmadı.

" Yaşamda belki yanınızda olmasamda güneşimin hep mutlu olmasını isterim. Bu mutluluğu umarım o herif sağlar! Her ne kadar bu duruma inanmasamda... Neyse! Hayat diyoduk... Hayatınızda yokum sanki hiç orda olmamışım gibi davranmaya devam edin. Tek bi isteğim var! Güneşimin kuğu gibi bi kızı olursa adını güneş koymasını istiyorum sadece... O kolyede benden ufak bi hatıra olarak kalsın ona... "

Koraya sağlık ekipleri zamanında yetişemediği için hayatını kaybetmişti. Tıpkı yazdıklarındaki gibi artık hayatta yoktu... Herkes kutlamada eğlenirken kubilay biraz nefes almak için dışarı çıktı. O ara çalan telefonunu açmak hiç içinden gelmesede ısrarla çaldığı için açmak zorunda kaldı...

"İyi günler. Telefonun sahibini tanıyor musunuz?"
Kubilay: Evet. Kuzenim?
"Beyefendi sanırım .... hastanesine gelseniz iyi olacak"
Kubilay: Neyi olduğunu öğrenebilir miyim acaba?
"Kuzeniniz... İntihar etmiş!"
Kubilay: O... o yaşıyo mu?
"Üzgünüm..."
Kubilay her ne kadar kuzenini sevmesede şu anki durum başkaydı. O artık yoktu! Domuz gibi kuzeni artık yaşamıyordu!
Gözleri dolu dolu içeri girdiğinde herkes bi terslik olduğunu fark etmişti.
İlk ne yapması gerektiğine karar vermeden önce borana söylemeye karar verdi. Boranın kulağına fısıldayarak durumu açıkladığında Boran sahneye çıkıp kutlamanın bittiğini haber verdi. O esnada Kubilay ailesine durumu açıklarken Boransa mirayı sakinleştirmeye çalışıyodu.

Aradan geçen günler sonucunda miray kendini toparlayıp sonunda mektubu okudu. En sonuna geldiğinde ağlamaktan gözleri şişmişti.

Miray: Sana söz koray... Kuğu gibi bi güneş yetiştiricem...

Eveet kitap aslında burda final yapıyor yani diğer kitap burdan başlayacak ancak bu hikayeden devam edeceğim. 2.sezon gibi düşünülebilir aslında 🙈😄
2.sezon için henüz tam bi tarih belirlemedim. 1 haftayı bulabilir şimdiden bilginize canlarım... 😄
Ha! Unutuyodum az kalsın 🙈
Yeni bi kurguyla yeni bi hikayeye başlayacağım bu konuda desteğinizi bekliyorum! Kurgusuna karar verdim ama açıklamak için zaman istiyorum sadece biraz... Hem sizede sürpriz olsun! Neyse çok konuştum yine bi sonraki bölümde görüşmek dileğiyle... 💃🏻💃🏻

Oyunun adı: AŞKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin