Oyunun adı: AŞK

Koray vs Boran

Yazardan...

Miray karşısında liseden sonra iletişimi kopan korayını görünce önce şaşırsada kollarını açıp ona yan yan bakan koraya asla hayır diyemeyeceğini biliyordu. Miray bi an kendini o lise koridorlarında gibi hisseti... Özlemişti korayını hem cihan görse ne tepki verirdi acaba? Koray ikisininde neşe kaynağıydı lisedeyken... Hatta cihanla bu kadar yakınsa sebebi koraydı.
Miray koşarak sarıldı herkesin şaşkın bakışlarını sevgilisinin ateş püsküren bakışlarını es geçip...
Koray: Bi insana geçen yıllar hiç mi yakışmaz hala çocuk gibisin miray ahahaha
Miray: Ya sussana sen hem ben sana küsüm
Miray sarıldıktan sonra kollarını bağlayıp dudaklarını büzmüştü. Tabi bunu gören boranı zapt etmesi oldukça güçtü zira onun civcivi kimseye dudak büzemezdi.
Koray: Ama güneşim sen hiç beni dinlemiyosun ki
Nergis hanım: Ço-çocuklar gelsenize bu tarafa
Boran: Gelin tabi gelin ne işiniz var orda
Kubilay: Gelmesin tipini si-
Pınar: Öhhö
Kubilay: Sevdiğim...
Koray mirayın omzuna elini koyup güneş gözlüğünü çıkardı.
Miray: Yaa onca yıl geçti hala benim aldığım gözlüğü mü kullanıyosun sen
Koray: Sevdiğim biri alınca kıyamıyorum biliyosun
Boran: Ne dedi lan o ibne ben galiba duyamadım
Kubilay: Sevdiğim biri dedi yani sanırım burdaki sevdiği biri senin civciv kardeşim
Orhan bey: Çocuklar abartmayın
Korayla miray en sonunda yanlarına vardıklarında boran korayın kolunu itip önce civcivini kurtardı sonrada kendi yanına çekti.
Tabi bu durum herkesin bi açıklama beklediği gerçeğini değiştirmiyordu.
Pınar: Ee siz nerden tanışıyosunuz
Miray: Liseden arkadaşım ama hayırsız iletişimi kesti
Koray: Öyle olması gerekiyordu güneşim
Kubilay: Sen bi kızı sevdiğin için ülkeyi terk etmemiş miydin
Koray: Sanane lan
Miray: Ay kim o kız hem bana niye söylemiyosun sen hani yakın arkadaştık
Koray: Boşveer eskide kaldı
Boran: Ne kadar yakın arkadaştınız?
Miray: Ben cihanla nasıl yakınsam hepsi koray sayesinde oldu. Korayla ben aynı sitede kalıyoduk ordan zaten yakındık sonra koray lisede cihanla tanıştı ben başta hiç anlaşamıyodum ama koray gittikten sonra bi daha hiç ayrılmama sözü verdik
Koray: Ee cihan naptı hep istediği uluslararası istiyodu o kazandı mı bari
Miray: Yok güzel sanatlar okuduk biz
Boran: Cihan senin için okuldan mı vazgeçti?
Miray: Öylede denilebilir
Boran fısıldayarak: Bok prensi işte
Koray: Si-siz benden sonra ne gibi bi yakın arkadaş oldunuz
Koray korkuyordu. Güneşini kaybetmekten deli gibi korkuyordu. Evet uzun zamandır mirayı seviyordu ve herşeyi değiştirip yurtdışına gitmişti. Sırf miray ona ulaşırsa herşeyi açıklarım düşüncesiyle... Ama kader işte şu an güneş yeniden doğmuştu korayın hayatına. Ne kadar kaçarsam kaçayım yoluma hep sen çık güneşim diye düşünmeden edemedi. Ancak merak ettiği bi konuda şuydu ki cihan korayın miraydan hoşlandığını hatta deli gibi aşık olduğunu bilmesine rağmen mirayı gerçekten sevmiş miydi? Yapmış mıydı bu ihaneti?
Korayla iletişimi kopan sadece miraydı aslında... Cihanla hep telefondan konuşmuş miray hakkında bilgi almıştı genç adam ve az önce kuzeni sayesinde yıllardır gizli tuttuğu ne varsa açığa çıkıyordu. O an koray iyi ki bu boş boğaza ismini söylememişim diye düşünmeden edemedi.
Boransa koraydaki garipliği çoktaan sezmişti. Miraya bakarkenki tavrı kimseye göstermemişti. Ayrıca güneşim demekte nerden çıkmıştı? Bu lise arkadaşlarını hiç sevmemişti boran.
Miray: Cihanla yakın arkadaştan daha çok
Nergis hanım: Kızlar hadi gelinde servis yapalım tatlıları
Orhan bey: Aman nergisim bana çok koyma biliyosun şekerim var
Nergis hanım: Sen sus allah aşkına orhan bey akşam tepsinin yarısını yemişsin yine
Orhan bey: 2 tane yedik diyede bu kadar laf yapılmaz ki ama
Nergis hanım: Tepsinin yarısı diyorum be adam komaya mı girmek istiyorsun
Orhan bey: Olmaz bana bişeey
Nergis hanım kızlarla servisleri yaptıktan sonra koray merak ettiği soruyu bi daha sordu.
Koray: Ee güneşim lafın yarım kaldı
Miray: Ne diyodum ki
Koray: Cihanla diyodun yakın arkadaştan çok
Miray: Hee biz cihanla yakın arkadaştan çok abi kardeş gibiyiz okulada beni korumaya girdi.
Boran: Ama demek ki çok iyi koruyamamış
Koray: O nerden çıktı?
Boran: E mirayı ben kaptım ve bırakmaya niyetim yok ordan çıktı
İşte koray ve boranın savaşı başlamıştı. Nergis hanım içten içe boranı destekliyordu ama allah biliyodu ya korayla miray evlense kına yakardı! Koraya daha düzgün eş bulamazdı. Kubilaysa günahını bile vermem dediği kuzenine karşı tabi ki kardeşim dediği herifi seçicekti. Orhan bey mi? O tarafsızdı. Neticeyi zaten biliyorum havasında bakıyordu etrafa... Pınarsa az sonra boran çocuğa dalarsa ne tarafa kaçsam diye hesaplamadan edememişti...
Miray mı? Miray boranın bu davranışını anlamlandıramamıştı. Tamam kıskanmış olabilirdi de bu tepki sanki fazlaydı? Korayıda anlamıyordu ki... Yıllardır yoktu ortada ama sanki hep varmış gibi davranıyordu.

Aradan geçen dakikalarda boranın sinir katsayısı artmıştı. Hatta bi ara orhan beyin önünde duran tavlayı alıp korayın kafasında kırmayı bile düşünmüştü ama neyseki sinirini kontrol edebilmişti. Koraysa hiç hız kesmeden geçmişi anlatmaya devam ediyordu...
Koray: Hatırlıyo musun güneşim lisede bi keresinde yanıma başka kız oturmak istemişti de sen kızı fena hırpalamıştın
Miray: Hak etmişti ama yerime oturmaya kalkmasaymış
Koray: Benim yanım hep senin yerindi
Miray: Kantinde kızın biri sana senden hoşlandığını söylemişti sonra sende kabul etmemiştin diye kafandan aşağı türk kahvesi dökmüştü ahahahaha
Koray: Evet kıza sevgilimin sen olduğunu söylemiştim diye sinirlenmişti ahahahaha
Boran: Aa kaçırmışsın kısmetlerini ahahahaha
Koray: Bu arada seninle biz tanışamamıştık
Boran: E miraydan başkasına baksan fark ederdin aslında saatlerdir burdayım
Koray: Ben koray sen kimsin
Koray elini uzatmıştı tokalaşmak için ancak bu sıradan bi tokalaşmak değilde güç gösterisine dönüşmek üzereydi.
Boran: Bende Boran mirayın erkek arkadaşı
İşte koray şimdi şaşırmıştı. Cihan ona bundan hiç bahsetmemişti!