Söylesem tesiri yok, sussam gönül râzı değil!

934 48 10
                                    

Borandan...
Lütfen miray lütfen sana bişey olmamış olsun. Lütfen beni bırakma...
Arabayla son sürat gidiyordum.
Eve vardığımda şansıma miray kapıyı kitlememişti. Tamam bu şu an iyi bişeydi ama ya benden başka biri gelseydi? Sonra kendime kızdım. Kız ne halde ben hala ne düşünüyordum.
Yerde mirayı görünce panikle yanına yaklaştım. Normalde kıpırdatılmaması gerekir yani kırık olma ihtimaline karşı ama şu an ambulans bekleme lüksümüz yoktu zaten çok vakit geçmişti. Sevdiği kadın kollarının arasındaydı... Ancak o boncuk gözleri genç adama aşkla bakmıyordu. Nefretle bile baksa olurdu yeterki baksındı. O gözleri açılsın başka bişey istemiyordu genç adam.
Dikkatlice mirayı arka koltuğa yatırdım. Arabayı hem sarsmadan hemde oldukça hızlı kullanıyordum. En yakın hastaneye gittim.
Boran: Sedyee! Lütfen sevgilim baygın!
Nöbetçi doktor ve 2 hemşire geldi hızla. Gözlerimin önünden mirayın baygın ve solgun bedeni geçti...
İçerde mirayı beklerken cihanlara haber vermediğimi fark ettim.
Cihanı aradım hemen.
Cihan: Noldu? Buldun mu mirayı?
Boran: Buldum hastanedeyiz
Cihan: Ne hastanesi? Noldu ya da dur hangi hastane bende geliyorum hemen
Boran: Ben burdayım zaten
Cihan: Bende gelicem dedim!
Boran: Gel lan gel! .... hastanesi
Boran gene sinirlenmişti. Arada miray olmasa bi kaşık suda boğabilirdi bu herifi. Zaten o olmasa miray bu halde olmayacaktı ya... Gözlerimi kapatıp dua etmeye başladım. O korkardı ki hastanelerden... Kokusunu bile sevmezdi. Şimdi yakışmıyordu ona bu hastane köşeleri...
.
Flashback...
Miray: Ya banane ben vazgeçtim hem sen niye bana kan alınması gerektiğini daha önceden söylemedin Boran!
Boran: Sevgilim... Korkma bak ben yanındayım. Hem nerde benim savaşçı kızım?
Miray: Korkmak değil bu... Ben annemden sonra hastaneleri sevemez oldum Boran yani hastaneler bana annemi hatırlatıyo o günleri tekrar yaşıyomuşum gibi geliyo...
Boran: Tamam verme kan filan hadi gidelim burdan
Genç adam sevgilisinin üzülmesine dayanamamıştı. Şu anda hiç bişey umrunda değildi yeterki sevgilisi üzülmesindi onun için... O an adam söz verdi ne olursa olsun asla kimse sevgilisini üzemeyecekti. Buna kendiside dahil. Tabi sonrasında terk etmek zorunda kalacağını bilmiyordu...
Flashback son...
.
Miraydan...
Gözlerimi dağ evindeki odamda açtım. Aşağıdan aynı piyano melodisi geldi kulaklarıma... Yavaş ve paytak adımlarla aşağıya indim. Üstümde bi kırgınlık vardı. Aşağıya indiğimde piyanoyu çalanın annem olduğunu gördüm. Bembeyaz elbisesi... Sarımsı saçlarıyla adeta göz kamaştırıyordu...
Miray: Anne...
Annesi: Ah hayatım seni uyandırdım mı?
Miray: A-anne seni çok özledim
Annesi: Bende seni çok özledim meleğim
Miray: Beni bi daha bırakma olur mu?
Annesi: Ben seni hiç bi zaman bırakmadım miray... Sen yaşadıkça kalbin attıkça ben seninle birlikte yaşıyorum sakın unutma olur mu?
Miray: Unutmam... Ben öldüm mü?
Annesi: Ah hayır bitanem... Seninle az vaktimiz var sonrasında seni sevgilinin yanına yollamam gerekiyo
Miray: Sevgilim yok ki anne
Annesi: Miray o çocuğu dinle tamam mı bak sakın yargılama yaptıkları için
Miray: Anne benim dertleşecek kimsem yok kalbim çok acıyo lütfen bana bi yol göster
Annesi: Gel seni bir yere götürücem...
Annemin uzattığı eli tuttum.
Üst kattaki kitli odaya girdik. Bu odayı annem öldükten sonra babam kitlemişti ve anahtarda ondaydı. Yıllarca merak etmiştim ama sonra pes etmiştim.
Annesi: Bak bu kutuyu gördün mü hiç
Miray: Hayır anne bu ne
Annesi: Bunu ancak uyandığında anlayabilirsin miraycım... benim şimdi gitmem gerek. Unutma kalbinle birlikte yaşıyorum.
.
Borandan...
Doktorlar Mirayın bişeyi olmadığını ancak kontrol amaçlı uyuttuklarını söylediğinde çok sevinmiştim. O korkuyu asla yaşamak istemiyordum bi daha. Hazır Cihanda gelmemişken Mirayın yanına girdim.
Masum masum uyuyordu...
Elini tuttuğumda sanki gözlerini açıp sen kimsinde elimi tutuyosun arsız demesini bekledim ama o uyuyordu. Neyseki iyiydi.
Boran: Miray... Uyan sevgilim lütfen... Bak istersen hiç konuşma benimle ama yinede gözlerine bakabileyim.
Ah be Miray... Ne demiş fuzuli söylesem tesiri yok, sussam gönül râzı değil... İşte aynı hesap benimkide...
Kapı açıldığında içeri bi ordu insan girdi.
Boran: Bi durun ses çıkarmayın miray uyuyo kör müsünüz
Kubilay: Nasıl oldu iyi miymiş?
Boran: İyi!
Pınar: Sadece iyi mi diceksin Boran
Boran: Doktorla konuştum kontrol amaçlı uyutuyolarmış yani gayet iyi
Pınar: Oh be!
Cihan: Ne zaman uyanıcakmış?
Boran: Ordan bakınca doktor gibi mi duruyorum?
Cihan: Sana soranda kabahat ben doktora gidiyorum.
Cihan gittikten bi 15 dakika sonra kapı gene açıldı. Cihan gelmiştir diye düşünmüştüm. Ama beteri gelmiş. Ulan bu herifin ne işi var burda?
Boran: Senin ne işin var?
Pınar: Şey mirayı merak etmiş beni aradı da ben o panikle burayı söylemiş olabilirim
Kubilay: İyi bok yemişsin pınar
Boran: İlk kez kubilaya katılıyorum.
Genco: Ben hala buradayım yalnız
Boran: İşte bende tam onu diyorum birader sen niye burdasın?
Ulan işim gücüm kalmadı Cihan yetmiyodu bi de Gencosu çıktı başıma!
.
.
Meraba kedicikler!
Yeni bölümle karşınızdayııım. Miray artık bazı sırları öğrenmeli öyle değil mi? Yeni bölümü en kısa zamanda upuzuuun yazıcam merak etmeyin. Bu böyle bi geçiş bölümü gibimsi olabilir.
Oylarınızı ve yorumlarınızı bekliyoruum! 💃🏻😻🌸

Oyunun adı: AŞKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin