Oyunun adı: AŞK

Ada da aşk var!

Yazardan...
Genç kız sevgilisiyle adaya gideceği için heyecanlıydı. Hatta öyle ki heyecanından da uyuyamamıştı. Ancak onun aksine hemen yanında sevgilisi uyuyordu. Hiç mi heyecanlanmazsın be adam diye geçirdi içinden genç kız...
Saat yaklaşmıştı. Kalkıp hazırlanmaları gerekiyordu. Genç kız madem uyuyamıyorum o zaman gidip kahvaltıyı hazırlayayım hatta pınarlarıda çağrırım diye düşündü. Uzun zamandır böyle mutlu değildi. Hele huzurlu hiç değildi. Meğer onun tek eksiği sevdiği adammış.
Genç kız kalktı yataktan ve banyodaki rutin işlerini halledip mutfağa geçti. Kahvaltılıkları çıkardı dolaptan önce sonrasında da menemen yaptı. Genç adam aslında menemenin kokusunu aldığı gibi uyanmıştı ama sevdiği kadın gelip onu uyandırsın istiyordu. Miray kahvaltıyı hazırlayıp gurur duyar bi şekilde baktı masasına sonrasında sevgilisinin yanına gitti.
Miray: Boraan
Miray: Aşkıım
Boran: Hııığ
Miray: Uyansana Boran geç kalıcaz
Boran: 5 dakika dahaa
Miray: İyi uyu burda bende kahvaltımı edip giderim adaya kubilaylarla
Boran: Hıı hı
Miray: Cihanıda arıyayım bari ay ya da gencoyu arıyayım nasılsa o da izinli
Mirayın bu numarasıyla Boran yataktan adeta fırlamıştı. Miray kahkahalarla gülmeye başladı.
Boran: O herifi hele bi ara Miray hanım!
Miray: Ne güzel uyandın sen öyle
Boran: Bende diyeyim ki sevgilim beni öperek uyandırır
Miray: Çok beklersin oğlum sen kalkta kahvaltı edelim
Boran: Ya sen eskiden böyle değildin
Miray: Bu halimle idare ediceksin artık canım
Boran: Napalım sevdik bi kere
Miray: Ha sevmesen gidicen yine yani
Boran: Ben öyle mi dedim hayatım
Miray: Öyle dedin tabi
Miray Borana trip atarmış gibi yapmaya başlamıştı. Arkasını döndü kollarını birleştirdi ama alttan alttanda gülmeyi ihmal edemedi. Boranın uyumadığını tabi ki anlamıştı. Sevgilisine ufak bi oyun yapmanın zararı olacağını düşünmüyordu.
Miray: Beni beğenmiyorsan gidebilirsin Boran!
Boran paniklemeye başladı. Sevgilisini kaybetmek istemiyordu. Daha yeni kavuşmuşken olmazdı.
Boran: Miray... Sevgilim ben öyle mi dedim?
Miray: Ben adaya gitmekten vazgeçtim Boran
Boran hızla kalkıp arkadan sevgilisine sarıldı.
Boran:
Ellerin ısıtıyor bir beni
Bir tek bulduğumsun SEN samimi
Dürüstlüğüne aşığım aslında
Ben gibisin canımda
Kaşlarını çatışın bile öyle yakışıyorki sana
Her halini seviyorum
Herşey çok yakışıyor aşkıma
Miray o an bir kere daha aşık olmuştu sevgilisine. Hemen Borana sarıldı sıkıca.
Miray: Seni çok seviyorum Boran.
Boran: Bende seni sevgilim
Miray: Hadi gel menemen yaptım sana
Boran: Hazırlanıp geliyorum
Miray: Tamam bende o ara Pınarları ararım.
Miray kapıdan çıktığında boranda tamaam diye seslenmişti ardından.
Miray pınarları kahvaltıya çağırdı. Bir güzel kahvaltılarını yapıp büyük adaya doğru yol aldılar...
.
Vapurda...
Miray hırka almadığına bi kere daha küfür etti içinden. Donmuştu resmen. Ama Boranada diyemiyordu üşüdüm ben diye. Boran gerçi çoktan anlamıştı sevdiğinin üşüdüğünü. Boran kendi hırkasını verse kabul etmezdi miray biliyordu çünkü eğer hırkayı kendisine verirse bu sefer Boran üşeyecekti. Ve biliyordu ki Boranın bünyesi daha hassastı. Hemencecik hasta olabilirdi.
Boran: Ben geliyorum şimdi hayatım.
Miray: Nereye sevgilim
Boran: Gelicem birazdan
Miray: E iyi peki madem
Boran vapurda şal aramaya başladı. Vapurda bi köşede boranla miray bi köşede de pınarla kubilay vardı. Pınar boranı görmüştü.
Pınar: Hayırdır Boran?
Boran: Miray üşüdü de şal gibi bişey arıyorum ya
Pınar: Al benim şalımı ver
Boran: Sen napıcaksın?
Pınar: Hırkam var benim
Boran: Tamam o zaman teşekkür ederim
Pınar: Rica ederim
Miray bu esnada meraklanmıştı. Nereye gitmişti ki bu çocuk?
Birden kollarını örten şalla arkasını döndü.
Boran: Korkma sevgilim benim
Miray: Korkuttun beni Boran hem bu şalı nerden buldun sen
Boran: Kıskanç civcivim benim pınardan aldım
Miray: Hıı tamam o zaman
Vapurdan indi genç çiftler...
Pınar: Hadi bisiklet sürelim
Miray: Ay bencede faytondansa bisiklet olsun
Kubilay: Ya çocuk muyuz neyiz
Pınar: Ya kubilay lütfeen bi kere öküz olma boran sen ne diyosun?
Boran: Mirayda istiyosa bana uyar
Pınar: Bak gör gör sevgili gör
Miray kıkırdayıp ufak bi öpücük kondurdu dudaklarına Boranın...
Kubilay: Aile var ailee hoop
Pınar: Of kubilaay rahat bırakır mısın
Kubilay: Bırakmam banane hem sen gelsene şöyle yanıma deyip Pınarı kolunun altına aldı.
Bisiklet turunda o kadar çok gülmüşlerdi ki. Bir ara kubilay borana kafa tutmuş ve bisiklet yarışı yapmıştı. Sonrasında kaybeden kubilay boranı hile yapmakla suçlamıştı. Kızlar onların bu çocuksu hallerine kahkahalar ile gülüyordu.
Sonrasında bol bol fotoğraf çekilmişlerdi. Aşıklar tepesinde şarap içmişlerdi... Dönüş yolunda Miray hem adanın verdiği yorgunluk hemde akşam heyecandan uyuyamadığı için boranın omzunda uyuyakalmıştı. Boran sevdiği kadına sıkıca sarılıp başını öptü. Kokusunu içine çeke çeke...
Kubilayla Pınarda bu esnada gün boyu çekildikleri fotolara bakıp hangisini internete atıcaklarını kararlaştırıyordu. Pardon daha çok kavgasını ediyordu.
Pınar: Bunu koyalım?
Kubilay: Olmaz onda yakan açık çıkmış
Pınar: Bunu koyalım o zaman?
Kubilay: Cık olmaz çok güzel bakmışsın.
Pınar: Koymuyorum be senle foto!

Ada da o kadar çok eğlenmişlerdi ki bu büyünün asla bozulmasını istemiyordular...
Boran o an anlamıştı hayatının kadını kollarının arasındaydı. Mutluluğuda aşkıda huzuruda ona Miray öğretmişti. Tabi Mirayada yabancıydı bu duygular ya neyse...
Onlar öyle eğlenirken farkında değillerdi tabi biri tarafından fotoğraflarının çekildiklerinden.
.
.
Yorum ve beğenilerinizi bekliyoruum💃🏻
Bu arada boranın söylediği şiir
Elif Künden'den her halini seviyorum adlı şiirin bir kısmı yani işime gelen kısmı koydum ama merak edenler okuyabilir 🤗