Denizden önemli karar

576 41 42
                                    

Yazardan...
Deniz aynadaki yeni yansımasına bakıyordu. Yüzündeki gülümsemesi ise hiç silinmeyecek cinstendi. Eski deniz yüzünden gülmeyi unutmuştu şu ansa yaşadığını hissediyordu genç kadın... Aklına Tunayla birlikte yaptığı değişim alışverişi geldiğinde kahkahalarını saklayamadı.
Tuna: Oha kızım o şortun yarısı yok
Deniz: Ne alakası var Tuna
Tuna: Ne demek ne alakası var? Hem o yırtıklar filan hiç güzel değil
Deniz: Ay sana göre öyle!
Tuna: Bence sana görede öyle olmalı! Hem bak orda boyfriend pantolonlar var onlardan bakalım.
Deniz: Yazın bu sıcağında mı?
Tuna: Bol ya hava alır o merak etme
Deniz: Oldu Tuna başka?
Tuna: Şu tişörtünü de beğenmedim aslında
Deniz: Off Tuna!
Tuna: Ne var kızım yapamamışlar onları görmüyo musun?
Sahi Tunayla nolursa olsun ayrılmaması için ne gibi bi iyilik yapmıştı bilmiyordu genç kız.
Hastanedeki tedavisini bitirdikten sonra Tuna onu yalnız bırakmak istememişti. Eski Deniz olarak eskisi gibi Tunayla birlikteydi. Yani arkadaş olarak... Mert arasada telefonu açmıyordu.

Miraysa Cihanla uğraşıyodu. Cihan sevdiği kızla buluşmak için Miraya adeta yalvarıyodu zira kızı cihan kendisi çağırsa kızın gelmiyceni biliyordu. Mirayda bu durumu bildiği için işin eğlencesinin tadını çıkarıyordu.
Cihan: Hadi be kanka
Miray: Banane cihan git konuş kızla
Cihan: Ben arasam gelir mi? Gelmez!
Miray: E haklı kız
Cihan: Ne demek haklı ya
Miray: Adın çıkmış 9a inmez 8e cihancım kusura bakma
Cihan: Of ne var yani geçmişe bakmamak lazım
Miray: Ay senin geçmişin yüzünden ben niye uğraşıyorum canım
Cihan: Benim arkadaşımsın çünkü
Miray mutfaktan su almak için gittiğinde cihanda ellerini birleştirmiş miraya lütfeeen diye yalvarmaya başlamıştı.
Onlar bu şekilde devam ederken kapı açıldı. İçeri Boran Pınar ve Kubilay üçlüsü girdi.
Boranın cihanla aslında hiç bi problemi yoktu tek sorun anlaşamamasıydı ve tabii sevgilisinin dibinden ayrılmaması...
Boran: Senin evin yok mu lan?
Cihan: Sanane be arkadaşımın evi
Boran: Nah sanane benimde sevgilimin evi
Cihan: Sadece Miray değil Pınarda arkadaşım
Kubilay: Hop hoop
Pınar: Ay ne hoop diyosun haklı çocuk
Kubilay: Ne demek lan haklı çocuk
Pınar: E arkadaşımda ondan
Cihan: Konuş kız Pınar
Pınar: Bence sende çok konuşma canım arkadaşım
Kubilay: Ulan bide canım diyo
Miray: Ama arkadaşımda dedi
Pınar: Heeh eveet dedim
Boran: Bence siz bu işe bulaşmayın kızlar
Miray: Arkadaşımızı size yem etmemizi mi bekleyelim?
Cihan: Hiiiç! Beklemeyin kızlar canım arkadaşlarım
Miray: Cihancım ben senin işi halledicem merak etme
Boran: Ulan cım ne cım ne bide senin iş diyosun ne işi bu delirtme beni miray
Miray: Valla yanlış anlıyosun şu an Boran
Boran: Balkona çıkıyorum döndüğümde yok ol bok prens

Cihan evden koşarak çıkmıştı. Hem sevinçten hemde korkudan... Tamam korkudan dolayı biraz daha fazla olabilir. Sonuçta cihan hala bu iki çatlak eniştesinin tatilde yaptıklarını henüz unutamamıştı. Hafızasından silinmesi de pek mümkün değildi...

Tuna bahçede oturuyordu. Elinde telefonla internette gezerken ona doğru gelen denizi fark edememişti. Deniz bir sandalye çekip oturdu. Tuna denize bakmamıştı. Sahi Tunanın davranışları bir miktar değişmişti sanki. Eskiden kıyafetine karışmayan tuna alışverişte ağzına sıçmıştı adeta ya da eskiden çata çat kavga ettiği tunayla eskisi gibi iletişimi yoktu. Bakmıyordu bile... Deniz daha fazla sessizliğe dayanamadı ve öksürdü.
Tuna yine bakmadı.
Deniz: Bi karar verdim
Tuna: Ne kararı?
Deniz: Boranla konuşma kararı
İşte Tunanın bakışları değişmişti şimdi. Neydi gözlerindeki? Sinir mi? Kıskançlık mı? Anlamlandıramıyordu deniz...

Oyunun adı: AŞKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin