Pınardan...
Sabah uyanınca böyle kaslı bi bedene sarılıyodum. Miray ne zamandır kas yaptı ya? Ayy ne diyorum ben! Gözümü açtığımda tatlış tatlış uyuyan Kubilayla karşı karşıyaydım. Canım sevgilim ya ne güzel uyuyo... Usulca kalkarken yan tarafta bi hareketlenme oldu. E oha bunlar bizi odamıza çıkarıcana yanımıza yatmışlar direk. Mirayda Boranla sarılmış ne güzel uyuyo... Telefonumu aradım bi süre sessizce bulduğumda da mirayla boranın fotoğraflarını çektim. Sonrasında miraya gönderdim. Bu görüntüden mahrum kalmamalıydı...
Gidip kahvaltıyı hazırlamayı düşündüm ama Kubilayı burda bırakmasam iyi olurdu. Yani şimdi ben diye Miraya sarılmasını istemezdim. Kubilayı dürterek uyandırdım. Şimdi öperek uyandırmak varken niye dürterek derseniz bu öküz öpücüğü hissetmez uyurken diye düşünüyorum.
Kubilay: Hıı
Pınar: Aşkıım
Kubilay: Hı
Pınar: Hadi kalk
Kubilay: Hı hıı
Pınar: Kubilay kalkar mısın artık?
Kubilay: 5 dakika daha
Pınar: İyi tamam
Pınar: A aa eski sevgilim mesaj atmış!
Kubilay hızla gözlerini açtı.
Kubilay: Sikerim o herifi kim lan o!
Pınar: Şş sessiz ol uyuyolar
Kubilay: Kim lan o diyorum!
Pınar: Of yok öyle bişey uyan diye yaptım kalk kahvaltı hazırlıycaz
Kubilay: Senin ben uyandırma stiline..
Pınar: Küfür etme!
Kubilay: Bok mu varda uyandık bu saatte?
Pınar: Ben uyandıysan sende uyanıcaksın!
Kubilay: Niye göbek bağımız bir mi kesildi?
Boran: Susun abi ya!
Pınar: Al işte uyandırdın!
Kubilay: Sen uyandırdın be
Pınar: Alt tarafı kahvaltı hazırlayalım dedim ama sen yine kalbimi kırdın!
Hızla kalktım yataktan gelen ayak seslerinden Kubilay olduğunu tahmin ediyodum yani Boran değildir heralde!
Masayı hazırlamaya başladım.
Kubilay: Hayatım! Sevgilim!
Pınar: Hıı?
Kubilay: Trip atma bana
Pınar: Ben trip atmam sen beni tanıyamamışsın zannımca
Kubilay: Tabi canım hiç atmazsın
Ben peyniri masaya koyarken kubilay belime sarıldı.
Kubilay: Pınar... Bana böyle yapma
Pınar: Bazen beni sevmediğini düşünüyorum
Kubilay: Olur mu öyle şey! Ben seni beşiktaşın 3.yıldızı gibi seviyorum be kızım! Fabrinin kurtardığı toplar kadar aşığım...
Pınar: Öküzsün Kubilay!
Kubilay: Ben senden önce sadece Beşiktaşa aşıktım.
Boran: Mükemmel örnek kardeşim
Kapıdan giren sarmaş dolaş Miray ve Boran çiftine baktım.
Kubilay: Sen sus senin yüzünden oluyo bunlar zaten
Boran: Ben ne yaptım
Kubilay: Yok namık kemal şöyle demiş yok bilmem ne efendi bilmem ne hatun aşkı senin yüzünden çıta çıkıyo atmosfere
Pınar: Sen suçu başkasına atmasana
Miray: Off sizdeki bu enerji nerden geliyo?
Pınar: Hadi gelinde kahvaltıyı yapalım artık
Kahvaltıya geçtiğimizde Boran zeytini ağzına atıp konuşmaya başladı
Boran: Kubilay söylemedi mi sana?
Pınar: Neyi?
Boran: Gerçi bende daha söylemedim
Miray: Ne dönüyo burda
Kubilay: Tatil için rezervasyon yaptırdık Boranla
Boran: Hemde fikir Kubilaydan çıktı
Pınar: Sen kimsin ve benim sevgilime ne yaptın!
Kubilay: Sanada yaranılmıyo kızım ya
Pınar: Yaa sevgiliim deme öyle ben bu halinden mutluyum umutluyum
Kubilay: O ne demek?
Pınar: Öyle işte
Miray: Ne zamana?
Boran: Yani 2 güne çıkarız yola
Miray: Süper ya yaşasın
Boran: Eskisinden daha çok anı biriktirebilicez sevgilim
Miray: Evet aşkım hemen fotoğraf makinesini temizlemeliyim yenileri için yer açılsın
Boran: Bendeki makine boş onu alırız
Miray: Olsun ikisinide alalım
Miray telefona baktığında kızarmaya başladı. Ben tabi ki hemen anladım fotoğrafları gördüğünü
Boran: Noldu aşkım?
Miray: Hiiç bi arkadaş foto atmışta
Boran: Kimmiş o?
Miray: Pınar ya
Boran: Aşkım pınar ne fotosu atıcak
Pınar: Ay ben attım ben! Uyurken çok tatlıydınız
Boran: Hani bakayım
Boran baktıktan sonra onada atmamı istedi. Bende olumlu olarak kafamı salladım.Yazardan...
O iki günde Kubilay Pınarın valiz hazırlamasına sürekli karıştığı için Pınar cinnet geçirdi. Pınar şortu valize koyuyo Kubilay çıkarıyodu. Miraysa rahat bi şekilde valizi hazırladı çünkü Boran tatile gidecekleri için karışmamıştı. Kubilay yokken tabi ki Pınar valizini değiştirmişti. Tabi o tatilde bunu fark eden Kubilayın tepkisinden çekinmiyo değildi...
Ha birde! Tuna bizimkilerin tatile gideceğini öğrenmişti. Onlara bu tatili zehir etmenin tek yolu denizden geçiyordu... Gidip doktorlarıyla görüştü ve iyileşme gösterdiği için deniz için izin alabildi. Sonrasındaysa otelden yer ayırttı 2 kişilik...Tunadan...
Tuna: Hazır mısın?
Deniz: Hazırım hadi gidelim
Tuna: Bak onu görmek iyi gelmicekse gitmeyelim?
Deniz: Saçmalama Tuna! Hadi gidelim geç kalıcaz
Tuna: Hı hı...
Bekleyin bizi biz geliyoruz!Yazardan...
Hotele gelen çiftlerimiz odaya yerleşmek için ayrılmış ancak sonrasında yemek yemek için sözleşmişti. Pınar şortları saklamak için mirayla kalmak istemişti. Tabi kimse bu durumu anlamasada herkes istemeyerekte olsa kabul etmişti...
Kızlar odaya geçince eşyaları yerleştirip üstünü değiştirdi. Miray kot şortunun üstüne kırmızı yarım tişörtünü pınarsa beyaz yüksel bel şortunun üstüne çizgili siyah beyaz yarım tişörtünü giymişti. O ara Boranlardan mesaj gelmişti. Beyler restorana geçmiş onları beklediğini belirten bi mesaj atmıştı. Kızlar daha fazla bekletmemek için bi an önce aşağı indiler...
Kapıdan giren kızları gören Kubilay şoka girmişti.
Kubilay: O NE LAN!
Pınar: İşte şimdi bittim!
Boran: ONUN BURDA NE İŞİ VAR?!Eveet yeni bölümle karşınızdayım. Umarım beğenirsiniz... Yorum ve oylarınızı bekliyorum 💃🏻🌸🤗
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Oyunun adı: AŞK
FanfictionÖnceliklee bir adet miray ve boran hikayesiyle geri döndüğümü belirteyim. E arayı çok açmamak gerek öyle değil mi? 😌 Onların aşkı konservatuarda başlamıştı. Taa ki Boran mezun olup tiyatro turnesiyle gidene kadar. Mirayın terk edilmiş hissetmesine...