Küçük aşıklar

470 39 48
                                    

Miray mutfaktan seslendi.
Miray: Güneeeş?
Ancak 3 yaşındaki minik cadısından her hangi bi tepki alamadı.
Miray: Kızım nerdesiin?
Miray oturma odasına geçtiğinde L koltuklarında sarılmış uyuyan kocasıyla kızını beklemiyordu tabi...
O an kızdı kendine. Ya onları uyandırsaydı? O zaman böyle mükemmel bi manzarayı kaçıracaktı!
Evliliklerinin geçen 5 yılını düşündü. İstemeden de olsa kıkırdadı...
Neler olmuştu öyle?

•Pınarların balayını nergis hanım basmıştı! Sözde tatil için gelmiştiler ama basbaya balayını sabote amaçlıydı. Zira pınarların yan suiti nergis hanımların olduğu için balayında her hangi bi gelişme olmamıştı. Yani Pınar resmi tatil ilan etmiş kubilay bayrakları yarıya indirmişti! Her ne kadar uğraşsada annesini ikna edemeyincede sıçarım tatiline balayına deyip topladığı gibi eşyalarını pınarıda alıp dönmüştü!

• Ne hikmetse kubilay onca imkansızlıklara rağmen çocuğu borandan önce yapmıştı! Herkes bu duruma şaşırsada aslında beklenen bişeydi. Çünkü boran ve miray çocuk için acele etmeme kararı almıştı. Tabi kubilay çocuğunun erkek olduğunu öğrendiğinde işi abartıp kartal yuvasından küçücük bebeğe dünya kadar eşya almasaydı pınar daha mutlu olabilirdi! Oğlu resmen şimdiden holiganlık yolunda ilerliyordu! Tıpkı babası gibi...
Ha bide erkek çocuğu olduğunu öğrenince adettendir deyip bi tepsi baklavayı borana yedirmeye çalışmıştı! Boran en son tatlı komasına girmeden önce kusucam yeter diye kızmıştı da kurtulmuştu.
Tabii ki oğlu doğduğunda e hadi ama gelinimi hemen yapın diye ısrar etmişti...

•Kubilay ve pınarın oğlu poyraz 1 yaşına girerken miray hamile olduğunu söylemişti. Kubilay allah gelin geliyo diye sevinirken boran allahım şu anguta gelin vericeme lütfen erkek olsun diye yalvarmaya başlamıştı çoktan...

•Mirayın hamileliğinin 8.ayında kubilay ve boran deplasmana gidiyoruz demişti. Tabi kızlar maça gittikleri için izin vermişti. Beyler uçakla rusya yoluna koyulduğunda kızlar akıl edip deplasmanın yerine bakmıştı! Rusya olduğunu görünce miray hormanlardan ekstra kıskançlık gösterip pınarı yoldan çıkarmıştı. Hatta öyle ki doktorunu bile kısmen tehdit etmiş uçağa atladığı gibi rusyaya kocasının yanına gitmişti pınarla! Tabi olay burda sınırlı kalsa herşey mükemmel olabilirdi. Miraylar rusyada kocalarının kaldığı hoteli bulduklarında kocaları çoktan stadyuma gitmişti. Ha bide mirayın erken doğumu başladığı için pınar panik atak geçirmeye başlamıştı orası ayrı...
Resmen rusyanın bağrında doğurmuştu güneşini miray... Pınar resepsiyona not bırakıp gelen ambulansla hastaneye giderken miray acı içinde kıvranıyordu.
Pınar: Sakin ol bak hemen pıt diye doğurcaksıın
Miray: SUS PINAR SUS! O KOCAM OLACAK HERİF ORDA MAÇTA BEN BURDA DOĞURUYORUM HABERİ YOK ZATEN! AYYYY ÇOK FENAYIIIM.Bİ DAHA NAH DOĞURURUM ÇOCUK YETER Bİ TANE İŞTE!
Pınar mirayın içinden çıkan canavara şaşırmıştı. Hastaneye vardıklarında mirayı acil doğuma almıştılar.

Boranlarsa gülerek hotele girip kazanmanın verdiği keyfi yaşıyodular. Ta ki resepsiyondaki adamın gelip bi not kağıdı uzatmasına kadar... Kubilay notu alıp okuduğunda hemen borana baktı.
Boran: Ne var oğlum ne yazıyomuş?
Kubilay: Abi sana bi iyi bi kötü haberim var
Boran: İyiden başla
Kubilay: Baba oldun!
Boran: Na-nasıl miray doğurmuş mu? Ama daha çok erken! He-hemen türkiyeye dönelim!
Boran panik halindeydi.
Kubilay: Abi kötü haberi vermedim bi dur!
Boran: Teker teker söylicene birden söyle Kubilay!
Kubilay: Kızlar burda!
Boran: Nasıl burda?
Kubilay: Notu pınar bırakmış şu an burdaki hastanede doğum yapıyo miray!
Boran kızların nasıl burda olduğunu o an sorgulamak yerine mirayının doğumuna yetişmeye çalıştı. Hastaneye geldiklerinde doğumhanenin önündeki pınarı gördüler...
Boran: Pınar? Miray nasıl?
Pınar: Sanane?
Boran: Ya karım o benim ne demek sanane!
Pınar: Ay korom o bonom! Ulan kızın karnı burnunda siz taa rusyalara geldiniz maça!
Kubilay: Ama hayatım...
Pınar: Sen gene sus! Sana bi haberim var kubilaycım!
Kubilay: Nedir hayatım?
Pınar: Valla burdaki deplasmanda kazandınız mı bilemem ama yatak odasındaki deplesmanda yedek kulübesi cezası aldın!
Boran: Ovv geçmiş olsun kardeşim!
Pınar: Mirayında ceza teknikleri var borancım!
Tam bu anda içeriden pembiş kundakta kumralın en açık tonu saçlı renkli gözlü bi bebek getirdiler...
Boran kızını gördüğü gibi ağlamaya başlamıştı... Hepsi bebeğin peşinden giderken mirayda normal odaya alınıyordu.
Sonrasında doktorlar borana mirayın odaya alındığını haber verdiğinde boran yavaş yavaş mirayının yanına gidiyordu.
Kubilay: Hadi gazan mübarek olsun kardeşim!
Pınar: Sen karışma! Ya baksana şuna...
Kubilay: Diyorum bi tanede biz yapalım diye!
Pınar: Bizim zaten bi oğlumuz var!
Kubilay: Belki ben bi tanede kız istiyorum!
Pınar: Oldu canım! Doğumu kim yapıcak?
Kubilay: Of pınar ya...

Boran odaya girdiğinde miray yüzüne bile bakmamıştı! Haklıydı da...
Boran: Mirayım?
Miray kafasını biraz daha çevirdi.
Boran: Civcivim?
Miray camdan borana baksada yüzüne bakmıyordu! Camdan gördüğü yansımada ağlayan bi boran görmeyide beklemiyordu. Şimdiden içi burkulmuştu! Kocasını böyle görmek onuda üzmüştü...
Miray: Ne var?
Boran: Bana çok kızgınsın biliyorum.
Miray: Evet! Kızgınım! Ama en çokta kırgınım boran... Maçın burda olacağını söylememiştin. Senin yüzünden çocuğumuz erken doğum oldu! Hemde sen yanımda değildin! En çokta bu koydu... Kendimi ne kadar yalnız hissettim haberin var mı?
İşte şimdi ikiside ağlıyordu... Boran yaptıklarından çok pişmandı. Keşke kubilayın aklına uymasaydı da maça gelmeseydi! Hem ona neydi maçtan?
İçeri hemşire girdiğinde bebeğin adını sordu...
Miray: Güneş...
Boran: O herifin sana seslendiği şeyi cidden kızımıza isim olarak mı vericez?
Miray: Evet hem çocuğu ben tek başıma doğurduysam isim konusunda da tek başıma karar verebilirim!
Boran o an anladı cezasını... Bundan sonraki her olayda bu tek başıma doğurdum cümlesiyle her istediği olacaktı mirayın...
Boran: Bari başka bi isimde olsun!
Miray: Ne mesela?
Boran: İlke Güneş Kuzum...
Miray: Tamam olabilir...
Boran rusça ismi yazdırdı. Miray rusçadan anlamadığı için ne konuştuklarını anlamamanın verdiği sıkıntıyla kıpırdandı.

•Güneşin 1.yaş gününde herkes kendi halinde takılırken kubilay ve boran poyraz ve güneş yüzünden atışmaya devam ediyordu. Poyraz 2.yaşında olduğu için kelimeleri tam söyleyemesede kendince konuşuyordu...
Boran: Bak poyraz kardeş...
Kendi kızını gösterip kardeş diye kandırmaya çalışıyordu.
Ta ki poyrazın söylediği kelimeyle herkesin sessizliğe bürünmesi bir olana kadar...
Poyraz: Aşşıım
Kubilay: Oğluma bak be nasılda gelinimi şak diye seçti!
Herkes gülerken boran suskundu.
Boran: Pınar?
Pınar: Efendim?
Boran: Al şu çocuğunu acıkmış baksana aşım diyo
Pınar: Borancım oğlumdan uzak dur
Boran: Yemedik ya oğlunu! Asıl o benim kızımdan uzak dursun!

Miray daldığı o derin kuyulardan çıktı. Bacağına sarılmış olan güneşini gördüğünde gülümsedi.
Boran: Hayırdır çok dalgınsın sevgilim?
Miray: Geçmişi düşünüyordum boran... Ne çok şey yaşadık!
Güneş: Anni bu gece poyyazda oyda mı?
Miray kızının bu haline gülümsedi boransa kubilaya küfür etmekle meşguldü! Hep onun yüzünden çocukların beynini bulandırıp aşk meşk işlerini soktu akıllarına...
Miray: Orda olacak tabii cihan amcanın düğünü var sonuçta
Boran: O bok prensi bile evleniyo!
Miray: Şşt öyle mi konuşulur çocuğun yanında?
Güneş: Anni o zaman beni çooook güzelleştiyiy misin
Miray: Sen zaten bu dünyadaki en güzel kızsın meleğim...
Boran: İlkem... Bak poyraz senin abin biliyosun değil mi?
Küçük kız babasının bu haline kızmıştı. Kaşlarını çatıp kollarını birbirine bağladı.
Boran: Aynı anası kılıklı bu da
Miray: Neyim varmış benim?
Miray kaşlarını çatıp kocasına baktığında boran kahkahalarla gülmeye başladı.
Boran: Al işte aynı sen!
Güneş: Baba
Boran: Efendim kızım
Güneş: Bana niye güneşim demiyosun anni gibi
Boran nasıl açıklayacaktı ki durumu şimdi meleğine?
Boran: Çünküüü
Miray kocasının kıvranışını izlerken gayet iyiydi ancak küçük kızın inatçılığı öyle fazlaydı ki bunu öğrenmeden gitmesinin tek yolunu miray biliyordu.
Miray: Hadi gel güneşim poyraz için hazırlanalım!
Güneş poyraz adını duyunca ışıltılı gözlerle annesine baktı.
Güneş: Tamaaam
Boran: Bana süslenin bana! O küçük adama bende vericek kız yok!

Akşam olduğunda yuvarlak bi masada herkes bir aradaydı...
Boran,miray,pınar,kubilay,güneş,
poyraz,deniz,tuna ve ikisinin kızı nehir...
Cihan içeri müstakbel karısı simgeyle girdiğinde ilk dansa başlamıştılar. Tabii haylaz güneş yerinde durmamıştı. Yerinden kalkıp cihan amcasına doğru koştu. Cihanlar dansı yarım bırakmak zorunda kaldı. Güneşte cihanda kollarını açtığında güneş beklenmeyen hamle yapıp bok pyensii diye bağırmıştı! İşte bu herkese kahkahaya boğarken boran işte benim kızım demiş cihansa babası kılıklı demişti...

Yeni sezonun ilk bölümünü yazmış bulunuyorum! Yorumlarınızı ve oylarınızı bekliyoruum. 💃🏻

Oyunun adı: AŞKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin