Oyunun adı: AŞK

Miray vurdu ve gol!

Boran: ONUN BURDA NE İŞİ VAR!

Yazardan...
Miray bunu duyduğundan dönüp arkasına bakma gereği hissetti. Karşısında kokoşluğunu hiç kaybetmemiş bir deniz vardı. Sahi deniz epeydir gözükmüyordu ortalarda nerelerdeydi acaba diye düşünmeden edemedi.
Miray: Boran neler oluyo? Denize niye sinirli bakıyosun?
Boran: Bilmiyorum sevgilim ama denizle kavga ettik ve artık eskisi gibi değiliz bu yüzden ona güvenme ya da seninde benim gibi görüşmeni istemiyorum
Miray: O kadar ciddi mi kavganız? Hayatta inanmam!
Boran: Evet o kadar ciddi! Kendisi benim olana dokunmaya kalktı ve bilirsinki bundan hiç hoşlanmam
Miray tamam anlamında kafasını salladı. Ancak kafasına yatmayan sorular vardı... Deniz yüzündeki gülümsemeyle Boranın yanına yaklaşmaya başladığında Miray Boranın elini tuttu sıkı sıkı... Bu mirayın güçlü ol Boran deme şekliydi. Borana göreyse ben her zaman yanındayım anlamını taşıyordu ki bu anlam bile Boran için yeterliydi hiç bi güç karşısında durmaması için...
Deniz: Ayy canlarıım sizi nasıl özlemişim anlatamam
Deniz miraya sarılıcakken Boran buna engel oldu.
Boran: Pek özlediğimiz söylenemez
Deniz: Hep aynı şakacılık
Boran: Neden burdasın?
Deniz: Seninle aynı amaç içindeyim!
Boran tek kaşını kaldırıp yani dercesine bakınca deniz konuşmaya devam etti.
Deniz: Yani... Tatil!
Miray: Boran sen mi söyledin burda olduğumuzu diyeceğim ancak verdiğin tepkiden anladığım kadarıyla sen söylemedin
Deniz: Ayy miraycıım ne kadar zekisiin beyninle birlikte bedeninde genişlemiş adeta
Deniz mirayı nerden vurucağını iyi bildiği için mirayın kilolarıyla dalga geçmeye başlamıştı.
Miray: Ayy denizciim sende beynin kadar zayıfsın dicem ama beyninide plastikten yaptırdığına şüphelerim var zira bedeninde orjinal tek yerin kalmadı.
İşte miray vurdu ve gol! Denizin bilmediği bi konuysa miray kilo verdikten sonra kilosuna laf söylendiğinde eskisi kadar kırılmamasıydı ancak deniz şu an mirayın karşısında renkten renge girmişti. Kimse anlamaz sandığı estetiklerini şak diye yüzüne vurmuştu miray. Deniz hırsla arkasını dönüp gitmeye başlamıştı. Miray sinsice sırıttı.
Miray: Ha bu arada deniz!
Deniz: Ne var?!
Miray: Yeni liposakşının hayırlı olsun!
Deniz: SEN NERDEN BİLİYOSUN!
Miray: Herkesi kandırabilirsin ama beni asla
Deniz: Görüşücez Miray Daner!
Miray: Görüşelim tabi!

Deniz sinirle gittiğinde herkes masaya geçti.
Kubilay: Off!
Boran: Noldu?
Kubilay: Bana bu yemek yetmez abi ya
Boran: Git al o zaman
Kubilay: Üşendim şu an
Pınar: Sen zaten doysan ben şaşarım sevgilim
Kubilay: E bi sevgilim var ama tam bi beceriksiz yemek yapamıyo
Boran: Ahaha oo beceriksiz yenge!
Pınar: Ben beceriksiz değilim!
Kubilay: Hı hı tabi canım
Pınar: Ya değilim! Miray sende bişey söylesene!
Miray: Ben konuya dahil olmuyorum
Pınar: Ay allahım hem sevgilim hem kankam tarafından sınanıyorum!
Kubilay: Hem beceriksiz hem açık saçık giyiniyo
Pınar: Hem öküz hem kıskanç!
Herkes kahkahalarla gülmeye başladı. Ne olursa olsun keyifleri yerindeydi ve bu mutluluğun bozulmasına izin vermeyeceklerdi!

Deniz boranları görmeden hemen önce...
Deniz: Planımız ne?
Tuna: Aa plan kraliçesi bana mı soruyor?
Deniz: Hayır tabi ki sadece belki o beynini kullanmışsındır da bişeyler üretmişsindir diye düşündüm!
Tuna: Senin şu tavırların var ya
Deniz: Ee
Tuna: İnsanı kanser eder!
Deniz: Seninle uğraşamam!
Tuna: Bende! Bu yüzden planı yapalım artık!
Deniz: Birlikte gözükmemeliyiz...
Tuna: Aklında ne var?
Deniz: Ben hastaneden çıkıp tatile gelmişim. Dinlenmeye...
Tuna: Ee?
Deniz: Eesi sende beni onlara bulaşmamam için kontrole gelmişsin gibi yapıcaz seni salak!
Tuna: Ve böylece bana olan güvenleri bozulmamış olacak!
Deniz: Kesinlikle! Hem birimizin onlara yakın olması işimize gelir!
Tuna: Sen var ya şeytanın vücut bulmuş halisin!
Deniz kahkaha atarak iltifatı için teşekkür etti tunaya...

Miraydan...
Yemekten sonra havuz başına çıkmaya karar verdik. Ayakkabılarını çıkarıp ayaklarını havuza soktum. Boranda yanıma gelip aynı şekilde oturduğunda kafamı omzuna koydum.
Boran: Orda bana destek olduğun için teşekkür ederim
Miray: Sen benim sevgilimsin boran tabi ki senin yanında olucam
Boran: Miray... ben seni kazanmak için ne yaptım.
Bu masum cümlesiyle kıkırdadım.
Miray: Bilmem ki ne yaptın acaba?
Boran bana yaklaşıp tam öpücekken telefonum çaldı.
Boran: Kim?
Miray: Cihan
Boran: Bütün ortamın ağzına sıçan 6.hissi kuvvetli bok prensi yani
Miray: Şş öyle deme açıyorum bak telefonu
Boran: Aç tabi canım aç
Telefonu açtım.
Miray: Efendim gönlümün cihanı...
Bu söylediğimle boran gözlerini olabildiğince açtı. Hatta bi ara gönlümün bok prensi dediğinide duydum.
Cihan: Nerdesin sen Miray? Bensiz tatil ne demek!
Miray: Boranların sürpriziydi yoksa haber vermez miyim hiç
Cihan: Dönünce gönlümü nasıl alıcaksın acaba?
Miray: Seninlede sapancaya gideriz? Hem orayı çok seviyosun sen!
Cihan: Ah kalbimden vurdun beni şu an! Tamam kabul!
Miray: Tamam o zaman
Cihan: O angut sevgilin kızmasın?
Miray: Boran mı?
Cihan: Başka angut sevgilin mi var? Hayır varsa ben onun tarafındayım yeni enişteciğim benim.
Miray: Boranında sana selamı varmış
Cihan: Ya ya kesiin zaten bayılır bana
Miray: Sende onu çok seviyosun
Cihan: Ah tabii duygularımız karşılıklı
Miray: Hadi görüşürüüz
Cihan: Görüşürüz
Telefonu kapattığımda Boran sinirle bakıyodu. Sanırım konuşmaları duydu...
Boran: Angut ha angut! Ulan kubilay mıyım ben? Ne angutluğumu gördü bok prensi?
Kubilay boranın kafasına hızla vurdu.
Kubilay: Adım çıkmış adıım taktınız bi angut öküz gidiyo
Pınar: E öylesin çünkü kabullen artık
Kubilay: Öyle mi?
Pınar: Öyle
Kubilay hızla pınarı kucağına alıp havuza atladı. Biz kahkahalarla gülerken pınar boğulmamak için çaba harcıyodu. Bi an üzülmedim değil diye düşünürken boranda elimden tutup beni havuza çekti...

Bölümü epeydir yazmaya çalışıyorum anca yayınlayabildim. Umarım seversiniz! Yazarken helaal kız miray kim tutar seni modundaydım itiraf ediyorum 😄 umarım sizde okurken keyif alırsınız çünkü ben yazarken epey eğlendim 😄 Oy ve yorumlarınızı bekliyoruum 💃🏻🌸🤗