Yazardan...
Tuna: Ne konuşacaksın acaba?
Deniz: Bazı şeyleri konuşup bitirmem gerekiyo
Tuna: Konuşmana gerek yok biliyosun
Deniz: Biliyorum ama sen neden bu kadar taktın?
Tuna: Bak takma değil bu... Bu tamamen seni korumak!
Deniz: Neyin koruması Tuna? Bunca yıl kendimi korudum ben hem sen kimi kimden koruyosun?
Tuna: Boranı görürsen tekrardan eskisi gibi olursun anladın mı beni?
Deniz: Olmam!
Tuna: Olursun ikimizde biliyoruz!
Deniz: Olmam çünkü...
Tuna: NE ÇÜNKÜ NE!
Deniz: Çünkü Borana aşık olmadığımın farkındayım!
Tuna: Tabi hep farkındaydın zaten!
Deniz: En azından ben geçte olsa fark ettim sen hala olmıycak duaya amin diyosun be!
Tuna: Neymiş o dua?
Deniz: Miraydan bahsediyorum!
Tuna: Nerden biliyosun duamın o olduğunu?
Deniz: Değil mi?
Tuna: Değil!Miray ve Boran röportaj için çekimdedir.
Miray çekim alanına aşkla bakarken boran yapılan makyajdan rahatsızdır.
Boran: Ne gerek var ki bu ladar makyaja?
Miray: Hayatım ekranda cildin parlamaması için biliyosun
Boran: Biliyorumda böyle bildiğin badana yaptılar bana!
Miray: Ahahaha ya borancım şimdi sana makyajın ipuçlarını veriyorum hazır mısın?
Boran: Of dalga geçmesen nolur
Miray: Ama öyle tadı çıkmaz ki
Miray dudaklarını büzerek baktığında boran gözlerini kapatıp sabır dilercesine kafasını yukarı kaldırdı.
Boran: Yapma şöyle şeyler
Miray: Nasıl şeyler?
Boran: Röportaja sağlam malzeme vermememizi istiyosun sanırım miraycım?
Miray: Niye ki?
Boran: Büzüyosun dudaklarını öpücem şimdi görüceksin
Miray: Of boran aklın fikrin öpüş kokuş
Boran: E hepsi senin yüzünden seksi civciv etkisi bunlar
Miray: Etrafa baksana ne güzel ağaçlar filan mis gibi hava
Boran: Ne güzel konuyu değiştiriyosun sen? Çekimlerden fırsat kalırsa tadını çıkarırız
Miray: Hı hı
Çekimler çok eğlenceli geçsede boranın pek içine sinmemiştir. Hep o makyajdan dolayı...
Çekim sonu boran mirayın telefona bakarken moralinin bozulduğunu fark etmiştir. Oysaki çekimlerde çok mutluydu sevdiği kadın...
Boran: Miray? Hayatım noldu?
Boran kollarını genç kadının beline doladı.
Miray: Hiiç
Boran: Hani birbirimizden bişey saklamak yoktu?
Miray: Pınar mesaj atmış
Boran: Ee ne diyo?
Miray: Babalar günü için hediye bakacaklarmış Kubilayla onu haber veriyo
İşte şimdi anlamıştı genç adam sevgilisinin derdini... Her ne kadar saklasada içten içe derin yaraları vardı küçük civcivinin evet belki kendiside yalnızdı ama o alışmıştı bu duruma...
Boran kollarını biraz daha sıkılaştırdı sanki kollarını ne kadar sararsa o kadar civcivinin acısını hafifletirmiş gibi... Ardından başına masum bi öpücük kondurdu.
Boran: Ne dersem diyeyim acının hafiflemeyeceğini biliyorum ancak ben hep senin yanındayım.
Miray: Biliyorum...
Boran: Bazen ne düşünüyorum biliyo musun?
Miray: Ne düşünüyosun?
Boran: O kadar şey yaşamamıza rağmen hala nasıl birlikte olduğumuzu
Miray kıkırdayarak cevap verdi.
Miray: Ay bilmiyorum ki bi anlık gafletle seni affettim işte.
Boran bi öpücük daha kondurdu sevgilisinin başına ama bu seferkinin anlamı onun ne kadar acı çekerse çeksin her zaman hayat enerjisi saçmasına aşık olduğuydu.Kubilaysa aynı saniyelerde sıkıntıdan ölmek üzereydi çünkü pınar hiç durmadan saatlerce alışveriş yapma potansiyeline sahipti ve bu durumdan aşırı bunalmıştı.
Kubilay: Pınar?
Pınar: Hı?
Kubilay: Pınarcım?
Pınar: Efendim?
Kubilay: Hani diyorum kendine bakıcana babamıza baksak hediyeyi?
Pınar: Ay alt tarafı 3-5 bişey baktım kendime
Kubilay: Geldiğimizden beri sana bakmaktan babalarımıza bakamıyoruz ki!
Pınar: Sen benim kıyafetlerimi mi sayıyosun?
Kubilay: Sayamıyorum ki anasını satayım 3.dükkandan sonra sayma işlemini bıraktım ben!
Pınar: Öküzsün ya orda alıcağın hediye alt tarafı bi kravat sen benim kalbimi kır anca ama!
Kubilay: Ulan ha kravat ha gömlek ha başka bişey bakalımda gidelim!
Pınar: Öf tamam hadi şu mağazayada bakalım.
Bir diğer mağazaya girdiklerinde pınar eski bi arkadaşını görmüştü. Ancak bu eski arkadaş olan cem pek kubilayın seveceği türden değildi. Hatta öyle ki pınar arkadaşı için dua okumaya bile başlamıştı.Cemse çocukluk arkadaşını görmenin mutluluğuyla sarıldı pınara...
Cem: Pınar?
Pınar: Hıı Cem?
Kubilay: Hayırdır kardeş?
Cem: Nasılsın canım?
Kubilay: Sinirli canım sen?
Cem: Kim bu pınar?
Kubilay: İnan aynı sorunun cevabını bende bekliyorum pınar?
Pınar: Cem çocukluk arkadaşım sevgilim
Kubilay pınarın sevgilim demesiyle yumuşamıştı ancak cem dingilinin orda olduğunu bilmek bile sinirlerinin tepesine tekrar çıkmasına yetiyodu.
Cemse Kubilaya daha fazla katlanamayıp Pınarla daha sonra görüşmek için sözleşip oradan ayrıldı.
Kubilay: Herif yürek yemiş belli ki yoksa görüşmek için sözleşmek yemez yani hem sende ne tamam diyosun sordun mu bakalım canım sevgilim gideyim mi dedin mi bende eğer gidersen o herifi sikerim dedim mi? Hayır demedim!
Pınar: Ay hadi hediyeyi alalımda gidelim
Kubilay: Bak ya hiç takıyo musun beni!
Kubilayların hediye seçme işlemi bu şekilde devam ederken miraylar ormanın tadını çıkarıyodu. Ayakkabıları çıkarıp çimlere uzandı genç çift... Ta ki Boranın telefonu çalana kadar tabi...
Miray: Kim o?
Boran: Deniz arıyo
Miray: Açsana
Boran: Sonra ararım ben onu
Miray: Belki önemli bişey vardır
Boran istemeye istemeye açtı telefonu...
Boran: Ne var?
Deniz: Seninle bişey konuşmam lazım
Boran: Ne konuşucaksın
Deniz: Ben... ben senden özür dilerim
Boran: Hangisi için özür dileyeceksin ki onca yaptıklarından sonra seni affetmemi mi bekliyosun?
Deniz: Bak Boran ben sana aşık olduğumu düşünüyodum yani öyle düşündüğüm için yaptım bunları tamam bu açıklama yaptıklarımı affettirmez ama pişmanım hem ben artık yani sanırım...
Boran: Uzatmada söyle
Deniz: Boran ben sana aşık olmadığımı anladım çünkü kalbim başkasının yanındayken pır pır atıyo seninde mirayın yanında öyle mi?
Boran deniz için sevinmişti. En azından geçmişteki anılarına olan saygısı için sevinmişti... Affetmeyecekti belki ama deniz artık aklı başında ve mutluydu.
Boran: O adama acıyorum bil istedim
Denizse arkadaşının ukala tavırlarla söylediği cümleye kıkırdayarak cevap verdi. Belki buzlar hemen erimezdi ama zamanla eski dostluklarını tekrar kazanabilirlerdi...
Telefonu kapattıklarında boran meraklı bir mirayla karşı karşıyaydı.
Miray: Onca yaptıklarına rağmen nasıl affedeyim seni derken? Denizin ne yaptığını söylemeyecek misin?
İşte şimdi boran bi yere kaçamazdı illa ki anlaracaktı ancak civcivinin tepkisini kestiremiyordu...Önceliklee şimdiden herkese iyi bayramlar olurda bayramda bölüm yazamazsam diye erkenden söylemek istedim. 2-3 gün içinde bölümü yazmaya çalışacağım. Umarım beğenirsiniz zira artık bol eğlenceli bölümler yazmak istiyorum. Hem çiftlerimiz çok eğlenceli değiller mi?
💃🏻🌸😻
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Oyunun adı: AŞK
FanficÖnceliklee bir adet miray ve boran hikayesiyle geri döndüğümü belirteyim. E arayı çok açmamak gerek öyle değil mi? 😌 Onların aşkı konservatuarda başlamıştı. Taa ki Boran mezun olup tiyatro turnesiyle gidene kadar. Mirayın terk edilmiş hissetmesine...