Önceliklee bir adet miray ve boran hikayesiyle geri döndüğümü belirteyim. E arayı çok açmamak gerek öyle değil mi? 😌
Onların aşkı konservatuarda başlamıştı. Taa ki Boran mezun olup tiyatro turnesiyle gidene kadar. Mirayın terk edilmiş hissetmesine...
Miray: Bilmediğim ne var? Deniz: Keşke biraz ne olduğunu anlasan Boran: TAMAM DENİZ! Deniz: Sen bana onun için mi bağrıyosun? Boran: Onun bi ismi var Deniz Deniz: Sana gerçekten inanamıyorum Cihan: Miray hadi biz gidelim Boran: Gerek yok! Cihan: Biz gitsek iyi olur dimi Miray? Boran: Belki gitmek istemiyo? Cihan: Sen karışamazsın Boran: Sen mi karışabilirsin Cihan: Evet ben karışırım Boran: Hadi ya sen kimsinde karışıcaksın Cihan: Ben ... Miray: Tamam yeter hadi gidelim Cihan Boran: Miray gitmek istemiyosan mecbur değilsin biliyosun Miray: Biliyorum. Hadi Cihan Cihan Borana yandan bakış atıp Mirayla birlikte gitti. Boran: Bilerek yapıyosun dimi? Deniz: Neyi? Boran: Anlamamazlıktan gelme! Kaç yıllık arkadaşım dostum dedim sana olanları anlattım peki sen ne yapıyodun gidip miraya söyleyecektin az kalsın! Deniz: Ama söylemedim Boran: Deliricem anlıyo musun DE-Lİ-Rİ-CEM Deniz: Bu kızda bu kadar ne buluyosun anlamıyorum cidden Boran: Sus deniz! Ayrıca anlamaman normal sen merti sevmiyosun ki ondan sürekli ayrılıp barışırıyosunuz. Ama ben mirayı sevmiyorum ben ona aşığım anlıyo musun? Deniz: Bana onun için bağırdığını asla unutmıycam Boran: Unutma ben gidiyorum! Boran o gece evinde fotoğraflarına baktı mirayla olanlara...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Eline bu fotoğraf geçince gülümsedi. Sahneden önce birbirlerine şans dilemek istemişlerdi ve arkadaşları onları gizlice çekmişti... Flashback... Boran: Nerde bu kız ya geç kalmazdı Miray: Ben geldiim Boran: Sonunda hayatım Miray: Aşkıım Boran: Hımm Miray: Ben çok heyecanlıyım elime yüzüme batırmaktan korkuyorum Boran: Korkma o sahnede ne olursa olsun ben seninleyim bunu unutma Miray: Beni hiç bırakma olur mu? Boran: Sen istesen bile bırakamam Miray: Aşkım ama sen beni bırakmazsan ben hazırlanamam Boran: Heyecanın geçti bakıyorum küçük hanım Miray: Eh yani benim çok yakışıklı ve beni çok seven bi sevgilim var o yüzden heyecan filan kalmadı Boran: Ne kadar şanslısın miraycım Miray: Egoist Boran: Bi şans öpücüğü verirsen bırakırım Miray: Boraan Boran: Ne var Miray: Pisliksin Borancım sapıksın Boran: Teveccühün Miraycım Flashback son... Boran o anları hatırlayınca gülümsemeden edemedi. O mutlu günleri fazlasıyla özlemişti. Yarın vals seti vardı. Daha fazla fotoğraflara bakmaya gönlü el vermemişti zaten... . . Ertesi gün setten vals sahnesi... Boran: Tarih tekerrür ediyo Miray: Leonda hilali yarı yolda bırakıcak mı? Boran: Mecbur kalmadığı sürece bırakmaz Miray: Niye senin bi mecburiyetin yokken bıraktın ya beni Boran: Bilemezsin miray kimse bilemez Valse başladıkları zaman miray boranla tekrar eskisi gibi olmayı düşündü ama yapamazdı... kendine ihanet ediyomuş hissiyle baş edemezdi o aslında güçlü bi kız değildi ki. O çaresizdi... Onun danışacak ve asla yalnız bırakmayacak bi annesi yoktu... . . Ayrılık sonrası flashback... Miraydan... Tam 3 gündür yemek yemiyor hatta yataktan çıkmıyodum. Boran gittiği zaman kapıyı kapattığımda kapıya yaslanıp yere çöktüm. Herşey yalanmış bana olan aşkı beni sevmesi... Önce hatayı kendimde aramaya çalıştım her zaman yaptığım gibi ama o mutlu günlerimizde bi hata göremiyodum. Boranın gülen gözleri dışında... Ağlamaya başladım. Önce sessiz ağlayışlarım devamını hıçkırıklara bıraktı. Bana aldığı papatyalar çarptı gözüme elime aldığım gibi kapıya fırlattım vazosuyla beraber... Her yerde olan fotoğraflarımızı tek tek yerlere attım... Cam kırıkları umrumda bile değildi. Yürüdükçe batan camlar ayağıma değil kalbime batıyordu çünkü... ayağım değil kalbim kanıyordu benim... Geçirdiğim sinir krizinden sonra kendimi odama kapattım. Odamdaki eşyaları gözüme batıyodu. Dolaptaki tişörtleri,komidinin üstündeki parfümü... Bu evin her köşesinde anımız vardı bizim. Hangi birini yok edecektim ki... Yatağa yattım cenin pozisyonunda... Farz ettim ki annem yanımda ve saçlarını okşuyor. Farz ettim ki aşk acımı benimle paylaşıyo... Seni çok özledim anne... Benide yanına alsan olmaz mı? 3 günün sonunda kapım çalındı. Ya cihan ya selin ama ikisinide görmek istemiyorum. Konuşmak istemiyorum. Kapının ısrarla çalmasının sonunda gittikten sonra zili sökmeye karar veriyorum o an. Ama beni çok iyi tanıyan arkadaşlarım oldukları için BORAN İÇİN koyduğum yedek anahtarla eve giriyolar... Görmesemde şu an şaşırdıklarının farkındayım. Kapıdan girdiklerinde dağınık bir salonla karşı karşıya kaldılar çünkü. Biraz dikkatli incelerseler yerde ayağıma batan camdan dolayı akan kanı görebilirler... Odamın kapısı açılıyo yanıma selin oturuyo karşıma cihan... İş ciddi demek oluyo bu. Ciddi durumda benim o zaman. Cihan: Yapma böyle Miray Selin: Evet bak böyle boşlarsan okulu ne olacak Cihan: Kalk silkelen kendine gel Selin: Onun istediğide hayatını maf etmen bunu başarmasına izin vericek misin Cihan: Benim tanıdığım izin vermez Selin: Benimde Cihan: Miray... Güzelim bak konuş bizimle Benim konuşmadığımı konuşmayacağımı anlayınca rahat bırakıyolar... Tabi ki rahat bırakacaklarına inanmadım. Selin o gece benimle kalıyo... Hatta 7 ay bende kaldı. Ertesi gün cihan yine geldi. Ben yine konuşmadım. O hafta her gün bıkmadan benim yanıma geldiler bende inatla konuşmadım. Yemek yemedim! Uyumadım! Tamamen bitkisel hayattaydım. O yokken kitlenmiştim. O sinir krizinden sonra yaşam fonksiyonlarım yoktu artık! Ardından o geldi... Deniz... Deniz: Miray Deniz: Bak biliyorum konuşmak istemiyosun ama bunu bilmek zorundasın Deniz: Boran mecbur kaldığı için gitti Miray: Nasıl? Deniz: Bunu sana ben anlatamam bu onun ailevi meselesi Miray: Beni neden istemedi? Deniz: Bilmiyorum... Miray: Sana inanmıyorum Deniz: Belkide sana olan aşkı bitmiştir İşte bu beni hayata yeniden bağladı. Bana olan aşkı bitmiş demek beyfendinin... O zaman bende daha güçlü bi şekilde karşısına çıkardım! Miray: Gider misin? Deniz: Nasıl beni kovuyo musun? Miray: Evet! O an Deniz gittikten sonra gidip duşa girdim. Eski Miray yoktu artık! Kilo verdim... Tarzımı değiştirdim... Okula 15 gün sonunda gittiğimde herkes terk edilen acınası kız gözüyle bakamıyordu. Çünkü karşılarında ezik kız çocuğu yoktu! . . Borandan... Mirayı o gün orda bıraktığımdan beri sadece sahne için duygu belirtisi gösteriyodum. Onun dışında tek yaptığım mirayın videolarını izlemekti. Hoca: Çok seviyosun dimi? Boran: Şey hocam pardon dalmışım Hoca: Onu bırakıp gelmek zor olmalı Boran: Öyle olması gerekti Hoca: Bak boran seni uzun zamandır tanıyorum. Sende beni bilirsin. Aşkın her zaman kutsal olduğunu ve asla engel tanımadığını savunurum. Boran: Ama hocam imkansız Hoca: İmkansız diye bişey yok Boran! Eğer imkansız diye mecnun leylayı sevmekten vazgeçseydi efsane olur muydu? Bunu bi düşün istersen. . . Flashback son... Dans sahnesi bitmişti. Tam ellerini bırakıcakken boran mirayın elini bırakmadan önce Boran: Miray Miray: Hı? Boran: Mecnun leylayı sevmekten vazgeçseydi efsane olur muydu?
Uzuun bir bölümle karşınızdayım. Umarım beğenirsiniz. Ben yazarken baya etkilendim çünkü bazı yerleri gerçekten yaşadığım için banada bi flashback oldu biraz. 😄