Anlamlandıramadığım bir şey var içimde. Nerden geldiğini bilemediğim bir dert, sıkıntı. Her saniye moral bozukluğu. Ama dışarıya zerre yansıtma yok. Hayır diyorum kendime hayır gülümseyeceksin. İnsanların sana acımasına izin verme, sil gözyaşlarını diyorum. Sonra tam o anda patlatıyorum bir espiri. Ben dahil olmak üzere herkes gülüyor. Ben de gülüyorum. İçten bir gülümseme değil bu, yapma zorunluluğum olan bir şey. Etrafta gülüp, eğlenen, hiçbir derdi olmayan mükemmel hayatı olan bir kız olarak görünüyorum. İnsanlar gelip "ne kadar mutlusun ya " dediklerinde "sen gel bir de içimi gör " diyemiyorum. "ağzıma sıçtılar nefes alırken canım yanıyor lan" diyemiyorum , "mutlu olmayıp ne yapacağım" deyip geçiştiriyorum. Artık birinin gelip , ne kadar gülüyor olsan da gözlerindeki acıyı görebiliyorum diyip sarılmasını istiyorum. Anlaşılmak istiyorum. Benimle gülüp benimle ağlayabilecek biri olsun istiyorum. Gitmeyecek birini istiyorum. Ben artık çok yoruldum. Gitmek o kadar kolay ki insan soramıyor beni neden sevmedin diye , insan soramıyor beni neden sevmedin diye. Sevilmemeye o kadar alıştım ki bir çıkıp seni seviyorum dediğinde inanmıyorum artık. Kimseye güvenim kalmadı. Artık hayal bile kurmuyorum. Olurda gerçekleşmezse çok fazla üzülmeyeyim diye. Özlüyorum, çok fazla özlüyorum. Sadece bir kişiyi değil. Bir çok şeyi özlüyorum. Yolda yürürken aniden anılar aklıma geliyor. Başta burnumun ucu sızlıyor, daha sonra gözlerime sıcaklık hücum ediyor. Etrafımda tanımadığım onlarca insan var. Ve ben daha fazla dayanamayıp usulca gözlerimi kapatıyorum. Gözyaşlarıma özgürlük veriyorum. Bazı geceler boş boş tavanı izliyorum. Kendi kendime sorular sorup cevaplıyorum. Ağlamayacak kadar tükendiğim zamanlarda oldu, dizlerimi karnıma çekip bunların hiçbirini haketmedim diye haykırarak ağladığımda oldu. Çok sevdim. Öyle sevdim ki, gururumu bırak ayaklar altına sermeyi gururumdan tek bir nebze bile kalmadı. Ruhum yaralı iken biri hayatıma girdi. Oda tam kabuk bağlıyor sandığım anda yaralarıma tırnaklarını öyle bir geçirdi ki, kan içinde kaldım. Halen üzerimde kanın kokusu var. Ondan kalan izler var. İnsan birini sevdiğinde kaybolmaya başlarmış. Kayboldum. Halen yolumu bulamıyorum. Pusulam ise yarı yolda terk etti beni. Yalnızım. Etrafımda insanlar olmasına rağmen yalnızım. Fakat bundan şikayetçi değilim. Alıştım , alışmak zorunda bırakıldım. Artık umudum yok. Hayattan beklentim yok. Beni bu duruma düşüren, bu çaresizliğe iten herkesten nefret ediyorum.
Ve farkettiğim tek şey , gün geçtikçe hissizleşiyorum.