HİÇLİKTEN GELEN SONSUZLUK

"ÇARE"

    Bir an zaman durmuştu sanki. Şaşkınca gözlerimi açtım sonuna kadar. Karşımda Aytun ,Dilay,Giray ve bir kaç arkadaşım onlara öylece şaşkınca bakıyordum Giray sarıldı bana:

"Doğum günün kutlu olsun meleğim benim."Dedi.

Bende sarıldım ona. Kollarımı sıkıca sardım boynuna. Abim gibiydi Giray hatta bir kardeşten daha ötesiydi. Giray'a sarılırken gözlerim Aytun' u buldu bana gülerek bakarken nedense yüzünde ki o gülüş solmuştu.Garip bir çocuktu Aytun her yerde karşıma çıkıyordu Giray nasıl izin vermişti buna? Sonra kollarını benden çekip yüzüme baktı "Çok teşekkür ederim Giray." dedim Bana güldü ve elleriyle Aytun'a gel işareti yaptı.

"Gece bunların hepsini hazırlamakta Aytun bize yardım etti hatta hepsini o yaptı sayılır. Teşekkür ederim birader." dedi ve elini Aytun'un omzuna koydu Giray, Aytun' a gerçekten güvenmeye mi başlamıştı? 

"Ben şey teşekkür ederim." dedim biraz utana sıkıla. Sonra bir an da sarıldı Aytun bana. Kulağıma eğilip;

"İyi ki doğdun Gece sana demiştim ben. Hep burada olacağım diye bak yine buradayım işte."

Tabii ki Aytun'a sarılmadım. Hemen ittim yavaşça onu. Bu ne samimiyettir yiğidim yani hem yürek mi yemişti bu? Giray vardı burada ve bana onun gözleri önünde sarılıyordu. Bana ne sarılıyorsun be diye cırlamak geldi içimden ama bana bu güzel sürprizi yapmakta o da yardımcı olmuştu o yüzden sadece;

"Teşekkür ederim Aytun bu...bu çok güzel bir sürpriz." dedim. Daha fazla karşısında bu heyecanla duramayacağım için Dilay'ın yanına gittim ve ona sarıldım "Sana da teşekkür ederim kardeşim."dedim. Dilay da bana sıkıca sarıldı. Ayrıldığımızda herkese döndüm;

"Hepinize çok teşekkür ederim beni bu güzel günümde yalnız bırakmadığınız için!"Diye bağırdım.

Sonra dans şarkısı çalmaya başladı. Giray bana doğru gelip elini bana uzattı;

"Benimle dans eder misin doğum günü kızı?"

"Tabii ki de!" dedim ve elini tuttum sonra piste gelip ellerini belime yerleştirdi. Bende omuzlarına ellerimi koydum ve dans etmeye başladık. Aytun'da Dilay'ı kaldırmıştı dansa ve gittikçe yanımıza geliyorlardı. Aytun'un,Dilay'ın kulağına bir şey fısıldadığını duydum. Ne diyordu şimdi Dilay'a hem onlar niye dans ediyorlardı? Yanlış anlaşılmasın kıskandığımdan değilde hani benim partim ilk dansı benim yapmam lazımdı diye düşünürken Dilay'ın sesini duydum;

"Abicim eş değişikliği yapmalıyız bence artık. Abimle bende dans edeyim demi ama!" dedi yok bunları duyuyor olamazdım değil mi? Rüyaydı. Aytun'la dans etmeyecektim kesin. Yok! Hayır olmazdı, olamazdı. Giray'a yalvarır şekilde baktım.Ona'bırakma beni' bakışlarımı atıyordum Giray'a ama görmüyordu ki beni; 

"Tabii ki benim güzel kardeşim. Sen abini mi kıskandın gel bakalım gel." Dedi ve beni Aytun'un kollarına bıraktı. Resmen Aytun'a baktığımda belime doladı ellerini. Şu parti bir bitsin seni öldürecektim. O belime doladığın kollarını koparıp köpeklere yedirecektim. Fırsatçı pislik! Bende kollarımı Aytun'un omzuna dolamak zorunda kaldım ve o zafer gülüşünü atarken topuklumu yanlışlıkla,tabii ki yanlışlıkla,ayağına geçiriverdim. O canı acımış gibi yüzünü buruştururken bu seferde ben zafer gülücükleri atıyordum. İşte şimdi daha keyifliydi benim için parti. İğneleyici bir şekilde Aytun'un yüzüne baktım ve;

"Aa! Kusura bakma yanlışlıkla oldu pek dans etmesini bilmem de." Dedim bana sinirlenmiş bir şekilde bakıyordu sonra anlamsız bir şekilde gülmeye başladı.