İyi okumalar...
Okurken yüzünüzde bir tebessüm bırakıyorsam ne mutlu bana...
Sedef:
Şimdi yapacaklarımı biliyorum ben size ama önce yapacaklarıma gerekçe bulmam gerek değil mi? Hafıza mı unuttum ve beni buraya getirdiler diye inatikamcık alamam degil mi?
Şimdi EXO nun yanına gidip bana her şeyi anlatmalarını istemem gerek soracak sorularım var.
"Merhaba benim size sormam gereken bazı sorular var belki sorduğumda hatırlarım her şeyi. Çünkü sizi hatırlamak istiyorum."
Kai: Tamam sor ne bilmek istiyorsun
Güzel şimdi kolay sorulardan başlayalım ve sonra ter döken sorulara geçelim...
"Şimdi her şeyi baştan dinlemek istiyorum o yüzden nasıl tanıştığımızdan baslasak iyi olur."
Tao: Tamam anlatıyorum ben o zaman. Şimdi sedef.... Sonra hastane de biraz chanyeol ile atıştınız ve şuan da aranız o kadar iyi degil.
Tamam Tao şimdi sıra hangi soruda evet buldum.
"Peki ben sizinle çalışmayı hayatta kabul etmem cünkü gördüğünüz gibi 12 erkekle hayatta kalmam. Nasıl kabul ettim"
Lay: Vicdan azabı
Dogru Lay efendi vicdan azabı çektirdin bana bunu bir köseye not edelim
"Doğru vicdanlı bir kızım da kazayla olduğunu söylediğiniz için bunu düşünmem"
Chanyeol: Evet Lay sana vicdan azabı çektirdi bi nevi o yüzden kaldın.
Tamam son sorumuza geldik.
"Ben neden burdan gittim size haber vermeden"
Hepsi birbirine bakıyordu bunu anlatırlarsa tekrar gideceğimi biliyorlardı elbette ama bir seyi bilmuyorsunuz EXO söyleseniz de söylemeseniz de gideceğim. Ama önce kendime bir ev bulmak gerek sokakta yatma fikrini düşünsem de pek iyi bir fikir olmadığını biliyorum.
Kai: Bu soruna daha sonra cevap veririz açıktık hadi yemek yiyelim
Herkes kurtulmanın verdiği rahatlıkla evet diyip neselendiler.
Kai: Sedef bize Türk yemekleri yapsana.
"Ne yapmamı istersin?"
Kai: Hani içli icli olan bir yemek vardı ya onu yapsana
"Ne!"
Sarmadan sonra buydu acaba ne istiyordu?
Kai: Köftemiymiş möftemiymiş ne?
Evet anladım icli köfte istiyordu?
"İçli köfte istiyorsun sen anladım tamam hemen yaparım."
Kai: Evet evet ondan yazık içli içli ağlıyordur o şimdi benim yüzümü görsünde biraz gülsün.
Hic güleceğim yoktu. Gülmekten yerlere yatmıştım resmen. Ahh Kai ben sizi nasıl bırakacağım.
Yemekler yenmişti. Bir defa daha Türk yemeklerini özledigimi anladım. Gercekten de Türkiye'ye gitme vaktim gelmisti. Artık bu oyuna biraz sonra son verip sonra da gidecektim.
"Evet yemekler yendi şimdi benim soruma cevap verseniz."
Sehun: Ne sorusu?
"Ben neden gitme kararı aldım?"
Suho: ha evet şeyy bunu Tao anlatsa daha iyi olur.
Tao:şey ben ııı mutfaga gidiyorum luhan anlatmalı bence.
Luhan: Ne hayır chen anlatmalı bence
Ahh ecel terleri dökmek diye buna denir herhalde suan cok zevk alıyorum bakalıl ne yapacaklar?
"Ayyy yeter anlasın biri şunu Lay sen anlatmak ister misin?"
Lay: Ahh hayır bacağım çok ağrıyor Kris anlatmalı.
Kris: Tamam ya anlatıyorum ben. Lay sana şaka yapmış sen de gittin.
"Ne şakası?"
Kris: soru cevaplamak tarzım değil.
Lay: Seni düştüğüme inandırdım ve ayağıma daha büyül bir sey oldu diye söyledim sen de bunu ögrendin ve gittin
"Evet biliyorum her seyi hatırlıyorum ve şuan yapamadığım şeyi şuan yapıyorum. Gidiyorum. Siz beni kandırdınız. Dogruları söylemediniz ya hafızam asla gelmeseydi. Bu viicdan azabıyla nasıl yaşayacaktınız. Size dargınım ama kızgın değilim. Bir daha görüşemeyebiliriz telefonla konuşuruz belki..."
Hepsi birden önce sevindiler sonra da üzüldüler. Artık gidiyorum gerçekten...
Yazardan
Sedef arkasında tekrar hüzünlü bir EXO bırakmıştı. Sedef suan havaalanındaydı. Her şeyi önceden planlamıştı. Memleketini özlemişti ve artık bu özlem son bulmalıydı onun için.
Bir hafta kalsa onun için iyiydi. Evet Sedef tamamen gitmiyordu sadece bir hafta kalıp dönecekti dönüş biletini bile almıştı. Ama bunu EXO bilmiyordu çünkü Sedef bir daha karşılaşacaklarını hiç düşünmüyordu çünkü iş bulmuştu bu iş ise bir cafedeydi. Haftaiçi sabahları garsonluk, hafta sonu ise şarkı söyleyecekti.
EXO'yu bir daha görmeyeceğini düşünüyordu ama kaderin(bu yazarın) önüne hiçbir şey geçemez bunu sedef bilmiyordu.
Umarım güzel bir bölüm olmuştur
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ŞİFACIM
FanfictionŞifacı olan bendim ama her şifacının başka bir şifacıya ihtiyacı varmış. Neyseki sana sahibim... .... Güvenmek... Söylemesi kolay ama uygulaması zor bir kavramdır. Bazen seni büyük bir hataya sürükler bazen de büyük bir hatadan dönderir. Yazar: İrem...