Bölüm 24

78 21 16
                                    

Bu Min Hee den başkası olamazdı.

Min Hee o kurnaz bir insandı. Paragözün biriydi. Hayatta para dışında bir seyi sevmezdi. Lay'ı da bu yüzden sevmemişti ya

Para bu kadar önemli miydi? Bir insan mutluysa her şey önemsiz degil miydi? Ama Min Hee gibiler için para dışında hiçbir sey önemli degildi.

Lay hastaneden çıkmıştı ama kimseyle konusmuyordu. Artık o yasayan bir ölüydü.

EXO Lay'ı böyle görmek istemiyordu. Ama onun o cansız bedenini gördükleri icin buna da şükür diyorlardı. Haklılardı suan hayattaydı ve bundan daha önemli bir şey yoktu suan.

Bir ay gecmisti Lay ne konusuyor ne de yemek yiyordu. Gerci Kris'in zorla yedirdiği cok az da olsa yemek vardı ama o da günden güne azalıyordu.

Kris Lay ile konusmaya karar verdi.
Odasına kadar geldi kapıyı çalmak tarzı değildi o yüzden direkt odaya daldı.

Gördükleri şeyle yüzü birden asıldı.
Lay odada yoktu. Nereye gitmisti? Canı hiçbir sey istemeyen biri simdi dısarı mı çıkmıştı? Kesinlikle bunun arkadasında baska bir is vardı. Kris bunu anladı ve kimseye bir sey demeden Lay'ı aramaya başladı. Her yere bakıyordu ancak hiçbir yerde yoktu.

Kris yemek yedirmek icin odasına gitmişti orda bir kez konusmuştu o konusma aklına geldi ve tüyleri diken diken oldu. O konusma şuydu.

"Kris bu dünyada yaşamak aptallık degil mi? Hep acı çekiyoruz bu hayatta ben suan yaşayan bir ölüyüm peki ya gerçekten ölürsem bu acılarımdan kurtulacak mıyım?"

Lay yoksa intihar mı edecekti? Bu bir olasılıktı ama sadece olasılıkta olmayabilirdi.

Kris korkuyordu ilk defa korkusu bu kadar belliydiki o umursamaz tavırdan eser yoktu yüzünde

Lay bir binanın çatısına çıkmış ağlıyordu. Min Hee'yi düşünüyordu ne yapmıştı da terketmisti Lay'ı? Lay'ın deli gibi sevmekten başka bir suçu yoktuki.

Lay tam duvara çıkmış gözlerini kapatmış atlayacakken

"LAY SAKIN"

Diyen o ses durdurmuştu ama simdilik.

O ses Kris'e aitti. Lay arkasını dönmüştü bu sefer o sessizce dökülen gözyasları haykırışlara dönüştü. İçler acısı bir görüntü daha vardı.

Bir tabloda mutlu anılar ararsın evinde hoş güzel gözükmesini istersin o eve huzur vermesini istersin. Ama onların tablosunun  her yerinde acı vardı. Gözyası vardı. Dostluklar da vardı ama o gözyaşı gözlerini kör ediyordu etrafı göremiyordu

Kris Lay'ı böyle görmeyi istemiyordu. Onun o nesesini geri istiyordu. Onun kalbinde suan sadece iki duygu vardı. "Üzüntü ve Min Hee'ye karsı duyulan o nefret. Kris Lay'ı o halde gördügü an bir yemin etti.

"Sana bunları yapan o kızı bulacağım Lay sen bilmeyeceksin ama senin cektiğin acıların bin katını çekecek sana söz veriyom kardeşim"

Kris: Lay bak yanlış yapıyorsun hadi in aşağıya konusalim hadi. Bak üzüyorsuj beni. En çokta Sehun'u. O seni cok seviyor ona bunu yapamazsın değil mi yapmazsın?

Lay: Üzgünüm Kris ama mecburum. Yaşayamıyorum ben artık. Nefes dahi alamıyorum. Aldığım o nefesler ciğerime batıyor. Hani demistin yaa "zaman her şeyin ilacı zamanla her şeyi unutacaksın." Olmuyor Kris hani zaman tek çareydi her sey icin. Hani ilaçtı. YALAN SÖYLEDİN olmuyor yapamıyorum. Her sabah onsuz bir sabaha uyanmayı yapamıyorum. Unutmayı yapamıyorum ben çok unutkan olan ben unutamıyorum ne kadar komik degil mi? Her seye onsuz devam etmeyi yapamıyorum. Nefes almayı, yaşamayı, bu kalbi taşımayı yapamıyorum ANLIYOR MUSUN BECEREMİYORUM. Her gece rüyalarımda beni terkettiği anı görmeyi, sabah kalktığımda o gösyaslarımı dökültmeyi istemiyorum ben. BEN ARTIK YAŞAMAK İSTEMİYORUM.

Kris ne yapacağını bilmiyordu. Lay atlayacaktı ve gözlerini sonsuza kadar kapatacaktı öyle mi?

Hayır Kris buna izin vermezdi veremezdi.

Düşünmeye basladı ne yapacaktı? Ne yapacaktı? Aklında bu soru dönüp duruyordu. Aslında bir sey bulmuştu ama bu tehlikeliydi. Lay tekrar üzülebilirdi ama hayatı kurtulurdu. Tamamdı söyleyecekti aklındaki fikri.

"Lay bak sakın yapma sana bir sey söylemek icin geldim. Min Hee geri dönmüş cok pismanmış seni hala cok seviyormuş. Hadi gel Min Hee'nin yanına gidelim. Hadi."

Lay önce inanmamıştı ama Kris umursamaz biri olduğu icin yalan söylediği anlamaıştı.

Suan çok mutluydu. Tam duvardan inecegi sıra dengesini kaybetmisti Lay. Kris bunu gördüğünde beyninden vurulmusa döndü.

Kris hemen koştu ve düşmekte olan Lay'ın elini son anda tuttu. Lay hafifti bu yüzden cekmekte zorlanmıyordu ama eli kayıyordu.

Sonunda Lay'ı kurtarmıştı. Kris suan çok sinirliydi hayatında ilk defa kaybetmekten çok korktuğu biri vardı ve iki kez ölümden dönmüştü.

"NE YAPTIĞINI SANIYORDUN SEN? ÖLECEK MİYDİN? BİR KORKAK GİBİ HAYATINA SON MU VERECEKTİN? SENİ TERKEDEN KIZ İÇİN ÖLÜME Mİ GİDECEKTİN KENDİNE GEL. SAKIN BİR DAHA BÖYLE BİR SEYE KALKIŞMA.SAKIN!!!"

Lay o gece son kez ağlamıştı ve artık eski hayatına dönecekti. Onsuz olan hayata. Ama kendine bir soz vermişti

"Asla bir kıza aşık olmayacagım"

Yalnız tutulamayan sözler verilmemelidir degil mi?
Yoksa acı ceken iki taraf olur.

Aşktan asla kacıs yoktur. Herkesin kaderinde bir insan yatar ve bu insanı bulmak zaman alır yanlış kararlar verirsin ama sonunda doğru kisiyle sonsuz bir mutluluk yaşarsın

Artık o mutsuz geçmisi kapatıyorum sizi üzmemek icin bitirdim. THE PAST İS OVER....

ŞİFACIM Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin