Sabah kalktığımda saat daha çok erkendi. Nedense uyuyamamıştım. İçimde kötü bir şeyin olacağı hissi vardı.
Herkes uyuyordu çok normaldı daha iki saat uyanmazlardı. Yurdda yarım saat dolandıktan sonra can sıkıntısıyla dışarda dolaşmak için dışarı çıkmaya karar verdim.
Dışarda yarım saat dolandıktan sonra karnımına acıktığını haber veren sesler yüzünden domates gibi olmuştum. Bir markete girip bir seyler aldım ve yurda dogru yürümeye başlamıştım.
Benimle birlikte birinin daha adım seslerini duydugumda içimde oluşan endişe tekrar kendini belli etmişti.
Adımlarımı hızlandırmıştım ama rüzgarın esintisi arkamdaydı. Ne yapacağımı bilemiyordum. Tek bildiğim şuan çok korktuğumdu.
Koşmaya baslamıştım suan yaptığım sey benim ölüm sebebim olabilirdi ama koşmak ölümü beklemekten daha iyiydi.
Sonunda izimi kaybettirmiştim. Bir duvar kenarında soluklanıyordum. Etrafıma bakıp gittiginden emin olmak istiyordum.
Etrafıma göz gezdirdiğimde gördüğüm şey ile kas katı kesilmiştim.
"O- oydum .Aman tanrım o-onun burda ne işi var? Buldu beni. N-nasıl olur nasıl bulur beni? Ne yapacağım?"
Hâlâ ona bakmaya devam ederken beni görmüştü.
"Olamaz ne yapacaktım şimdi?"
Koşmaya baslamıştım. O da koşuyordu ve beni yakalaması an meselesiydi.
Nefessiz kalmıştım. Artık ayaklarım beni taşımıyordu. Son gücümle bir markete girdim insanların icinde bana bir şey yapamazdı degil mi?
Aklıma Lay gelmişti bana yardım ederdi hemen onu aramalıydım.
Telefon nerdeydi. Allah kahretsin neden istedigim zaman hicbir şeyi bulamıyorum.
Etrafıma bakarak telefonu arıyordum. Telefonu bulmuştum ama o da gelmişti.
Hemen Lay'ı aradım. Uykulu bir sesle açmıştı.
"L-lay o o burda y-yardım et beni öldürecek"
Lay:Sedef sakin ol kim kim orda? Hiçbir şey anlamıyorum sakince anlat
"O o iste C..."
Beni yakalamıştı. Telefonumu kapatmış Lay'a haber verememiştim.
Beni öldürecekti. Bulmuştu iste beni bulmuştu.+Benden neden kaçıyorsun tatlım. Ayıp olmuyor mu?
Diyerek yüzüme dogru tıslamıştı.
"Ne istiyorsun benden ruh hastası uzak dur."
+ Aaa olur mu öyle uzak duramam senden biliyorsun.
"Eger bırakmazsan bağırırım"
Belimde hissettiğim şey ile irkilmiştim.
+ Bağır bakalım. Başına ne gelecek gör.
Korkuyordum ne yapacaktım. Lay'a haber verememiştim anlamamıştı beni nerde arayacaktı?
+ şimdi ses çıkartmadan yürü yoksa burda ölürsün.
Azrail kapıma gelmişti. Öldüreceği saati bekliyorduk. Ve uygun bir yer arıyordu bana
Marketten çıkıp bir arabaya binmiştik. Bu arabayı ne zaman buraya getirdi diye düşünürken şuan caldığını anlamıştım.
Yarım saat yolculuktan sonra bir depoya gelmiştik. Beni arabadsn sertce indirp depoya sürüklemeye başladı.
Depoya girdigimizde beni bir duvar kösesine firlattı kaburgamın kırıldığına emindim.
Şimdi yer hazırdı ölüm saatini bekliyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ŞİFACIM
FanfictionŞifacı olan bendim ama her şifacının başka bir şifacıya ihtiyacı varmış. Neyseki sana sahibim... .... Güvenmek... Söylemesi kolay ama uygulaması zor bir kavramdır. Bazen seni büyük bir hataya sürükler bazen de büyük bir hatadan dönderir. Yazar: İrem...