Çürük Vişne ile Sarı Papağan (Tamamlandı)

Yemen'ler

24. Bölümden sevgiler selamlar :)

Benim yazarken çok eğlendiğim, sizin de okurken eğleneceğinizi umduğum bölümümüz sizlerle arkadaşlarım :)

Bundan sonra ki gidişatla ilgili tahmini veya yorumu olan varsa benimle paylaşmasını çok isterim :)

Her zaman olduğu gibi eleştirileriniz varsa paylaşmanızın benim için önemini ve beğenmeniz durumunda da sevimli yıldız işaretine dokunmanızın beni mutlu edeceğini de belirtmek isterim :)

O zaman daha fazla bekletmeden benim için çok keyifli bir bölüm olan Yemen'ler bölümüne geçiş yapıyoruz.

Diğer bölüme kadar sağlıcakla efenim..

Keyifli okumalar...

***

Oğuz gözlerimin içinde bakarak yanıma doğru yaklaştığında telefonda ki sesin uzun sessizliğim ardından "Öyküm Hanım" diye seslenmesi ile;

"Yarın için programıma bakmam gerekecek. Ben bu numaradan size dönüş yaparım uygunsa?" dedim.

"Tabi uygun olacaktır. Yalnız gün içinde dönüş yaparsanız Tarık Bey'in randevularına eklemem gerekecek"

"Tabi ki gün içinde dönüş yapmış olurum. Teşekkürler" dedim ve telefonu kapattım.

Kızlar hala uyumaya devam ederken yataktan seri bir hareketle kalkıp hemen Oğuz'un elini tuttum ve uyanmasınlar diye salona çekiştirdim.

Salona geçtiğimizde ikili koltuğa dip dibe oturup kızgın bakışlarını üzerime ateş gibi salan Oğuz'u sakinleştirmek için dudaklarının üzerine "günaydın" deyip bir öpücük yerleştirdim. İfadesi çok değişmeyen Oğuz kafamı tutup iyice kendini çevirdikten sonra göz kırpıp bakmaya devam etti. Derin bir nefes alıp konuşmaya başladım ne kadar çabuk o kadar iyi;

"Aşkım müzik şirketinden aradılar. Yardım balosunda ki videom ellerine geçmiş onlarda genç yeteneklere önem verdikleri için benimle görüşmek istemişler."

"Tur müzik demiştin değil mi sen telefonda."

"Evet aşkım Tur müzik demiştim."

"Tarık Uzunreis" dedi.

Anlamadığım bakışlarım ile Oğuz'un suratını süzerken gözlerinin kısılmasını, mimiklerinin sertleşmesini ve içinden bir şeyler saydırdığını görmüştüm.

Kafasını dağıtmak için ellerimi yüzüne dokundurup;

"O kim sevgilim" diye sordum.

Sormaz olaydım keşke elimin altında ki çenesi daha çok kasıldı.

"Tur müziğin sahibi. Tarık Uzunreis. Tur kelimesi adı ve soyadında ki harflerden geliyor."

"Sen neden bu kadar sinirlisin peki, tanıyorsun galiba."

"Hıı tanıyorum maalesef. Müzik sektörü ile beraber ayrıca inşaat sektöründe piç herif. Geçen sene bir ihaleyi hakkı olmayarak aldı. Şerefsiz meğerse içimize bir muhbir yerleştirmiş, getir götüre bakan birini. İhaleyi kazandı haliyle. O kansız yüzünden çok önemli bir işi kaçırdık."

İhaleler falan en anlamadığım işler gerçekten de ama belli ki bu TUR her kimse benim sevgilimin canını baya bir sıkmış.

"Pislik herif" dedim bende hemen papağanımın yanağına bir öpücük kondurarak ve devam ettim;

"Hayır anlamıyorum ki benim numarama nasıl ulaşıyorlar da beni arayıp böyle tekliflerde bulunuyorlar. Hayır farklı müzik şirketi olsa tamam gider görüşürüm ama sevgilimin düşmanını da kendime patron yapacak değilim herhalde."