Merhaba canım arkadaşlarım...
Çürük Vişne ve Sarı Papağan'a yeni bölüm yazmayı gerçekten çok ama çok özlemişim bunu fark ettim yazarken.
Bu özel bölümde bizi ne mi bekliyor? Tabi ki de minnak bir oğlan çocuğunun sevimliliği, arkadaşlık, aile bağları, arada biraz özlem, doya doya aşk ve mutluluk.
Allah hepimize Oğuz ve Öyküm'ün ki gibi bir aşk nasip etsin diyelim ve özel bölümümüze geçelim.
Keyifli okumalar canlarım.
Bölüm şarkısı; Bilal Sonses İki Kelime :)
***
"Atlas neden böyle yapıyorsun oğlum? Ne olur babanı beklesen yüzmek için. Senin bir abi olarak bana yardımcı olman gerekmez mi? Hem kardeşin karnımdayken ben yüzemem ki. Bak birazdan baban gelir yüzdürür seni. Hatta gelirken o çok sevdiğin yumurtadan da alır."
"İçinden oyunjak çıkanmı aynne"
"Evet birtanem. İçinden oyuncak çıkandan. Arayalım babanı söyleyelim hemen gelsin hadi sen bana telefonumu ver masanın üzerinden."
Atlas'ın yüzme isteğini topu Oğuz'a atarak kısa süreli de olsa atlatmıştım ama o papağanı yolmayı da aklımın bir köşesine not aldım. Atlas'ın telefonumu "al aynne" diye bana uzatmasından sonra hemen sarı papağanımı aradım ona içimden saydırmayı unutmayarak.
"Efendim çürük vişnem"
"Bazen bu çocuğu kendine bu kadar nasıl benzettin diye çok merak ediyorum Oğuz. Kendin kadar ısrarcı ve inatçı yapmak için çok mu çabaladın. Hayır bu çocuğu 9 ay karnında taşıyan benim. Benim hiçbir özelliğimi almadan senin tüm özelliklerini alması nasıl mümkün olabiliyor anlayamıyorum."
"Aşkım nefes al erken doğum yapacaksın. Kızımızın daha 4 ayı var doğması için. Ben mesajı aldım yarım saate evdeyim. Bir şey lazım mı?"
"Sen lazımsın. Bir de oyuncaklı yumurta. Gel bir an önce Oğuz hadi. Atlas yüzmek için seni bekliyor. Malum ben giremiyorum havuza."
"Oğlum bir şey istiyormuymuş benden."
"Oğlum babandan bir şey istiyor musun, birazdan gelecek eve."
"Babam geysin yetey aynne."
"Ne diyor?"
"Sen gelsen yetermiş babası."
"Yerim ben onu ya. Tamam aşkım çıkıyorum hemen yarım saate evde olurum."
"Tamam aşkım öpüyorum, görüşürüz."
Telefonu kapatmamın ardından gözümün içine bakan Atlas'a dönüp kucağıma aldım hemen oğlumu.
"Aşkım oğlum benim. Baban çok azıcık zaman sonra gelecek. Hadi o gelene kadar biz onun için yemek hazırlayalım mutfakta olur mu?"
"Oluy aynne. Ne hazıylayalım."
"Salata yapalım bir de köfte kızartalım."
Köfte yapacağımı duyan Atlas şuan babasından da yüzme hevesinden de vazgeçmiş gibiydi. Hızla kucağımdan atladığı gibi elimi tutarak "Köfte miii. Hadi aynne gidelim yapalım" dedi ve iki avucunu yan yana birleştirerek tabak gibi açıp "ben bu kaday yicem" diye de ekledi.
"Sana o kadar pişireceğim bir tanem. Eğer doymazsan babana pişirdiğimi de sana veririm."
Sevinçle ellerini çırptıktan sonra yine elimi tuttu ve beni mutfağa doğru sürükleyerek götürmeye başladı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Çürük Vişne ile Sarı Papağan (Tamamlandı)
HumorAşık olan ben değildim beni kendine aşık eden oydu. Yani benim hiç bir suçum yokken üzülen ben oldum.